Despacito: Euro ile doların dans ritmi ve Türk ihracatı

Bora Tamer YILMAZ
Bora Tamer YILMAZ Ekonoritmiks [email protected]

Sonbaharın başlangıcı ABD merkez bankası konumun­daki Fed’in kritik kararlarını al­dığı dönemdir. Bu hafta içerisin­de Fed’in faiz indirim döngüsüne başlaması bekleniyor. Atlan­tik’in karşı yakasındaki dengin­den güç alan ECB geçtiğimiz haf­ta faiz indirim döngüsünde bir adım daha attı. ECB, yoluna de­vam ediyor.

Fed ve ECB’nin indirim dön­gülerinde eşgüdüm sergileme­leri lazım. Euro’nun ABD Doları karşısında fiyatı, iki kıtadaki fa­iz makasından etkileniyor. EC­B’nin Fed’i beklemeden peş peşe faiz indirmesi Euro’yu baskı al­tına alabilirdi. Tam tersi şekilde Fed’in “jumbo” diye nitelenen 50 baz puan ya da üzerinde adımlar atması euroyu güçlendirebilir.

Avrupa, doğal ihracatçı özel­liğinde. Yüksek tasarruf fazlası ile birleştiğinde euro, suya atıl­mış duba gibi davranıyor. Yüze­ye çıkmaya meyilli.

Salgın önce­si dönemde euronun ABD Doları karşısındaki doğal dengesi 1,20 civarında kabul edilirdi. Negatif faize rağmen Euro, ABD Doları karşısında “parite” diye nitele­nen 1 seviyesinin altında kalıcı şekilde fiyatlanmadı.

Salgın sonrasında Alman sa­nayisi tekledi. Yine de makroe­konomik temeller açısından rüz­gâr eurodan yana esiyor. IMF, Dünya Bankası ve ben­zer çok-uluslu kurum­lar, uluslararası yatırım bankaları euronun güç kazanabileceği görü­şünde. Yeni doğal denge 1,15 civarında şekilleni­yor. Bloomberg termi­nalinde tahminler 2026 yılında Euro-dolar çap­razının 1,16’ya yüksele­ceği yönünde.

Euro-dolar kur çaprazı, küre­sel ticaret hadlerini belirleye­biliyor. Euronun değeri Türki­ye’nin “Dolar ithalat – Euro ih­racat” modelinin göbeğinde. Euronun değeri iki kanal üzerin­den Türkiye ihracatını etkiliyor:

1-elir ve hacim etkisi: Avru­pa’da artan alım gücü toplam talep koşullarına yansıyor.

2-Fiyat etkisi: Euronun değer kazanması Türk mallarını Avrupa pazarlarında cazip hale getiriyor.

Türkiye, ihracatının önem­li bölümünü Avrupa ülkeleri­ne sevk ediyor. Otomotiv, teks­til, kimyasal ürünlerin ana paza­rı Avrupa. Avrupa endüstrisinin değer zincirinde Türkiye imala­tı kritik. Haliyle Avrupa’da alım gücünün değişiminin Türk mal­larına talebi doğru orantılı etki­lemesi beklenir.

Güçlenen euronun Türk ihra­catına yaklaşık iki çeyrek gecik­meyle etkisini gösterdiği söyle­nebilir. Avrupa’daki alım gücü değişimi ile toplam üç çeyrek­lik bir zaman dilimi içerisinde Euro’nun değeri Türk ihracatın­da kendisini hissettiriyor:

Regresyon analizi sonuçlarına göre,

1-Euro-dolar kur çaprazında­ki her %1’lik artışın yaklaşık iki çeyrek içinde Türk ihracatına %0.3 oranında katkı sağladığını (fiyat etkisi),

2-Euro Bölgesi özel hanehalkı tüketimindeki her %1’lik artı­şın ise Türk ihracatında %0.6’lık bir artışa yol açtığını (gelir ve ha­cim etkisi) görüyoruz.

Bu iki değişken, Türk ihraca­tındaki değişimin %51’ini açık­lamaktadır. Analiz sonuçlarımız istatistiksel açıdan anlamlıdır. t istatistiklerinin (p-değerleri) %1’in altında çıkması, bu ilişki­lerin güçlü ve güvenilir yapısı­nı göstermektedir. Ayrıca, Dur­bin-Watson istatistiğinin 2 ci­varında çıkması, modelimizin sağlamlığına ve verilerin bağım­sızlık varsayımını karşıladığına işaret etmektedir.

Euro ve Türk ihracatı etkileşi­mi, tıpkı müzikteki “de-kreşen­do” gibi yavaş, kademeli hisse­dilir. Başlangıçta fark edilmeye­bilir. Zamanla artan bir rekabet avantajı sunar. Türk ihracatçı­larının Avrupa pazarında daha fazla yer edinmesine olanak ta­nır. Üstelik regresyon analizini destekleyecek şekilde bir vektör oto-regresyon (VAR) koşulabi­lir. Euro – dolar kur çaprazında­ki 1 standart sapma şok (~%9,4 ya da seviyeden ~15 kuruş bir günde değişim!) Türk ihracatı üzerinde 10 çeyrek (= 2,5 yıl) sürecek za­man dilimi içerisinde %62,5 et­kiye sahip. Bu etkiye Avrupa’nın artan toplam talebi de dahil. Yani hem gelir hem de fiyat etkisi he­saba dahil.

Luis Fonsi’nin dünyaca ünlü şarkısı “Despacito1”, İspanyol­ca “yavaş” anlamına gelir. Şar­kıcı “despacito”yu telaffuz eder­ken sesini kısar, müzik yavaşlar. Güfte, besteyi anlatır2. “Dinamik değişim3” kapsamında bu teknik “de-kreşendo”yu andırır. Enerji­si yüksek bir dans şarkısında hı­zı kesip “de-kreşendo” yapmak aslında atmosferi yoğunlaştırır. Dinleyicilerin kendilerini mü­ziğe kaptırmalarını sağlar. EC­B’nin Fed ahenkli, ağırdan alan faiz hamleleri Euro’nun stabil kalmasını sağlıyor. Euro’nun is­tikrarı ve potansiyel değer kaza­nımı Türk ihracatçılar için yavaş ve kademeli bir fırsat demek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar