Dijital dönüşüm liderleri CDO’lar

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ [email protected]


Türkiye’de 2010 yılından bu yana CIO dergisini yayınlıyoruz. Chief Information Officer yani bilgi teknolojileri yöneticilerinin rolleri uzun zamandır bir değişim içerisinde. 90’lı yıllarda muhtemelen C seviyesinde böyle bir yönetici Türkiye’de neredeyse hiçbir şirkette yoktu. Teknik ekiplerden biri olan bilgi işlemciler, ofislerde bilgisayarları tamir eder, network kabloları çeker ya da yazıcının toner değişiminden sorumlu olurlardı. Ancak teknolojinin giderek iş yapış biçimini değiştirmesi ve karmaşık yazılım ve donanım sistemlerinin gelmesi ile birlikte Bilgi İşlem Müdürlükleri oluşmaya başladı. Özellikle banka ve finans kuruluşları başta olmak üzere birçok şirkette yüzlerce çalışanı olan departmanlar oluşturulmaya başlandı. CIO’ların bu dönemde temel görevleri var olan teknolojileri şirket içerisine uygulamak, bu sistemlerin düzgün çalışmasını sağlamak ve sürekli güncel tutmaktı. Büyük teknoloji dönüşümleri yaşandığında diğer departmanlar ile koordineli bir şekilde bu dönüşümü şirket içerisinde gerçekleştirmeleri gerekiyordu.

Şimdi ise yepyeni bir çağdayız. Artık şirket içerisinde herkes CIO kadar olmasa bile teknolojiden anlıyor. Son kullanıcılara yönelik geliştirilmiş birçok teknoloji, şirketlerin iş süreçlerine yanlışlıkla ya da zorla dahil oluyor. Örneğin çalışanlar bir anda USB bellekler ya da WeTransfer gibi uygulamalar üzerinden dosya paylaşmaya başlıyor. Ya da Google Drive gibi online depolama alanlarında dosyalarını saklıyor. Bilgisayarından memnun değilse, satın aldığı tablet üzerinden e-postalarını kontrol ediyor, seyahatlere kendi tabletini götürüyor. Buna Shadow IT yani Gölge teknoloji diyoruz. Ve her ne kadar şirketlerin güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından ciddi riskler barındırsa bile bu mesele giderek büyümeye devam ediyor.

Tüketici teknolojilerinin kurumsal teknolojilere bu kadar yakınsanması ile birlikte bir başka mesele daha ortaya çıkıyor. Müşterileriniz ya da iş ortaklarınız artık sizden daha yenilikçi yaklaşımlar bekliyor. Yani günlük yaşamında kullandığı teknolojileri sizin neden sunamadığınızı merak ediyor. Örneğin bir yolcu uçağa binmeden önce kendi cep telefonu ile ineceği lokasyonda bir Uber aracının onu beklemesini sağlayabiliyor. Ya da havalimanında hizmet veren araç kiralama şirketlerinden rezervasyon yapabiliyor. Ancak uçakta iken bu hizmeti alamıyor. Bu aşamada CDO devreye giriyor. Chief Digital Officer olarak isimlendirdiğimiz bu yöneticiler şirketlerin dijital dönüşümlerinden sorumlu. Temel görevleri, dijital dünyadaki yenilikleri araştırmak ve bunları işletme yararına nasıl kullanılacağı, bu dönüşümün nasıl sağlanacağı ile ilgili bir yol haritası oluşturmak.

CDO görevi bu anlamda CIO görevinden birkaç hususta farklılaşıyor:

- Birincisi CDO’nun görevi uygulamayı bizzat yürütmek değildir. Yani bir dijitalleşme fırsatı oluşturup, yol haritasını belirler ancak bundan sonrasını CIO yürütür. Aksi halde uzun proje süreleri yüzünden kendisi bir sonraki adımı ıskalayacaktır.

- CDO, yenilikçi teknolojilerin şirket yararına nasıl kullanılacağını araştırmak için tüm iş süreçlerine dahil olmalı, üst yönetimin desteğini alarak birimler ile iyi iletişim kurmalıdır. Böylece şirket içerisindeki değişimi çok daha kolay yönetebilir.

- CDO yalnızca şirketin teknolojik altyapısını değil, aynı zamanda iş kültürünü de dijital çağa uygun hale getirmesi beklenir. Bu yüzden kurum içi eğitimlerin düzenlenmesi ve acil eylem planlarının oluşturulması CDO’nun görevidir.

Son olarak CDO kavramı, şirketlerin mutlaka içerde görevlendireceği bir pozisyon olmak zorunda değildir. Bir ara geçiş yöneticisi olduğu için orta ölçekteki şirketlerde dışarıdan destek alınabilir. CDO as a Service, yani bir servis olarak değişim yönetimi metodu ile, şirketin kısa ve orta vadede değişim planları bir danışmana veya danışmanlık şirketine verilebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019