Dijital dönüşümü müşteriye borçluyuz
2010 öncesinde kurumlarda IT’nin Tüketicileşmesi kavramını anlatmaya çalışırken şöyle bir diyalog yazıp, kişisel bloğuma eklemiştim.
- Çalışan: Sayın IT yöneticisi, biz şirkette yeni çıkan dokunmatik ekranlı telefonları kullanmak istiyoruz.
- IT Yöneticisi: Maalesef bu cihazları şirketimizde kullanmamız mümkün değil. Sizin için daha güvenli, klavyeli ancak biraz eski teknoloji diğer markayı kullanmaya devam edeceğiz.
Bir süre sonra…
* Patron: IT Yöneticisi, bana doğum günümde bu dokunmatik ekranlı telefonu hediye ettiler, şuna bizim e-posta ayarlarını kur bakalım. (Ve şirkete tüketici ürünleri girmiştir.)
Kurumların dijitalleşme yolculuklarının üst seviyeden desteklendiği veya ısrarcı olunduğu zaman ne kadar hızlı ilerleyebileceğinin göstergesidir bu sohbet ve emin olun sıkça yaşanmıştır.
Dün gerçekleştirilen “Türkiye’de Dijital Değişime CEO Bakışı” toplantısında aklıma bu ve benzer konular geldi. Tansu Yeğen’in dijital dönüşüm konusunda inanılmaz bir çabası var. Benzer bir başka çabayı Vodafone’un Dijitalleşme Endeksi programı sebebiyle Engin Aksoy’da da görüyorum. Dijital Dönüşüm'ün, Türkiye’deki tüm kurumların yol haritasına girmesi gerekiyor. Burada herhangi bir sıfata sahip C seviyesindeki yönetici liderlik edebilir, ancak patronların bu işe sponsor olması çok daha önemli.
Peki, bugüne kadar gerçekleşen dönüşümlerin arkasındaki itici güç neydi? Yazımın başında bahsettiğim, “Kurumsal IT’nin Tüketicileşmesi”, bugüne kadar kurumların değişimindeki ana motor oldu. Sizin kuruma almadığınız birçok teknolojiyi çalışanlarınız ve en sonunda müşterileriniz kullanmaya başladı. Örneğin siz halen müşterinizin size telefonla ulaşmasını isteyebilirsiniz. Ancak müşteriler artık akıllı telefon kullanıyor ve işlerini buradan yapmak istiyorlar. Siz geleneksel yöntemler üzerinde ısrarcı olursanız, bir başkası sizin yerinize bunu kolayca yapabiliyor.
Devasa otel zincirlerinden, filo kiralama şirketlerinden ya da turizm acentalarından hiçbirinin aklına gelmeyen işleri Airbnb, Uber ve Booking.com yapmış oldu.
Şimdilerde gençler hızla giyilebilir teknolojiler kullanıyor… Instagram, snapchat gibi sosyal ağlardan ürün beğenip satın alıyor. Gereksiz evraklar doldurmak istemiyor, her şeyi cep telefonundan yapabilmek istiyor. Ve bu gençler birkaç yıl sonra kredi kartlarına, bir işe ve muhtemelen ebeveynlerinden bağımsız bir hayata kavuşuyor. Siz istemiyor olsanız bile, bu geleceğin müşteri için kurumunuzu değiştirmeye bir an önce başlamanız gerekiyor.