Devrimin adı: Batarya (1)

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası [email protected]

Batarya teknolojisi, elektrikli araçlar, ener­jinin depolanması ve yenilenebilir enerji konuları tahmin ettiğimizden de daha büyük bir öneme sahip. Bu konularda birkaç yazılık bir seri yazmayı planlıyorum. Bu da bu seri­nin ilk yazısı olsun.

Endüstriyel dünyada eskiye göre çok daha sık aralıklarla “bu bir devrim!” cümlesini duyuyo­ruz. Özellikle teknolojik gelişmenin birikim­li etkisi ve bilginin dolaşımının nispeten ko­laylığı, “devrim” olarak nitelendirilen gelişme­lerin çoğalmasına sebep oldu. Buharın enerji üretiminde kullanılmaya başlanmasıyla sanayi devrimi başlamış ve elektriğin kullanılmasıy­la da doruk noktalarına ulaşmıştı.

Bu gelişme­lerin büyük çoğunluğu, ulaşım imkanlarıyla el ele ve bu imkanların yardımıyla gerçekleşti. Buhar gücüyle trenin kullanılması; tren üreti­mi ve özellikle tren için gereken demiryolları­nın döşenmesi, politika yapıcılarının listesi­nin ilk sıralarında yer aldı. Akabinde otomobil devrimiyle yollar ve araç üretimi önem kazan­dı. Bunların sonucu olarak da ülkeler birbirle­rinden farklılaştı, zenginleşenler, geri kalanlar oldu. Etkileri hâlâ da sürüyor.

Araçların, trenlerin, yolların, demiryolla­rının yapımında ve çalıştırılmasında kulla­nılan hammaddeler savaşlara sebep oldu. Kö­mür ve çeliğe sahip olabilme mücadelesinde Avrupa’nın ortasında insanlar birbirini kır­dı. Benzer durum, yine aynı amaçla kullanı­lan petrol için de dünyanın farklı yerlerinde gerçekleşti. Bu kaynaklara sahip olan ülkeler zenginleşirken birçoğu da bu sebeplerle top­lumsal huzurundan oldu.

Günümüzdeyse devrimler, aynı anda birkaç koldan birden gerçekleşiyor. Yapay zekâ devri­miyle dünyanın bambaşka bir yer haline gele­ceğini konuşanlar, bu yapay zekânın kullanımı için gereken ekipmanın ne kadar enerji tüketti­ğini de mutlaka akılda tutmalılar. Benzer bir şey malum kripto para üretimi için de söz konusu. Velhasıl olay dönüp dolaşıp enerji meselesine geliyor. Sadece yapay zekâ ve Bitcoin üzerinden değil, taşımacılık üzerinden de enerji konusu ana odak noktasını oluşturuyor.

Devrimin kucaklayısı ‘Çin’

Yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar, enerji darboğazından çıkabilmeyi kolaylaştı­racak en önemli iki başlık. Geçtiğimiz yüzyılın başındaki devrime benzer bir devrim, yine ta­şımacılıktaki ve enerjideki dönüşümle sağlana­cak gibi gözüküyor. Nasıl ki önceki yüzyılın ba­şında bu devrimi erken yakalayan ülkenin ABD olduğunu biliyorsak, bu potansiyel devrimin kucaklayıcısı da hiç şüphesiz Çin. En büyük ka­talizörlerden biri de “batarya üretimi”.

Bataryalar şimdiye kadar yaygın olarak te­lefonlarımızda, bilgisayarlarımızda kullanı­lıyordu. Ama son dönemde batarya kullanım alanı değişti. Bu değişim akıl almaz boyutlar­da. Bu alanlardan ilki elektrikli araçlar, diğeri de enerji depolama.

Batarya teknolojik gelişiminde, çok temel bir takım hedefler var. Daha hafif bir bataryanın daha uzun süre dayanabilmesi, yani enerji yo­ğunluğunun ve kapasitesinin yüksekliği, ömrü­nün uzunluğu, yani ne kadar uzun süre kullanı­labildiği, şarj etme süresinin kısalığı ve güven­lik olarak sıralayabiliriz bu hedefleri.

Hammadde yine başrolde

Birçok farklı batarya üretim teknolojisi var. Bunların hepsinde de farklı materyaller kul­lanılıyor. Lityum bu konudaki ana girdi. Bu­nun yanında lityum yerine sodyum kullanı­larak da batarya üretimi mümkün, ama şim­dilik bu taraf emekleme aşamasında. Diğer taraftan lityum piller de kendi aralarında alt dallara ayrılıyor. Bu ayrıma göre de farklı ma­teryaller kullanılıyor ve buna göre de fark­lı özellikler barındırıyor. Kimi daha ağır ama daha ucuz, kimi hafif ama şarjı kısa sürede bi­tiyor gibi. Hangisi daha iyi sorusunun ceva­bı, ne amaçla kullanacağınıza göre değişiyor. Bir elektrikli kamyon için batarya üretirken­ki öncelikleriniz ile elektrikli scooter için ba­tarya üretirkenki öncelikler aynı değil.

Üretim aşamasında da lityumun yanında ni­kel, kobalt, manganez, bakır, alüminyum ve gra­fit, en yoğun kullanılan materyaller. Doğal ola­rak da bu maddelere sahip ülkeler, rekabette avantajlı hale geliyor. Bunlara sahip olmak da yetmiyor, gerekli rafinerilerin kurulup ham­maddenin işlenmesi de ayrı bir başlık.

Her üretim sürecinde olduğu gibi batarya üretiminde de ölçek ekonomisinin çok büyük önemli var. Ne kadar fazla üretim yaparsanız birim başına maliyetleriniz o kadar düşüyor. Bir de buna zaten düşük olan işçilik ücretle­rini eklerseniz hangi ülkenin daha avantajlı olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Bir de tabii ki erken kalkan yol aldı. Bu haftalık toplam batarya üretimin 2023 itibariyle yüz­de 83’ünün Çin tarafından gerçekleştirildiği­ni söylemekle yetinelim ve önümüzdeki hafta kaldığımız yerden devam edelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bir beka meselesi: ekonomi 12 Aralık 2024