Devlerden reçete
Dünyanın devi 200 firmanın CEO’su, Cumhurbaşkanı’nın davetinde Türkiye ekonomisi için çözüm önerilerini sundular.
Hacer Boyacıoğlu’nun Hürriyet’te yayınlanan haberine göre “Reçete” şu:
-Yurtdışı gezilerine muhalefet de katılsın.
-Akil Adamlar Komisyonu kurulsun.
-Sanayi seferberliği başlatılsın.
-Kriz yönetiminde yabancı firmaların Türkiye’deki yöneticilerinin görüşlerine de başvurulsun.
-AB ve ABD ile ilişkiler sağlıklı sürdürülsün.
-Kamuya yapılacak atamalarda liyakat esas alınsın.
Reçete bu ise, biz ekonominin harekete geçmesi, yerli ve yabancıların yatırım yapması ve üretimin artması için daha çok bekleriz.
Çocuk 5-6 yaşlarında. Ablası evleneli 3-4 yıl olmuş. Çocuk cin gibi... Bir gün ablası ve eniştesi bir arada iken soruyor? “Sizin ne zaman bebeğiniz olacak?” Eniştesi başlıyor anlatmaya... ”Hani leylekler var ya... Havada uçuyor, bacaların üzerine konuyor... İşte o leyleklere sipariş verdik. Bekliyoruz... Leylekler bir gün bize de bebek getirecek... ”Çocuk ablasına dönmüş. “Bana bak abla” demiş. ”Eniştem bebeğin böyle geleceğini sanıyorsa, siz bebek sahibi olmak için daha çoook beklersiniz.”
İşte o biçim. Biz dünya devi 200 firmanın CEO’sunun reçeteleri ile yerli ve yabancı yatırımların, üretimin artacağını ümit edersek, daha çoook bekleriz.
Yatırımın, üretimin yerlisi yabancısı olmaz.
Yatırım ve üretim önce talep varsa ve yatırım ve üretim para kazanacağı bekleyişinde ise yapılır.
Talep iç talep ve ihracattır.
Yatırım yapacak, orta ve uzun dönemde önünü görmek ister. Belirsiz ortamlarda yatırım yapılamaz. Üretim artırılamaz.
Yatırım yapacak olan üretimi artıracak olan kişisel, kurumsal riske girer. Kimse yatırım yaptığı üretimi artırdığı için batmak istemez.
Piyasa riski önemlidir ama, piyasa riski dışında ülke riski daha da önemlidir.
Ülke riskinin başında hukuka güven, devletin devamlılığı, kamu kuruluşlarının tarafsızlığı, bağımsızlığı, kuruluşların denetim gücü ve haksız rekabeti önleyecek sistemin varlığı gelir.
Ülkede kanunların bir günde değişmesi, makable şamil kanunlar çıkarılması, bankaların, şirketlerin farklı işlemlere tabi tutulması yatırımcı için risk teşkil eder.
Bir ülkede yerli girişimci yatırım yapmıyor ise, yabancı sermaye de gelmez.
Yatırım ortamının durumu yerli ve yabancı için aynıdır. Yabancıya ayrıcalık vadetmek, yabancıyı çekmez, korkutur.
Hacer Boyacıoğlu’nun haberinden öğreniyoruz.
Dünya devi 200 firmanın CEO’sundan Türkiye ekonomisi için çözüm önerileri...
Türkiye’de 150 milyar doların üstünde yatırımı olan 200 dünya devi firmanın yöneticisi Ankara’dan “Türkiye’ye güven” mesajı vermeden önce kendi aralarında da “beyin fırtınası” yapmışlar.15 Temmuz sonrası için çeşitli önerileri tartışmışlar.
Aralarında BOSCH, BP, Coca-Cola, Cisco, Citibank, Ford, General Elektrik, Google, Huawei, ING Bank, Intel, Mazda, Microsoft, Nestle, Samsung, Novartis, SOCAR ve Vodafone’un da aralarında olduğu 200’e yakın dev firmanın temsilcileri Cumhurbaşkanlığına gitmeden önce TOBB'da toplanarak son gelişmeleri değerlendirmişler. Bu toplantıda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, YASED Başkanı Ahmet Erdem, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler ve TZOB temsilcileri de bulunmuş.