Dijital arşivlerimizi çöpe mi atacağız?

Türkiye’nin sıkı dijital arşivcilerinden bir olduğumu iddia ederdim. İşime yarayacağını düşündüğüm ne varsa CD’ler, DVD’ler ardından da harici disklere toplayıp durdum. 90’lı yılların sonunda ilk kez MP3 ve daha sonrasında DivX filmler ile tanıştığımızda sonu gelmez bir arşiv merakı başladı. Övünülecek bir durum değil ama Türkiye’de henüz VCD’lerin bile emekleme döneminde olduğu, birçok albümün Türkiye’de yayınlanmadığı bir dönemde yalnızca kendimize kalmak kaydıyla arşivleme yaptığımız gerçeğini kabul ediyorum. Bu dijital arşivin bir sonrasında ise önce VCD, ardından DVD ve Blu-ray diskler geldi. Maalesef evde oldukça büyük bir yer kaplayan, hepsi %100 orijinal bir optik disk arşivim var. 

Maalesef diyorum çünkü…

2010’dan sonra fiber internet ile tanışmış oldum. Önce 10, ardından 20 şimdi ise 50 ila 100 Mbit arasında bağlantıya sahibim. Geçtiğimiz haftaki yazımda kota sorunundan ve internetteki 4K videolardan bahsetmiştim. Şimdi topladığım onca VCD ve DVD’ye bakınca, 60 ekran 4K TV’de bunları izlemek tarihte nostaljik bir yolculuğa benziyor.

Aradığınız her medyanın anında size ulaşabiliyor olması bu arşiv kültürünü de ortadan kaldırıyor. Mesela uzun zamandır Spotify ve bazen Youtube sayesinde müzik dinlemek için MP3’ler ile boğuşma derdine girmiyorum. Üstelik sevdiğim türler için birileri bana güzel listeler hazırlamış oluyor.

Geçen haftadan beri de Netflix kullanmaya başladım. Daha evvel birkaç defa VPN üzerinden Netlflix, Hulu gibi servisleri deneyimlemiştim. Ancak şimdi kendi dilimizdeki yapımlar, altyazı desteği ve 4K seçeneği ile çok daha başarılı bir deneyim yaşıyorum. Yani o VCD ve DVD arşivi çöpe gidebilir… ama kıyamam ki ben onlara…

Yeni nesil için bir şeyleri arşivlemek, saklamak, biriktirmek giderek önemsizleşmeye başladı. Bizim için her biri çok kıymetli olan bu arşivlerin değeri ancak internetin tamamen yok olduğu bir ortamda anlaşılabilir. Ama o da bir başka yazı konusu.

Dijital arşiv ve yedekleme konusunda elbette mesele yalnızca film ve müzikler ile bitmiyor. Şimdi neredeyse hepsi 10 Megapiksellik fotoğraflar ve HD kalitede videolar çeken cep telefonlarımız ile biriken devasa dijital arşivlere sahibiz. Evdeki disk karmaşasından bıkınca ben çözümü bulut servislerde aramaya başladım. Tüm fotoğraf ve videolarım arşivi 2 farklı bulut servisinde saklanıyor. 2 farklı servisin sebebi güvenlik ve gereksiz bir tedbir değil. İndirim kampanyaları ve cihazlar ile beraber gelen fırsatlar sebebiyle Google Drive ve Microsoft One Drive kullanıyorum. Ancak tüm bunlara rağmen halen birer kopyalarını evdeki diskimde saklamaya devam ediyorum. Az evvel dediğim gibi, post apokaliptik dönemde neler olabileceğini bir başka sefere daha detaylı yazacağım.

CIO Ödülleri

Bu köşeyi takip edenlerin bir çoğunun bildiği gibi CIO dergisi her yıl Türkiye’nin teknoloji liderlerini onurlandırıyor. Bu sene de kasım ayında düzenlenecek olan etkinlik ile Türkiye’de kurumlarının değişiminde rol oynamış CIO’lara ödüllerini vereceğiz. Tüm detayları www.cioodulleri.org sitesinde bulabilirsiniz. Şirketlerinde teknolojik dönüşüm yapmış, bununla başarı yakalamış herkesin katılımını bekliyoruz.