Dezenflasyon sürecine beklenenden erken dönüş

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Banu Kıvcı Tokalı / FinansInvest

Yıllık enflasyonda iniş hareketi beklediğimiz gibi ağustos ayında başladı. Temmuz ayında % 12.06'ya kadar yükselen ve geçen yılın aynı ayında kaydedilen % 6.9'a göre ciddi bir artışa işaret eden yıllık enflasyon rakamı, ağustos ayında % 11.77'ye geriledi. Yıllık enflasyonda gözlenen bu ılımlı düşüş, önümüzdeki aylarda güçlü baz etkisi ile daha belirgin bir hale gelebilir. Üstelik güçlü kur, emtia fiyatlarındaki düşüş gibi önemli destek unsurları da mevcutken.

Öncelikle ağustos rakamları çerçevesinde enflasyondan son dönemde alınan sinyallere bakalım: i. İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki aşağı yönlü düzeltme süreci devam ediyor; ii. İşlenmiş gıda fiyatlarındaki Ramazan etkisi oldukça sınırlı kalmış. Ancak yine de yıllık fiyat artışı hala oldukça yüksek seviyelerde; iii. Düşen petrol ve altın fiyatları, sırasıyla ulaştırma ve "diğer" alt kalemlerinde ciddi fiyat düşüşleri sağlamış; iv. Kira fiyatlarındaki olumlu gelişme devam ediyor; v. Diğer taraftan, sürpriz bir şekilde, zayıf talebe karşın giyim fiyatlarındaki düşüş geçen yılın altında; vi. Genel olumlu tabloya karşın, "çekirdek enflasyon" cephesinde hâlâ olumlu bir gelişme gözlenemiyor. Merkez Bankası'nın yakından takip ettiği "I" göstergesinde yıllık artış % 7.11'e ulaşmış.

Peki, önümüzdeki dönemde nasıl bir tablo bizi bekliyor? i. Ramazan ayı etkisinin bir miktar devam etmesi olasılığına karşın, gıda fiyatları dezenflasyon sürecine dönüşte önemli bir destek unsuru olacak gibi; ii. Petrol fiyatlarında devam eden düşüş de diğer bir olumlu faktör; iii. TL'nin güçlü kalacağına yönelik genel inanış, dezenflasyon programının kredibilitesinin tekrar kazanılmasında oldukça kritik bir unsur; iv. En başta belirttiğim gibi, özellikle ekim-kasım dönemi geçen yılın yüksek aylık enflasyon rakamları nedeniyle yıllık enflasyonda çarpıcı düşüşlere neden olabilir; v. Devam eden global belirsizlik, kapatmama kararı sonrasında talep kaynaklı oluşabilecek enflasyon baskılarını yatıştırmada en etkin unsur.

Sonuç olarak, yukarıdaki varsayımlar altında, gelecek yılın ilk çeyrek sonundan itibaren yıllık enflasyonun kalıcı olarak tekrar tek haneli rakamlara indiğini görebiliriz. Buna yönelik bekleyişin önceden oluşması ise, bono oranlarında ve dolayısıyla politika faiz oranlarında aşağı yönlü baskıyı artırabilir. Özellikle, Merkez Bankası'nın bu aydan itibaren "ölçülü faiz indirimi" dahil her türlü politika tercihini gözönünde bulunduracağını açıklaması da bu beklentiyi güçlendirebilir. Ancak, fiyatlama davranışı, global büyüme, emtia fiyatları, bazı hizmet sektörlerinde fiyat direnci gibi hala devam eden risk unsurlarının, para politikasının bir süre daha "temkinli iyimser" tarafta kalmasını gerektirdiğini düşünüyorum.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017