Dijital dönüşüm şart! Peki şirketler tam olarak ne yapmalı?
Bundan sonra, her sektörde ve her işte, yola devam etmek isteyen tüm şirketler, kurumlar “Dijital Dönüşüm / Transformasyon” gerçekleştirmek ZORUNDA! Bu da Endüstri 4.0’la özdeşleşmiş durumda.
Endüstri 4.0 terimi ilk kez 2011’de sanayi devriminin bir sonraki aşamasını tanımlamak için bir yol arayan Alman araştırmacı ve politikacılar tarafından Almanya-Hannover Fuarı'nda kullanıldı.
Hayatta kalmak isteyen tüm şirketler, kurumlar bu dönüşümü yaşayacak. Kaçış ya da istisna yok! Direnenler veya geç ya da yetersiz kalanlar aynen bilgisayar, internet kullanımına direnen ya da bu dönemin gerisinde kalıp yok olanlarla aynı sonucu yaşayacaklar.
Oysa…
Açık söylemek gerekirse Endüstri 4.0’a adaptasyon da aslında ve sadece bilgisayar alıp internete bağlanmak kadar bir atılım sağlar. Mutlaka aşılması gereken bir engeldir, ilk adımdır, şarttır! Ancak hala, yeni çağa uygunlaşmak için yalnızca “hazırlık” aşamasıdır.
Tüm iş yerleri bilmelidir ki başarılı ve sürdürülebilir gelecek için esas gereken, Endüstri 5.0’a geçmektir. Hatırlatayım;
Endüstri 4.0, dijitalleşme ve otomasyonun (bilgisayar, internet, akıllı sistemler ve ilkel robotlarla) ön plana çıktığı,
Endüstri 5.0 ise insan ve makinelerin (yapay zekâ, otonom robotlarla ve sistemlerle) iş birliği yaptığı devrimlerdir.
Endüstri 5.0'ın avantajı, daha verimli ve daha insan, çevre, doğa odaklı bir üretim süreci yaratması, daha bütünsel, holistik, sürdürülebilir bir yaklaşımla tasarlanması ve uygulanmasıdır.
Durum pek iyi değil…
En az 10 yıldır, çok büyük, küresel şirketler büyük bütçelerle ve olanaklarla Dijital Dönüşüm için önemli danışmanlıklar alıyor, dijitalleşmeye çalışıyorlar.
McKinsey, WEF gibi kurumların raporlarına göre daha şirketlerin ancak %15-20’si, devletlerin %10’u dijital dönüşümlerini tamamladıklarını iddia ediyorlar. Aynı durum işlerini bulut bilişimine taşımak konusunda da geçerli ki bu adım da %100 dijitalleşme için şart ötesi bir gereklilik.
Kısacası durum küresel olarak da ülkemiz açısından da pek iyi değil.
Bu şekilde şirketlerin kriz sarmalından çıkması, çıksa da uzun ömürlü olması pek mümkün görünmüyor. Daha küçük ölçekte olan iri kıyım KOBİ’ler ya da daha da ufak şirketlerde durum iyice vahim. Dijitalleşmeyi, buluta taşınmayı hala Excel’le yapılan işleri aktarmak kadar görüyorlar. Korkunç!
Şirketler ne yapabilir, ne yapmalı?
Somut öneriler almak için bu konuda bir uzmana danıştım. Singapur merkezli, endüstriyel dönüşüm desteği veren bağımsız kuruluş INCIT’de (International Center for Industrial Transformation - Uluslararası Endüstriyel Dönüşüm Merkezi) çalışan ve önemli deneyime sahip Aykut Yeni’den bilgiler aldım.
Aykut Bey diyor ki ölçeği ne olursa olsun, şirketler önce, WEF (Dünya Ekonomik Forumu) tarafından tanınan ve Singapur Ekonomik Kalkınma Ajansı (EDB - Singapore Economic Development Board (EDB), Siemens, TÜV, SAP gibi dünya devlerinin katkıları ile oluşturulan ve kısaca SIRI - Smart Industry Readiness Index - Akıllı Endüstri Hazırlık Endeksi denen “Digital Olgunluk Ölçüm Modeli” ile bir durum raporu almalı.
INCIT’in, SIRI ve COSIRI adı verilen iki endeksleme modeli ve uygulaması var.
Bunlar şirketlerin döngüselliğini, Net Zero ve CO2 azaltım durumlarını, ESG uygunluklarını ve yönetişimlerini, iş süreçlerinin olgunluğunu kısacası sürdürülebilir dijital dönüşüm olgunluklarını ölçüyor ve çok kapsamlı, uygulanabilir yol haritasını oluşturuyor.
Büyük danışmanlık şirketlerinin aylar süren çalışmalarını günlerle ifade edilebilecek kadar kısa sürelerde, üstelik son derece detaylı tamamlıyor. Sistem ileri seviyede yapay zekâ ile desteklenmiş bir alt yapı kullanıyor ve daima devrede olan sertifikalı değerlendiricilerle birlikte çalışıyor.
Lütfen hemen “sürdürülebilir dijital dönüşüm olgunluğunuzu ölçtürün.