Dijital dönüşümle birlikte, ‘Video’ gelecek geliyor!

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER [email protected]

Yakında görüntüsüz hiçbir şey olmayacak desek aslında hiç de abartmış olmayız… Ürün tariflerinden yol tariflerine, tüketici davranışlarından hizmet kalitesine… Video pazarlamadan iş süreçlerine pek çok alana dokunuyor olacak… Milestone Systems Başkanı ve CEO’su Lars Thinggaard şöyle diyor: “Videoların, insanları ve varlıkları birbirine bağlayan artan sayıda cihazdan veri kaynaklarını anlamada daha da önemli rol oynayacağı bir gelecek olduğuna inanıyoruz”. Bu alanın lider şirketlerinden olan Milesstone’un ön görüsü de zaten böyle… Büyüme hızları da bunu gösteriyor. Video sadece güvenlik olmaktan çıkıyor. Tüketici davranışlarından operayon verimliliğine yaratıcılığınıza ve inovasyon yeteneğinize göre sınırsız pek çok alanda kullanabilirsiniz. Türkiye’nin de dahil olduğu Milesstone Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nden Sorumlu Özgür Uygur da “Önce yazı vardı, sonra fotoğraf şimdi her şey video yapısına dönüşüyor” diyor. Aslında bizim zaten gözlemlediğimiz gerçeği ifade ediyor. Yeni olan kurumsal verimlilik ve performansta da dijital dönüşümle birlikte veri kaynağı olarak video’nun öne geçiyor olması… Dünyada bu pazar 200 milyar dolara koşuyor. Türkiye’yi ve dünyadaki gelişmeleri Özgür Uygur ile konuştuk….

Geleceğin video dünyasında yaşanabilecekleri hayal bile ettiğimde beni inanılmaz noktalara götürüyor. Bazı korkutucu tarafları da yok değil ama gelişim bu yönde… Milesstone Systems Güney Doğu Avrupa Bölgesi’nden Sorumlu Özgür Uygur da teyit ediyor ve şöyle diyor: “Son 5 yılda herkes dijitale yöneliyor ve çok hızlı gelişiyor. Bizim işimiz tamamen video ile alakalı… Video temelli ne varsa biz bir şekilde dokunuyoruz. Tabii ilk çıkış noktası güvenlik oluyor. Bizde kamera dediğiniz zaman ilk olarak güvenlik kameraları geliyor insanın aklına. Kaza, hırsızlık olayları gibi… Ama trafikten şehir alt yapılarına, şirketlerdeki uygulamalara kadar video güvenliğin çok ötesine geçti. İş süreçlerini geliştirme, performans artırma gibi katma değer sağlayan hizmetler ortaya çıkmaya başladı. İnsanlar bunun üzerinden para kazanacaklarını da anladılar. Çünkü her şeyin temelinde görüntü yatıyor ve artık her şey avucumuzun içinde… 2008’de İnstagram, 2015’de Youtube son 10 yıldır her şey görüntü bazlı olmaya başladı… Eskiden yazıydı, sonra fotoğraf oldu. Artık video… İnsanlar gerçeğe en yakın olduğu için video kullanıyorlar”.

Veri olarak "video"nun yükselişi

Aslında video dediğimiz önemli bir veri kaynağı… Bu konudaki örnekler bu nedenle şaşırtıyor. İşte Özgür Uygur bir uç örneği şöyle veriyor: “Video inanılmaz bir bilgi kaynağı… Her görüntü bir veri. Ama tek başına bir şey ifade etmiyor. Bunu yorumladığınız, anlamlandırdığınız zaman işe yarıyor. Örneğin, rekortman atlet Usain Bolt’un bir performansını bilimsel nedenlerine açıklamaya yönelik bir 100 metre yarışını çekmişler.. Video toplam 9.84 saniye rekor kadar ediyor. Yarışa nasıl başladığını, vücut pozisyonunu, dizleriyle omuzları arasındaki açı ve bunu kullanışı kısaca her şeyi analiz etmişler… Koşarken rekora götüren her noktayı… Buradan anlamlı bir bilgi çıkıyor ve performansı etkileyen bilgi bu aslında. Bu tabii uç bir örnek, ama bunu işletmelere örneğin mağazalarda, zincir mağazalarda kamera kullanarak hangi müşteri grubu nasıl hareket ediyor değerlendirmesini yapan analizler yapılıyor. Görüntülerden, cinsiyet, yaş grubu, hangi ürüne yoğunlaşıyor. Reyonun önünde ne kadar vakit geçiriyor. Sonra hangi reyona yöneliyor. Mağazada ne kadar zaman geçiriyor. Bunları görüntülerden ve onu yazarkasa, ödeme gibi verilerle entegre ederek gerçekleştiriyoruz”.

Sektörlerden özel örnekler

Sektörlerden bazı örnekler de veriyor Özgur Uygur, onun ifadesiyle şöyle aktaralım bu örnekleri: “Bizim uzun yıllardır yaptığımız şey örneğin kasadan çıkan fiş bilgisini görüntüyle eşleştirmek. Bu neyi önlüyor yanlış işlemleri, mükerrer işlemleri veya para alıp vermede yanlışlıkları. O an kasadaki işlem saati ile görüntüyü eşleştiriyor sistem. Dünyada pek çok perakende zinciri için bunu yapıyoruz. Örneğin, aynı mantıkla hava yolları için ‘boarding pass-uçuş kartı’ ile görüntü eşleştirmesi yapıyoruz. Boarding pass’i aldığınız ve kullandığınız andaki görüntüleri eşleştiriyoruz. Çünkü pek çok olay oluyor. Aranan bir kişi uçakta mı değil mi? Ya 2 çanta verdim çıkmadı biri? Diyor bir yolcu… Uçakta kimler var. Binen siz misiniz… Sizin koltuk numaranız ya da isminizi yazdığında bu görüntüleri elde edebiliyor. Bu tip gereklilikler bu görüntülerle çözülüyor. Bilgi girişinin olduğu her yerde bunu görüntüyle eşleştirebiliyoruz. Benzin istasyonlarında örneğin yine yapabiliyoruz. Bu iş çok ilginç ilk olarak video uygulamaları ‘pop corn-patlamış mısır’ makinelerinin takibi için kaç kova ‘pop corn’ satıldığını hesap etmek için ilk uygulama yapılmış”.

Güvenlik dışı pazar büyüyor

Temel pazar hala güvenlik olsa da aslında hızla yükselen taraf kurumsal uygulamalar: “Sadece kurumsal işletmelerde değil tüm şehirlerde “safe city-güvenli şehirler” için video kullanıyoruz. Sadece hırsızlık, saldırı gibi olaylar değil. Örneğin bazı şehirlerde gemilerde insan düşmesi durumunda alarm veren sistemler var. Bunun yazılımını yazan şirketler var. Bu tip şirketler sistem, yazılım kısmını yapıyor ve platform olarak da bizi kullanıyor. Biz tüm bu uygulamalar için işletim sistemi görevi görüyoruz. Bu yüzden kamera sistemleriyle yapabilecekleriniz bilgiden güvenliğe hayal gücünüz ile yaratıcılığınız ile sınırlı… Türkiye’de bu pazarın büyüklüğü 1 milyar dolar olarak söyleniyor. Dünyada ise 200 milyar dolar bir pazar olduğu tahmini yapılıyor. Hala analogdan dijital bir dönüş var. Bundan önce analog yüzde 70 dijital yüzde 30’du şimdi yüzde 40 analog yüzde 60 dijital oldu artık. Önümüzdeki 5 yılda dijital oranını yüzde 90’ın üzerine çıkacağını ön görüyoruz. Bu sadece kamera sistemlerinin dijitalleşmesi değil. Sensörler, IoT dediğimiz, nesnelerin interneti gibi cihazlar yer alıyor. Artık her şey internetten ve birbiriyle konuşabilir duruma geliyor.

Tüketici tarafında da uygulanıyor

Özgür Uygur tüketici tarafı ile ilgili video kullanımı ile ilgili de şu örnekleri veriyor: “Görüntülü sistemler için alt yapının da güçlü olması lazım ki kaliteli görüntü alın ve bunu en iyi şekilde analiz edin. Örneğin, yüz tanımak için yüksek çözünürlüklü görüntü gerekiyor. Şehir güvenliğinde olduğu kadar daha önce de sözünü ettiğim gibi, ticarette de artık videonun çok önemli yeri var. Örneğin, görüntülü sistemlerde mağaza içinde yaş tespiti yapabiliyor. Cinsiyet tespiti yapıyor bunu mağazada kullanırsanız satışta büyük verimlilik yakalayabiliyorsunuz. Yine sizi görüntünüzden tanıyan sistemlerle kişiye özel promosyonlar yapmak mümkün… Bankalar için yapmıştık, şubeye giren VIP müşterileri anında tanıyıp personeli uyarması mümkün oluyor. Böylece müşteriye özel hizmet vermek mümkün oluyor. Gerekirse kapıda karşılayabiliyor her personel müşterinin adını bilmeyebilir. Böylece adıyla hitap edebiliyor. Bunlar yapılabilecekler için sadece birkaç örnek…”

Türkiye gelişen pazarlarda önemli

Milestone Systems Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nden Sorumlu Özgür Uygur Türkiye hedefleri ile ilgli şöyle konuşuyor: “Türkiye, Milestone Systems için geşilen pazarlar arasında en önemli ülkelerden biri. Geçtiğimiz yıl yakaladığımız olağanüstü büyüme oranı ile EMEA bölgesinde en hızlı büyüyen ülke olduk ve bu yıl Türkiye ekibimizi büyütme kararı aldık. Bununla birlikte, çok yakın zamanda Türkiye’de iş ortaklarımızın faydalanacağı bir “deneyim merkezi” açma planımız var. Gelişmiş video izleme sistemleri sayesinde güvenliği sağlamak ve aynı zamanda video yönetiminin birçok sektörde sunduğu yeni iş fırsatlarını ortaya çıkarmak için her ölçekteki organizasyona daha fazla destek vermek ve gelişmelerine katkı yapmak istiyoruz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar