Dijital tarımla gelen fırsat
Gıda ve dijitalleşme… Son yıllarda önemi artan, yıldızı parlayan iki önemli alan…
Ülkemizin sahip olduğu bereketli topraklar, su ve iklim farklılıkları ile jeostratejik konumu, tarımsal üretim, gıda işleme ve gıda tedarik zinciri bakımından büyük avantajlar sunmakta. Genç nüfusumuz ve bu nüfusun dijitalleşmeye olan yoğun ilgisi, bunu daha değerli hale getirmekte…
Prof. Dr. Ulvi Saran der ki: İnsanlar, tarım toplumunda bedenleriyle çalışırken endüstri 1.0'da kollarıyla, endüstri 2.0’da elleriyle, endüstri 3.0’da parmaklarıyla iş yaptılar. Endüstri 4.0'da ise zihinleriyle çalışacaklar.
Akıllı dikey çiftlikleri kullanabilecek, kodlama becerisine sahip, yenilikçi fikirleri olan gençlerle, tarımımızı ihmal etmeden, gelişmiş ülkeler ligine yükselme fırsatına sahibiz bugün. Tarım yükseköğrenimini, Endüstri 4.0 ve sonrasının ihtiyaçlarının dikkate alarak ve her yıl, değişen ve dönüşen dünyaya göre yenilenen, dinamik ve öğrenme merkezli bir sistemi hayata geçirmek zorundayız.
Mağaradan öteki evrene…
İş hayatı ve eğitimde asıl dönüşüm metaverse’ün (öteki evren) tam olarak yaygınlaşmasıyla ortaya çıkacak. Eğitim, iş hayatı ve özel hayat büyük ölçüde bu sanal aleme taşınacak. Metaverse’deki seralarda, hayvancılık tesislerinde eğitim sürdürülecek, tarım piyasaları bu sanal dünyalarda oluşacak. Bu yeni sanal dünya, arsa yatırımlarının çok ötesinde büyük fırsatlar sunuyor. Yapay zekânın, robotların, hümanoidlerin ve siborgların sosyal hayat ve iş hayatında kullanımlarının yaygınlaşması ile meslekler hızla evrilecek… Bu değişime direnenler yok olurken, ayak uyduranlar, özellikle de yapay zekâyı akıllıca kullananlar, büyük sıçrama yapabilecekler…
Hala Batı’ya oranla çok genç bir nüfusa sahibiz. Aramızdaki gelişmişlik farkını kapatabilmemiz, kırsalda dijitalleşmeyi sağlayacak olan gençlerimize bağlı. Onlara, dijital araçların esiri değil, efendisi olmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Aksi halde, “Korkarım ki bir gün teknoloji, insan etkileşiminin önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak” diyen Albert Einstein’ın kehaneti gerçekleşmiş olacak.
Tarımda dijitalleşmenin neler kazandırabileceğine özetle bakalım:
-Optimum kaynak kullanımı, üretim maliyetlerinin düşmesi ve artan verimlilik bunların başında geliyor.
-Milyonlarca bağımsız üreticinin daha sağlıklı üretim ve pazarlama kararları alabilmesi, fiyat ve gelir dalgalanmalarının en aza indirilebilmesi sağlanabilecek.
-Binlerce hektar alanı her bakımdan takip etmesi gereken bir işletmecinin, bir merkezden, ısı, ışık, hastalık, zararlı, sulama vb. hakkında bitki, toprak ve hava verilerini, drone uygulamaları veya uydu aracılığıyla izlemesi mümkün olabiliyor.
-Sürdürülebilir bir çevre, atıkların azalması ve hassas tarım tekniklerinin kullanımı yaygınlaşacak.
-Üreticiden tüketiciye kadar, aradaki imalatçı, toptancı ve aracılar dahil, tüm sektör bileşenlerinin arasında güçlü bir iletişim, iş birliği ve güç birliğinin mümkün olabilmesi, tüm bu kesimlerin refahına olumlu katkı sağlayacaktır.
-Yapay zekânın kullanacağı gerçek zamanlı üretim, iklim ve piyasa verileri, zaman serileri ve bilimsel araştırma sonuçları, üreticinin daha sağlıklı kararlar verebilmesine yardımcı olacaktır. Üreticinin en önemli gündemi, her gün yüzlerce farklı konuda kararlar vermektir.
-Hangi ürünü ne kadar alanda ne miktarda, nasıl ve kim için üreteceği; sıcaklık, nem, rüzgâr, don ve yağmur durumuna göre ne tür tedbirler alacağı; tohum, gübre, tarımsal ilaç vb. hangi düzeyde ve ne zaman kullanacağı; hasat ve sonrasında ürünün depolanması, işlenmesi ve paketlenmesinin yanı sıra yeni yatırım kararlarının neler olacağı, her tarım işletmesinde, işletmenin büyüklüğüne ve ürün çeşitliliğine göre öne çıkan önemli kararlardır.
-Girişimcileri, diğerlerinden ayıracak ve öne çıkaracak olan yenilikçi fikirleri üretebilmek ve bunları uygulayabilmek hız kazanacaktır.
Ezcümle; dijitalleşme ile ülkemiz tarımı, küresel rekabet gücünü artırabilecek, sürdürülebilir kalkınmayı ve gıda güvencesini sağlayabilecektir.