Dijital oyun geliştiricileri yazılımın ‘şampiyonu’ olacak

Handan Sema CEYLAN
Handan Sema CEYLAN ANADOLU'DAN [email protected]

 

Tüm dünyada 110 milyar dolarlık bir endüstri... Türkiye’de pazar büyüklüğü 400 milyon dolar. Bunun 20 milyon doları yerli geliştiriciler tarafından tasarlanıyor. İhracatları 200 milyon dolar... Sektörde 30’a yakın firma var, Türkiye’deki geliştiricilerin sayısı ise üç haneli rakamları buluyor. Hedefleri, yazılım sektörünün ihracat şampiyonu olmak. 

Annelerin sektöre adım atarken, ‘Aman evladım vaktini boşa harcama’ diye izin vermek istemediği, öğretmenlerin TÜBİTAK sınav tarihini sakladığı bir sektörde şimdi onlar kazandıkları başarılar ile dünyada isim sahibi olmuş durumdalar. Verdiğimiz rakamlar sadece onların başarılarını değil, bundan sonra da yazılım sektöründe gelecekleri yeri de işaret ediyor. Tüm bu hikayenin kahramanları; dijital oyun geliştiricileri... 

Geçen yılın ağustos ayında Dijital Oyun Geliştiricileri Derneği (DOGED) ismiyle bir araya geldiler... Ankara merkezli derneğin İzmir, İstanbul, Eskişehir ve Sivas’ta temsilcilikleri var. 

İstanbul Kalkınma Ajansı ile DOGED’in işbirliğinde gerçekleştirilen “Oyun Sektöründe Devlet Destekleri” toplantısının hemen ardından derneğin yönetim kurulu başkanı Ali Erkin ve üyelerinden Can Erçelebi ile bir araya geldik. Ali Erkin aslında okurlarımızın yabancı olmadığı bir isim. Geçtiğimiz sene gazetemizin DHL Express Türkiye ile düzenlediği Akbank’ın Ana, Vodafone’un İletişim Sponsoru olduğu “İhracatın Yıldızları İhracatı Teşvik Ödülleri”nde TaleWorlds adına Hizmet İhracatı alanında verilen ödülü almıştı. TaleWorlds’ün geliştirdiği Mount&Blade Warband satışa çıktığı anda dünya oyun satış listelerinde birinci sıraya yerleşmişti. 5 milyon adetten fazla satılan oyun, PC Gamer tarafından ‘Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 100 oyunu listesi’nde gösterilmişti. Satışlarının yüzde 98’i ise ihracata gidiyordu. 

DOGED’in yola çıkış amacını Ali Erkin’den dinliyoruz: “Türkiye’de oyun geliştirici şirketler 30’dan fazla değil. 17’si derneğimize üye. Bakanlıklarla birlikle çalıştık. Desteklerin çıkmasını, bunların içeriklerinin düzenlenmesinde yardımcı olduk. Ama asıl derdimiz desteklerden çok yetişmiş insan kaynağı.” 

Üniversitelerle yaptıkları anket çalışmalarında, bilgisayar mühendisliği bölümüne girmiş öğrencilerin kafalarında çok fazla bir şey olmadığı gördüklerini anlatıyor Erkin, “Bu bölümdeki bir çocuğun kafasında Microsoft’ta girip çalışayım, Google’a gideyim, Facebook olur, oyun yaparsam dünyanın en büyüklerine gideyim oyun yapayım gibi düşünceler var. Ama bölüme girdiklerinde dersler yüzünden demoralize oluyorlar. İkincisi bu çocuk o bölümü bitirse bile bizim alanda çalışmak için çok yeterli olmuyor” diyor. 

Askeri simülasyonlarıda yapıyorlar

Yaptıkları işi sadece oyun olarak düşünmemek gerektiğinin de altını çiziyor Erkin, “Bu işin askeri simülasyon kısmı da var. Ankara’da bir sürü savunma sanayi şirketleri var. Bizde çalışan bir personel oralarda çalışmakta da yetkin” şeklinde konuşuyor. Erkin, üniversitelerin müfredatlarına girmek istediklerini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Oyun geliştirmede ilk yüksek lisans programı ODTÜ’de açıldı. Bir elin parmağını geçmeyen sayıda program var. Lisans programları vakıf üniversitelerinde, ücretleri de pahalı tabi. Bir lisans programı olmasına gerek yok, lisans programının içine biz belli dersleri koyabiliriz. Bunun için şimdi bir çalışma yapıyoruz.” 

Hangi stüdyoda başvursalar işe alınırlar

Sektörde yetişmiş insan kaynağı ihtiyacı çok yüksek. Öyle ki, yetişmiş bir oyun geliştirici bugün hangi stüdyoya başvursa, işe alınmama şansı yok... Bu tespit de Ali Erkin’e ait. Erkin, “Bazı arkadaşlarımızın kendi oyunları mağazalarda satılıyor, bazı arkadaşlarımızda büyük telekominikasyon şirketlerine oyun yapıyor. Bazı arkadaşlarımızda diyor ki ‘Amerika’dan sipariş geldi. Senelik 10 milyon dolar satış yapıyorum. Daha çok personelim olsa, 30 milyon dolar satış yapabilirim. Ama işi yetişmiyor'. E, bir taraftan da işsizlik var. Bu iki ihtiyacı birleştirmeye çalışıyoruz” diyor. 

Türkiye 395 milyon dolar harcıyor

Sektörün büyüklüğü ile ilgili de bilgiler veriyor Erkin ve, “Geçtiğimiz yıl Türkiye’de dijital oyun pazarı 395 milyon dolar büyüklükteydi. Bizim de yerel geliştiriciler olarak bu büyüklükte 20 milyon dolar gibi bir payımız var. 200 milyon dolardan fazla ihracatımız var. Ayrıca 2023 ihracat hedefimiz 2.5 milyar dolar” diye konuşuyor. Sektörün acil ihtiyacının şirketleşmek olduğunu da söylüyor Erkin, beyin göçünden ve sektörün önemli isimlerinin başka sektörlere geçiş yaptığından bahsediyor. Bu durumu engellemek istediklerini anlatıyor. Büyük bir iddiası da var: “İki yıl içinde yazılım ihracatı yapan şirketler arasında dijital oyun şirketleri lider olacak. Sürdürülebilir büyümeye sahibiz. Yazılım alanında ihracat şampiyonluğunu elimize aldığımızda bunu kısa zaman içinde bırakmayız.” 

Tüm kurumların sektörün öneminin farkında olduğunu da kaydediyor Ali Erkin, “Sektör devletten çok önemli destek alıyor. Ekonomi Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, TÜBİTAK, KOSGEB hep yanımızdalar. Katma değerli bir iş yaptığımı

Reklam ciroları baş döndürüyor

Toplantı arasında görüştüğümüz bir diğer isim İzmir'den Can Erçelebi. O da dernek olarak hem kamu hem de oyun geliştiricileri arasında uzunca bir süre farkındalık yaratma çabalarının olduğunu anlatıyor. Erçelebi şunları söylüyor: “Mobile taşındığı için oyun sektörü sürekli elimizin altında. Dijital oyunlarda çok ciddi reklam hacmi oluştu. Dünyada Candy Crash’ın günde 3.5 milyon dolar civarında ciro yaptığı söyleniyor.” Öte yandan DOGED, ODTÜ işbirliğinde düzenlenen ‘KristalPiksel’ ödülleri İstanbul’da gerçekleştirilecek. Kasım ayının sonunda yapılacak yarışmaya hala katılma şansı var. Son başvuru tarihi 6 Kasım...
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar