Dijital Dönüşüm Kazandırır Ama Nasıl?
Bir önceki yazımda şirketler için dijital dönüşümün ne olduğunu anlatmaya çalışmış, konuya nasıl bakmak gerektiğine dair düşüncelerimi paylaşmıştım. Bu yazı ile dijital dönüşümden fayda sağlamak için neler yapılması gerektiğini daha detaylı ele alacağım.
Dijital dönüşüm amaç değil araç olarak görülmeli
Öncelikle dijital dönüşümün bir amaç değil, araç olduğunu hatırlatmak isterim. Kutsallaştırılması değil, anlaşılması ve doğru yorumlanması gereken bir konu. Dijital dönüşüm tek başına harika ürün ve hizmetler üretmenizi, rakipler ile arayı açmanızı, pazar payınızı artırmanızı, büyük cirolar elde etmenizi sağlamaz. Bunu stratejileriniz ve bunlarla uyumlu yetenekleriniz ve operasyonunuz sağlar. Kurumsal inovasyon yetkinliğiniz sağlar. Dijital dönüşüm dediğimiz uygulamalar ve teknolojiler bunu destekler. Stratejinizi daha hızlı uygulamanızı, daha hızlı inovasyon yapmanızı, yeteneklerinizden (insanlar) daha iyi faydalanmanızı, süreçlerinizi daha verimli ve çevik hale getirmenizi, organizasyonunuzu daha yalın ve esnek tasarlamanızı sağlar.
İşte bu farkındalık kazandırır. Aksi halde, neyi nasıl önceliklendirmeniz gerektiğini bilemeden, dijital dönüşüm uzmanı olduğunu ileri süren uzmanların yönlendirmesiyle sürekli birtakım teknolojiler satın alır durursunuz. Bunları bütüncül ve entegre bir bakış açısı ile yapmadığınızda ise, bu işin sağlayacağı fayda çok sınırlı olur.
Dijital dönüşüm iş stratejileriniz ve süreçlerinize yönelik planlanmalıdır
Temel iş stratejilerinin dijital dönüşümle nasıl destekleneceği ortaya koyulmadan, stratejileriniz, hedefleriniz ve süreçleriniz eşgüdümlenmeden, bu işe yatırım yapılması doğru değildir. Önce biz nereye gitmek istiyoruz, hangi standartlarda gitmek istiyoruz, hangi iş süreçleri ve yetenekler dahilinde gideceğiz bunu belirleyeceğiz, sonra nasıl gideceğiz kısmına yani dijital dönüşüm stratejilerine odaklanacağız.
Peki stratejileri ve süreçleri tanımsız olan şirketler bundan fayda sağlayamaz mı? Elbette sağlar. Ama bu kısmi bir fayda olur. Belirli bir süreçte robotik süreç otomasyonu ile manuel çalışmayı sınırlandırabilirsiniz, IoT ile veri toplayıp analiz edebilirsiniz, low-code yazılımlarla belirli süreçleri otomasyona geçirebilirsiniz, ancak strateji ve süreç yapınız sağlıklı olmadığından bu işten alabileceğiniz maksimum verimi alamazsınız.
Şunu lütfen hep hatırlayın, siz dijital dönüşürken rakipleriniz de dönüşüyor. Bu bir süre sonra bu bir rekabet avantajı olmayacak. Bu işi kısa vadede tasarruflar sağlayıp, maliyetleri düşürüp, fiyat rekabetinde ayakta kalmak için yapmıyoruz; bu işi bizi özgün ve farklı kılacak stratejileri ortaya koyma sonrası uygulama (execution) kısmını mükemmelleştirmek için yapıyoruz. Yani dijital dönüşümle amacımız rekabetten farklılaştıracak stratejileri uygulama becerimizi artırmak. Kısa vadede maliyetleri düşürmek, hız ve kaliteyi artırmak, ürün ve hizmeti müşteriye çabuk ulaştırmak bu işin yan faydası olacak.
Dijital dönüşüm öncesi yürütülmesi gereken çalışmalar var
Kurumsal olsun olmasın dijital dönüşüm tüm şirketlere katkı sağlar ama öncesinde bazı çalışmaları tamamlamak gerekiyor. Bunların başında ise stratejinizi net olarak belirlemek, süreçlerinizi ve verilerinizi iyileştirmek geliyor. En az bunun kadar önemli olan diğer bir konu da şirket içinde çalışanlarınıza dijital becerileri kazandırmak.
İşim gereği pek çok şirketin dijital dönüşüm projesini görüyor, bunların planlama ve ilerlemesini takip ediyorum. Yapılan en büyük hata bu işi genel olarak bir yazılım işi, spesifik olarak da bir kurumsal kaynak planlama yazılımı (ERP) işi olarak görmek. Süreçleri yazılımlar ile dijitale taşımak elbette önemli ancak öncesinde iş süreçlerinize bakmak ve bunları iyileştirmek gerekiyor. Neden? Çünkü iş süreçleriniz iyi tasarlanmış olmayabilir. Kötü tasarlanmış süreçleri yazılıma veya akıllı otomasyona taşımak, hız kazandırsa da arzu edilen kaliteli sonuçları elde etmenizi sağlamaz. Öte yandan pek çok yeni sorunu da ortaya çıkartır.
Mevcut süreçlerinizdeki verimsizlik, darboğaz ve kontrol eksikliklerini tespit edip, süreçleri ya iyileştirerek ya da yeniden yapılandırarak, otomasyona hazır hale getirmek gerekiyor. Bu çalışmaları dijital dönüşüm başlamadan tamamlamak, dijital dönüşümden çarpansal bir etki ile faydalanmayı mümkün kılıyor.
Doğru teknoloji, doğru süreçler ile buluşmalı.
Patronlara ve üst yöneticilere anlattığım özel bir yönetim modeli var. En alt kademeden en üste kadar yönetim bir karar verme, iş yaptırma ve iletişim işi diyorum. Doğru kararları verebilmek için doğru verilere ihtiyacınız var. Doğru veriler, doğru planlanmış ve uygulanmış teknolojilerden gelir. Teknoloji ise doğru tasarlanmış ve iyi işleyen süreçler üzerinde çalışmalıdır. İyi süreçler ise, doğru bir organizasyon yapısı, öğrenen ve inovatif bir kültür, güçlü değerler, etik bir ortam ve net bir misyon üzerine inşa edilir. Yani iyi yönetimi basamak basamak inşa ediyoruz.
Burada süreçler, teknoloji ve veri arasındaki ilişkiyi kuran ve bu basamakları en doğru şekilde oluşturmamızı sağlayan araç ise dijital dönüşüm. Yani iş sadece teknoloji basamağı ile bitmiyor. İşin süreç ve veri basamakları da en az onun kadar önemli.
Örneğin kurumsal bir hedef olarak müşteri memnuniyetini %95’in üzerine taşımak istiyorsunuz. Bu iş için gidip doğrudan bir CRM yazılımı almak ve tüm işi bunun etrafında organize etmek yaygın bir uygulama ancak hatalı. Çünkü kendi iş yapış biçiminizi yani yoğurt yiyişinizi tanımlamış değilsiniz. Kendinizi bir teknolojinin olanaklarına sınırlıyorsunuz.
Peki yapılması gereken ne? Öncelikle müşteriye dokunan tüm süreçleri müşteriden şirkete yani dışarıdan içeriye gözden geçirmeniz ve iyileştirmeniz, gerekirse yeniden yapılandırmanız gerekiyor. Amaç müşteriye en fazla katma değeri sağlayacak akışı belirlemek. Sonrasında ise, bu işi hangi dijital araçlar ile daha da iyi yapabileceğinize karar vereceksiniz. Bu çalışma sonrası hangi CRM yazılımından daha fazla fayda sağlayabileceğiniz de daha net ortaya çıkmış olacak. Doğru yazılımı tercih edeceksiniz. CRM dışında kalan tüm süreçleri de, low-code veya no-code platformlar ile otomasyona taşıyabilirsiniz. Bu işi bu yöntemle yaptığınızda, süreci ana hedefiniz olan memnuniyeti artırmaya yönelik olarak en yalın, hızlı ve katma değerli şekilde tasarlarken, süreçteki kontrolleri de güçlendirmiş yani süreci kontrol altına almış olacaksınız. Sürecin veri üretme kabiliyeti ve veri kalitesi artacak, daha iyi raporlar elde edebileceksiniz. Yapay zekalı karar destek sisteminizin de altyapısı kurulmuş olacak. Bir süre sonra akıllı otomasyon destekli iş süreçlerinizden çıkan sağlıklı veri, yapay zekanın makine öğrenmesinde kullanılacak. Örneğin, CRM sürecinizi yapay zeka ile yönetir hale geleceksiniz. Kulağa güzel geliyor değil mi?
Güzel ama zor. Çünkü doğru bir farkındalık ve metodoloji ile konuya bakmak gerekiyor. Bunu başardığınızda dönüşümü sağlam adımlar ile gerçekleştirebilirsiniz.