Devletin her 100 TL gelirinin 44 TL’si İstanbul’dan
Devletin yarı gelirinin elde edilmesinin yanında, neredeyse tüm sektörlerdeki “merkez” konumu nedeniyle İstanbul’da beklenen büyük deprem, tüm ülke ekonomisini tehdit ediyor.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tahminlerine göre 7,5 şiddetindeki bir depremde fiziki olarak önemli boyutta “ağır” hasar göreceği tahmin edilen İstanbul, bu yılın ilk yedi ayında merkezi yönetim bütçesi kapsamında devletin elde ettiği her 100 TL gelirin 44 lirasını sağladı.
72 ilin bütçesi açık verdi
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre ocak-temmuz döneminde İstanbul’la birlikte toplamda sadece 9 il, bütçeye aldığı harcamadan daha fazla gelir aktararak net bazda pozitif katkı sağladı.
Nüfusun yaklaşık beşte birinin yaşadığı İstanbul, bu dönemde toplam bütçe harcamalarından 245,5 milyar lira ile yüzde 4,5 pay alırken, 2 trilyon 6,1 milyar lira aktararak toplam bütçe gelirinin yüzde 44’ünü sağladı. Böylece İstanbul ilk yedi ayda bütçeye net bazda 1 trilyon 760,5 milyar lira katkı sağlayarak, 9 il içinde de açık farkla başı çekti.
Bütçeye aldığından fazla gelir aktaran 9 ilin sağladığı toplam gelir 3 trilyon 637,6 milyar liraya, bunun toplam bütçe gelirindeki payı yüzde 79,7’ye ulaştı. Bu iller aynı dönemde, bütçeden yüzde 18,1 oranında 977,1 milyar lira harcama aldı ve bütçeye toplamda 2 trilyon 660,4 milyar lira net katkı sağladı.
Diğer 72 il ise bütçeye toplamda yüzde 11,8 oranında 538 milyar lira gelir sağlarken, bütçe harcamalarından yüzde 24,7 oranında 1 trilyon 337,4 milyar lira pay aldı ve net bazda 799,4 milyar liralık açık yarattı. Yılın ilk yedi ayında 4 trilyon 562,3 milyar lira olarak gerçekleşen merkezi yönetim bütçe gelirinin 386,7 milyar lirayla yüzde 8,5’i “merkez”den toplanırken; aynı dönemde 5 trilyon 406,3 milyar lira olan toplam bütçe harcamalarının ise faiz, personel, cari transferler ve diğer genel yönetim giderleri olmak üzere 3 trilyon 91,8 milyar lira ile yüzde 57,2’si merkezden gerçekleştirildi. Merkezden yapılan tahsilat ve harcamalarda 2 trilyon 705,1 milyar liralık bir bütçe açığı ortaya çıktı.
Böylece, 9 ilden sağlanan fazlanın diğer 72 il ve merkezde oluşan açığı önemli oranda aşağı çektiği ilk yedi ayda, buna rağmen bütçe 844 milyar lira ile rekor tutarda bir açık verdi.
İlk yedi ayda bütçeye aldığı harcamadan daha fazla gelir sağlayan 9 il içinde net katkı tutarında İstanbul’u 371,2 milyar lira ile Kocaeli, 257,3 milyarla İzmir, 140,7 milyarla Ankara, 53,4 milyarla Bursa, 41,2 milyarla Mersin, 23,8 milyarla Tekirdağ, 6,8 milyarla Antalya ve 5,5 milyar lira ile Yalova izledi.
Anılan dönemde aktardığı gelirden daha fazla bütçe harcaması alan 72 il içinde en fazla açık yaratan il 41,7 milyar lira ile Diyarbakır oldu. Şanlıurfa 36,5 milyar, Van 28,5 milyar, Kahramanmaraş 27,2 milyar, Konya 26,9 milyar, Gaziantep 23,3 milyar, Şırnak 21,9 milyar, Samsun 21,1 milyar, Kayseri 20,9 milyar, Erzurum 20 milyar lira ile en fazla açık yaratan ilk on il arasında yer aldı.
Verginin yüzde 48,8’i İstanbul’dan
Toplam bütçe gelirinin yüzde 44’ünü yaratan İstanbul’un vergi pastasındaki payı ise daha da yüksek. Ocak-temmuz döneminde ülke genelinde 3 trilyon 825,1 milyar lira olarak gerçekleşen toplam vergi gelirlerinin 1 trilyon 867,8 milyar lira ile yüzde 48,8’i İstanbul’dan elde edildi.
Bu kapsamda yedi ayda 739,8 milyar liraya ulaşan Gelir Vergisi tahsilatının 406,6 milyar lira ile yüzde 55’i İstanbul’dan sağlandı. Bunun içinde 669,6 milyar lira ile en büyük bölümü oluşturan ve ücretlerden kaynağından kesilen Gelir Vergisi Tevkifatında İstanbul’un payı 374,2 milyar lira ile yüzde 55,9 oldu. Aynı dönemde 480,2 milyar liralık tahsilat gerçekleştirilen Kurumlar Vergisinin de 297,4 milyar lira ile 61,9’unu tek başına İstanbul ödedi.
Dolaylı vergilerin de yarıya yakınını İstanbul’da toplandı. Yedi ayda ülke genelinde tahsil edilen 515,2 milyar liralık dahilde KDV’nin 167 milyar lira ile yüzde 49’u, 743,5 milyar liraya ulaşan Özel Tüketim Vergisinin (ÖTV) de 341,1 milyar lira ile yüzde 45,9’u bu ilden geldi. İstanbul’un ÖTV tahsilatındaki payı akaryakıt ve doğalgazda yüzde 50,1, motorlu taşıtlarda yüzde 50,7, alkollü içkilerde yüzde 42,7, tütün mamullerinde yüzde 21,2, kolalı gazozlarda yüzde 85,1, dayanıklı tüketim ve diğer mallar toplamında da yüzde 82,3 olarak gerçekleşti.
Yedi ayda tahsil edilen 177,8 milyar liralık Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin yüzde 98,6’sı, finans sektörünün merkezi konumu dolayasıyla İstanbul’dan elde edildi. Aynı dönemde 20,4 milyar liralık Şans Oyunları Vergisinin yüzde 32,1’i, 15,4 milyar liralık Özel İletişim Vergisinin yüzde 86,4’ü, 10,5 milyar liralık Dijital Hizmet Vergisinin ise tamamı İstanbul’dan elde edildi. Yedi aylık tahsilatı 3,9 milyar lira olan Konaklama Vergisinin de yüzde 39,2’sini İstanbul’dan sağlandı.
Dış ticaretten alınan vergilerde yedi aylık tahsilat 873,4 milyar lira olurken, bunun da yüzde 31,7 oranındaki 276,9 milyar liralık bölümü İstanbul’dan elde edildi. Bu kapsamda İstanbul’un Gümrük Vergisi gelirlerindeki payı yüzde 47,5, ithalde alınan KDV’deki payı yüzde 29,2, diğer dış ticaret gelirlerindeki payı da yüzde 32,7 oldu.
Ocak-temmuz döneminde 103,3 milyar liraya ulaşan harçların yüzde 39 oranında 40,3 milyarını, 77,9 milyar liralık tahsilat yapılan Damga Vergisinin de 25,4 milyar lira ile yüzde 32,6’sını İstanbul ödedi.
“Megakent depreme hazır değil”
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından yayınlanan, Marmara depremlerinin ardından geçen 25 yılda İstanbul’un depreme hazırlık süreci ve mevcut durumunu ele alan kapsamlı rapor çarpıcı veriler ortaya koydu. Raporda, İstanbul’daki her üç yapıdan ikisi 2000 yılı öncesinde yapıldı. 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonu riskli olduğu belirtiliyor.
1999 depreminden sonra dönüşmesi gereken konutların yalnızca dörtte birinin dönüştürülebildiğine dikkat çekiliyor. 25 yılın sonunda yapılan onca mevzuat değişikliğine, inşa edilen çok sayıdaki yeni yapıya karşın toplam kentsel risklerin yeterince azalmadığı belirtilerek, bu durum yeni yapılaşmanın en riskli yapıların yenilenmesi yerine, rant değeri en yüksek bölgelerin dönüşümü için kullanılmasına bağlanıyor.
İstanbul depremi tüm ülke için risk
Beklenen büyük depremin hedefindeki İstanbul, 15 milyon 655 bin 924 kişi ile Türkiye nüfusunun yüzde 18,34’ünü barındırıyor. Depremden etkilenecek 8 komşu il ile birlikte tehdit altındaki toplam nüfus bunun iki katına çıkıyor ve toplam ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyor. İşyeri, tesis, fabrika vb. ticari nitelikte taşınmazlar da eklendiğinde depremden etkilenecek fiziki unsurların sayısı çok daha yüksek düzeylere ulaştığı görülüyor.
İstanbul, nüfusu, ekonomik kapasitesi, en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği ya da yakınlığı, ülke ekonomisine olan toplam katkısı yanında, sanayi, finans, ticaret başka neredeyse tüm önemli sektörlerin de merkezi konumunda. Bu nedenle İstanbul’da yaşanabilecek büyük deprem, diğer illerdeki ekonomik süreçleri de kilitleme olasılığı nedeniyle ülke ekonomisi ve ulusal güvenlik açısından hayati risk oluşturuyor.