Devlet sözüne güvenmek...
Yeni Teşvik yasası çıktı. Yürürlük kararname ve tebliğlerinin en kısa sürede EKK'da ele alınacağı, bazı şikayetlerin ele alınıp pürüzlerin giderileceği yolunda açıklamalar yapıldı. Ama yürürlük tarihi başta olmak üzere bakanlar farklı açıklamalar yapıyorlar. O nedenle EKK'da konuların bir an önce ele alınması ve sonuca bağlanması gerekiyor. Devlet sözüne güven için bakan açıklamalarının çelişkili olmaması gerekir.
Yeni Teşvik yasası uzun süren beklentiler sonunda yayınlandı. Bu bekleyiş döneminde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, yatırımların durmaması için iş dünyasını sürekli uyararak Yeni Teşviklerin geriye doğru imkan tanıyacağını öne sürdüler. Teşvik yasasını açıklarken Zafer Çağlayan'ın yürürlük tarihinin 1 Ocak 2012 olduğunu belirtmesinden sonra da Ali Babacan 11 Nisan günü ASO üyelerine yaptığı konuşmada da yine "Teşvikle ilgili tebliğ ve kararnamelerin çıkışından önce bir ya da iki Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısı yaparak, eksikleri gidereceklerini, pürüzleri ortadan kaldıracaklarını, yürürlük tarihini 2011 Haziran ya da Temmuz'una çekeceklerini" açıkladı. Ancak önceki gün Zafer Çağlayan yürürlük tarihinin değişmeyeceğini belirtirken, " Bu konuda Sayın Başbakanımız ne ifade etmişlerse o geçerli olacaktır. Teşvik sistemi 1 Ocak 2012 tarihinden bu günden 4 ay geriye gitmek suretiyle geçerli olacaktır" dedi. Dün de Mehmet Şimşek yürürlük tarihinin 1 Ocak 2012'de kalacağını tekrarladı.
Doğaldır ki bu son açıklamalar sadece Başbakan yardımcısı Ali Babacan ve yürürlük tarihinin 2011 yılı Haziran-Temmuz ayına alınabileceğini açıklayan iki bakanı açıkta bırakmakla kalmadı, iş dünyasının temsilcileri de uygulama tarihinin Ocak 2012 olmasının "Ceza" niteliği taşıdığını belirterek, 2011 yılının 6-7. Aylarından geçerli olması yolundaki isteklerini ortaya koydular.
TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral, "Teşviğin geçerlilik tarihinin geçtiğimiz yıl Haziran ayından bu yana olması lazım. En cesur kararı verenler, o zor dönemde yatırım yapan sanayicilerimizdir. Bu karar onları cezalandırır. Krizin etkilerinin daha geçmediği zamanda önemli risk alıp, fedakarlık yapan yatırımcılarımız cezalandırılmamalıdır. Geçtiğimiz yıl teşviklerin geçerli olacağının söylenmesi yatırım kararlarının devamını sağladı" değerlendirmesini yapıyor. Abdülkadir Konukoğlu'da "Bence bu tarih en az bir yıl öncesine alınmalı. Haziran ayından sonra nasılsa teşvik çıkacak diyerek yatırım yapanlar oldu. Bu yatırımcılar haksızlığa uğramış olacaklar" diyerek görüşünü dile getiriyor.
Arkadaşımız Mehmet Kaya'nın haberinde 2011 Haziran'ından 1 Ocak 2012'ye kadar 58 bin 935 kişilik istihdam sağlayacak 26 milyar 700 bin liralık yatırım teşvik belgesi alındığı bilgisine yer veriliyor. Haberde bu teşvik sisteminde "Yatırımı yapan şirketin diğer şirketlerinin de kurumlar vergisi indirebilmesinin" daha önce teşvik kararnamelerinde kullanılan "Kalan kısmın yeniden teşvik belgesine bağlanması geçiş düzenlemesinin" aynı şekilde kullanılmasının Maliyece olumsuz sonuç verebileceği görüşüne takıldı. Maliyeciler yatırımları devam eden birçok şirketin örneğin bu karara bağlı 6. Bölgede yatırım yaparken, birinci bölgedeki firmaları için de gelir ve kurumlar vergisi indirimi hakkı elde edecekleri için, önemli gelir kaybı olacağını düşünerek bunu önlemek için çalışma yaptıkları belirtiliyor.
Bütün bunlar Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın söylediği gibi bu konuların tümünün EKK'da ele alınıp düzenlenmesini, pürüzlerin ortadan kaldırılmasını teşvik sisteminin yürürlük tebliğ ve kararnamelerinin kafalarda sorun yaratmayacak şekilde sonuçlandırılmasını gerektiriyor. O zamana kadar da bakanların çelişen ifadelerle açıklamalar yapmamaları doğru olacaktır. Çünkü vatandaşın devletin sözüne güvenmesi esastır ve Hükümet üyelerinin söylemlerinin çelişki taşımaması da bunu gerektir...