Dijital finansın yeni kahramanları
Sizi biraz geçmişe götüreceğim. 90’lı yıllara damgasını vuran ve Kevin Costner’in canlandırdığı Robin Hood, Sherwood Ormanı'ndaki yoksullara yardım eden efsanevi bir kahramandı.
Onun hikayesi, zenginlerden alıp fakirlere veren bir kahramanın adalet arayışını anlatır. Bugün ise Robinhood, finansal dünyada benzer bir misyon üstleniyor; ancak bu kez hedefi, finansal hizmetleri demokratikleştirerek herkese erişilebilir kılmak.
Dijital finansa ve finansın dijitalleşmesine dair tüm yeni gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Özellikle yapay zekânın yükselişte olduğu bu dönemde, neredeyse her gelişmenin içinde bu katmanı görmek mümkün. Yakın zamanda yaşanan önemli gelişmelerden biri, Robinhood’un Pluto Capital Inc. adlı yapay zekâ destekli yatırım araştırma platformunu satın alması oldu. 2013 yılında Kaliforniya'da kurulan Robinhood kullanıcılarına hisse senetleri, ETF'ler, opsiyonlar, kripto paralar ve diğer yatırım araçlarında komisyonsuz işlem imkânı sunan bir yatırım platformu. Bu stratejik hamle, Robinhood’un platformunu daha kişiselleştirilmiş ve veri odaklı yatırım stratejileri sunmak üzere gelişmiş yapay zekâ yetenekleriyle güçlendirmeyi hedefliyor.
Pluto Capital, büyük dil modellerini (LLM'ler) kullanarak yüksek derecede özelleştirilmiş yatırım stratejileri sunan bir platform. Bu platform, bireysel risk profili, yatırım hedefleri ve geçmiş davranışları analiz ederek kişiye özel önerilerde bulunuyor. Pluto'nun teknolojisinin entegrasyonu, Robinhood'un veri analitiğini geliştirerek kullanıcılarına gerçek zamanlı içgörüler ve portföy optimizasyon araçları sunmayı amaçlıyor.
Amerika, Avrupa ve Asya’da robo-advisorlar
Birleşme ve satın almalar devam ederken, yapay zekâ destekli robo danışmanlık uygulamaları da gelişmeye devam ediyor. Amerika'da Wealthfront, Betterment ve Acorns gibi platformlar dikkat çekerken, Avrupa’da Nutmeg, Wealthify ve Indexa Capital, Asya’da ise StashAway ve Prive Managers gibi platformlar ön plana çıkıyor. Bu hizmetlerin ortak özelliklerine baktığımızda düşük yönetim ücretleri, otomatik portföy yönetimi, kullanıcı dostu mobil ve web uygulamaları, düşük başlangıç yatırım miktarları, çeşitlendirilmiş portföyler ve finansal planlama araçları dikkat çekiyor.
2024 yılı itibarıyla global robo-danışmanlık pazarının büyüklüğü 13.6 milyar USD olarak tahmin ediliyor. Bu pazarın 2024-2030 döneminde yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) yüzde 31.8 olacak şekilde büyüyerek, 2030 yılında yaklaşık 93.96 milyar USD'ye ulaşması bekleniyor. 2024 yılındaki 70 milyon kullanıcıya karşılık olarak, 2030 yılında bu sayının da 250 milyon olması öngörülüyor.
Robo-advisorlar neden önemli?
Robo-advisorlar, yatırım dünyasında devrim yaratıyor. Geleneksel finansal danışmanlık hizmetlerine erişimi olmayan veya bu hizmetlerin yüksek maliyetlerinden kaçınmak isteyen bireyler için ideal bir çözüm sunuyorlar. Düşük yönetim ücretleri, otomatik portföy dengelenmesi ve geniş varlık sınıflarına erişim gibi avantajlarıyla, daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap ediyorlar. Ayrıca, kullanıcı dostu arayüzleri ve düşük başlangıç yatırım miktarları sayesinde, yatırım yapmaya yeni başlayanlar için de cazip bir seçenek oluşturuyorlar.
Robo-advisorlar, finansal planlama araçları sunarak bireylerin uzun vadeli hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyor. Bu sayede bireylerin büyük finansal hedeflerine daha kolay ve etkili bir şekilde ulaşmalarını sağlıyor.
Yazımın başında andığım filme, müzikal anlamda imzasını atan Bryan Adams’ın ünlü şarkısındaki şu sözler, yapay zekâ destekli finansal teknolojilerin misyonunu da özetliyor:
"Her ne yapıyorsam, senin için yapıyorum." (Everything I do, I do it for you.)
Ülkemizdeki start-upların da bu konuda ilham verici öncü çalışmalarını yakından ve gururla takip ediyorum.
Güzel bir gelecek için…