Devlet Denetleme Kurulu 'BDDK'nın merkezi İstanbul'a taşı

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Geçen hafta sonu Anka Ekonomi Bülteni'nde Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Tütün ve Alkol Piyasası Kurulu, SPK Sermaye Piyasası Kurulu ve kamu ihaleleri ile ilgili raporlarının özetleri yayınlandı.

Yayınlanan bölümlerden anlaşıldığına göre raporlarda önemli tespit ve uyarılar var.

Örneğin BDDK ile ilgili olarak, BDDK merkezinin İstanbul'a taşınması, sigorta sektörünün denetiminin de BDDK'ya verilmesi, banka görevlilerinin çok yakındıkları Bankalar Kanunu'nun zimmet suçuna ilişkin maddelerinin muhafaza edilmesi, kart merkezlerinin de denetlenmesi ve para cezalarının artırılması öneriliyor.

Kamu ihalelerindeki gereksiz istisna hükümlerinin kaldırılması, kamu ihale mevzuatının AB müktesebatı ile uyumunun sağlanması isteniyor.

SPK'ya denetim sürecinin yavaş olduğu konusunda uyarı yapılıyor. örtülü kazanç tespiti konusunun önemi vurgulanıyor.

Cumhurbaşkanlığına bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu, 1981 Yılında 2443 sayılı kanun ile kuruldu. Görev ve sorumluğu, yönetimin hukuka uygun, düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanmasına yardımcı olmak şeklinde belirlendi.

Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine;

a) Tüm kamu kuruluş ve kurumlarında,

b) Tüm kamu kuruluş ve kurumları tarafından en az sermayelerinin yarısından çoğuna katılmak suretiyle oluşturulan her türlü kuruluşta,

c) Kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında,

d) Her düzeydeki işçi ve işveren meslek teşekküllerinde,

e) Kamuya yararlı derneklerde,

f) Vakıflarda,

inceleme, araştırma ve denetlemeler yapabiliyor. Ancak Silahlı Kuvvetler ve yargı organları Devlet Denetleme Kurulu'nun görev alanı dışında.

Devlet Denetleme Kurulu dokuz üyeden oluşuyor. Bu üyeler, yüksek öğrenimlerini bitirdikten sonra en az on iki yıl devlet hizmetinde başarı ile çalışmış tecrübeli kimseler arasından Cumhurbaşkanınca atanıyor. İki yılda bir kurul üyelerinden üçte biri yenileniyor.

Kurulun raporları Cumhurbaşkanının onayı alındıktan sonra Başbakanlığa gönderiliyor.

Kurul raporlarında; incelenmesi, teftişi, tahkiki veya dava açılması istenilen konular en geç kırk beş gün içinde gereği yapılmak üzere Başbakanlıkça yetkili mercilere intikal ettiriliyor. Sonuçtan Başbakanlık aracılığı ile Cumhurbaşkanlığına bilgi veriliyor.

Cumhurbaşkanı gerek gördüğünde önemli konularla ilgili raporları doğrudan adli ve idari mercilere intikal ettirebiliyor.

Devlet düzeni içinde böyle bir denetim düzeninin olmasında yarar var.

Ne yazık ki, kurulun denetim raporları kamuoyuna iyi şekilde yansımıyor. Raporlar kamuoyuna yansıtılsa, raporlardaki uyarı ve tavsiyelerin yerine getirilip getirilmediği daha iyi izlenir.

Kurulun örneğin devlet kaynaklarından pay alan vakıflar ile ilgili denetimleri kamuoyunu en fazla ilgilendirecek denetimler olacaktır. Kamu otoritesine dayalı olarak belli vakıflarca vergi ve harç şeklinde toplanan paraların nerelerde nasıl değerlendirildiğini bilmek halkın hakkıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018