Dijital ikizler geliyor
90’lı yıllardaki ilk programcılık deneyimlerimizde elimizde yalnızca basit grafikler, matematik ve fizik vardı. Haliyle yapmaktan en çok hoşlandığımız şeyler serbest düşüşle sert bir zemine çarpan topun sekmesini ya da duvara çarpan bilardo topunu simüle etmekti. Eylemsizlik, yerçekimi, kütle hesaplamaları ile bu iş oldukça kolaydı. Ancak izlemesi bir o kadar da keyifli sonuç veriyordu. Nice sonra basit bir arabirimde yalnızca serbest düşen top değil, yay, helezon gibi mekanik ögeler ile saatlerce uğraştığımız hatırlıyorum. Programın ismini unuttum ancak Cin Ali misali basit çizimler ile tümsekten geçen bir otomobili simüle edebiliyordunuz. Benim gibi milyonlarca insan olacak ki sonradan bunun oyununu yaptılar. Merak edenler mobil cihazlarında Truck Dismount ya da Stair Dismount uygulamalarını indirebilirler. Yalnızca fizik kanunları kullanan bir oyunun eğlencesi de olabiliyor.
Bütün bunları niye anlattım? Dijital bilgisayarlar 50’li yıllarda (öncesinde analogları da var) büyük hesaplamaları yapmak ve özellikle top, roket atışlarını isabetli yapmak için geliştirildiler. Devasa odalara sığan cihazlarda tonlarca ağırlıkta bir top mermisinin nereye düşebileceği ile ilgili hesaplamalar birkaç günde yapılıyor ve tasarımlar buna göre şekilleniyordu. Şimdi bunu birkaç saniyede yapmak mümkün. Üstelik elde edeceğiniz tek şey sayısal sonuçlar değil, aynı zamanda grafiksel bir simülasyon. Peki gerçek hayattaki bu verilerin simülasyonunu yalnızca endüstriyel üretim ve tasarım için mi yapmak zorundayız? Mesela aynı simülasyonu acaba bir banka, perakende zinciri ya da kendi sağlığımız için geliştirmemiz mümkün değil mi?
Elbette mümkün ve buna şimdiden bir isim verdik bile: Dijital İkizler. Teknoloji dünyasında yoğun bir şekilde konuşulan dijital ikizler kavramı 2017 yılının en sıcak konu başlıklarından biri. Gerçek dünya ile sanal dünyayı bir araya getiren ve daha anlamlı sonuçlar çıkarmamızı sağlayan yeni bir kavram. Özellikle IoT yani nesnelerin interneti üzerinden gelecek olan devasa veriyi harmanlayacak, gerçek yaşamdaki fiziksel nesnelerin birebir kopyalarını dijital ortamda simüle edecek sistemler hızla geliştiriliyor. Bu yazılımlar sayesinde örneğin bir otomobilin hangi koşullarda hangi parçalarının aksayabileceğinden, düzenli olarak spor yaparsanız karaciğer yağlanmanızdaki dönemsel değişikliklerin ne olabileceğine kadar farklı hesaplamalar yapmak mümkün. Perakende zincirleri geçmişteki müşteri analizlerine dayanarak mağazalarda yapacakları stant değişimlerinin nelere yol açabileceğini canlı olarak simüle edebilirler. Ya da yeni çıkacak olan bir yatırım fonunun kitleler üzerindeki etkisi, hangi reklam araçlarının kullanılması gerektiği ve olası riskler hesaplanabilir. Gerçek yaşamın birebir kopyasını dijital alemde oluşturup sonuçlara göre karar vermek artık çok daha önemli hale gelecek.
Dijital ikizlerin önü oldukça açık. Bilimkurgu aslında bunların birgün gerçekleşeceğini açık açık söylemişti. Hatta bunların neden olabileceği felaket senaryolarını da. Merak ediyorsanız biraz Isaac Asimov hikayeleri okumak yeterli gelebilir.
BEKLİYORUM
Bu hafta Barselona’da düzenlenmekte olan Mobil Dünya Kongresi’nde Nokia 3310’un yeni versiyonu duyuruldu. Nostaji otomobillerin tekrar karşımıza gelmesine alışkınız. Teknoloji ürünleri de aynı trendi takip ediyor. Atari ve Nintendo bunu daha önceden yapmıştı. Yeni Nokia 3310, 1 aylık kullanım süresi ile acil durum telefonu. Arabada, seyahatte veya evde 1 tane bulundurmakta yarar var. Ben merakla bekliyorum.
TARİHİNDE BU HAFTA
28 Şubat 1954 – İlk renkli televizyon setleri piyasaya sunuldu
27 Şubat 1998 – Apple ilk tableti Newton’un satışını durdurdu
26 Şubat 1991 – İlk internet tarayıcıyı yazılımı yayınlandı
25 Şubat 2010 – Apple iTunes üzerinden 10 milyon şarkı sattı
23 Şubat 1455 – Gutenberg ilk baskıyı yaptı 22 Şubat
1997 – İlk klon koyun Dolly dünyaya açıklandı