Derin teknolojiler Türkiye'yi derinden etkiler

Selin ARSLANHAN
Selin ARSLANHAN YENİDEN KEŞİF [email protected]

Geçtiğimiz günlerde Küresel Startup Ekosistemi Raporu (Startup Genome, 2019) yayımlandı. Bence bu yılın raporunun en dikkat çeken kısımlarından biri, derin teknolojiler (deep-tech) üzerineydi. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi, dünyadaki yeni kurulan startupların neredeyse yarısının artık derin teknolojiler üzerine çalıştığı görünüyor. 2010 yılında yeni startupların sadece yüzde 23'ü derin teknolojiler üzerine çalışırken, bu oran artık yüzde 45'e ulaşmış durumda. Derin teknolojiler, araştırma yoğun, laboratuvardan beslenen, daha kompleks ve uzun Ar-Ge süreçleri ve araştırma altyapıları gerektiren teknolojiler. Malzeme teknolojileri, biyoteknoloji, enerji teknolojileri, robotik bu kapsama girenler arasında.

Son 10 yılda dijital teknolojilerden kaynaklı dönüşümü hayatımızın her alanında hissettik. Şimdi ise, derin teknolojiler daha hızlı yayılacak. Aşağıdaki grafikte gördüğümüz, derin teknolojilerin laboratuvardan çıkışına, ticarileşmesine ve daha hızlı yayılacağına işaret ediyor. Derin teknolojilerin Türkiye'deki durumuna işaret eden bir rapor, ReDis Innovation ve Startups.watch işbirliğinde hazırlanıyor. Derin teknolojilerle ilgili daha detaylı bir yazı için ben de raporu beklemeye karar verdim. Yakında Türkiye verileriyle birlikte ilgili çıkarımları paylaşacağız. Son 10 yılda dijital teknolojilerde yaşadığımız gibi, her sektörde derin teknolojilerin dönüşüm etkisini göreceğiz demek. Derin teknolojiler, hem işlerin yapılış biçimini hem de işin kendisini dönüştürebiliyor: malzemenin başka bir malzeme ile değişmesi, üretim yönteminin değişikliği ile farklı sektörleri etkileme potansiyeline sahip. Derin teknolojilerin hızlı difüzyonu demek, tarım, gıda, tekstil gibi geleneksel sektörlerin yıkıcı dönüşümden etkilenmesi demek. Derin teknolojilerin etki seviyelerine bakınca, Türkiye ekonomisini, son 10 yılda yaşanan dijital dönüşüm etkisinden de büyük bir etki bekliyor.

Bu yılın raporuna geri dönersem, rapor her yıl dünyada öne çıkan 30 startup ekosistemini sıralıyor. Bu yılki raporda Türkiye'nin adı hiç geçmiyor. 2018 yılı raporunda, gelişen ekosistemler arasında İstanbul'a işaret eden bir bölüm vardı fakat bu yıl o da yok. Bu arada dijital teknolojiler yerine derin teknolojiler söz konusu olduğunda, ekosistem gereklerinin ve performans göstergelerinin değiştiğine de dikkat çekeyim. Geçtiğimiz yıl ekosistem sıralamasında derin teknolojilere odaklı bakarken İzmir'i de bu listelerde görebileceğimizin altını çizmiştim. Derin teknolojiler için alt teknolojilerde odaklar belirleyip çekim merkezleri oluşturmak gerekiyor. Bunun için araştırma altyapılarının durumuna, bilimsel çıktılara, laboratuvardan çıkma potansiyeli yüksek işlere bakmak gerekiyor.

Derin teknolojiler kapsamındaki enerji ve yeşil malzeme teknolojileri odak alındığında İzmir bir çekim merkezi olabilir mi? İzmir'de düzenlediğimiz GreenTech İzmir programının bu yıl ikinci yılı. Önümüzdeki ay, yeşil teknoloji startuplarıyla ilgili kurumsal aktörler İzmir'de işbirliği için bir araya gelecek. Plastik, kimya, gıda, otomotiv, enerji şirketlerine duyurulur, mutlaka İzmir'deki buluşmaya katılın (http:// greentechizmir2019.izka.org.tr).

Greentech İzmir vesileyle iki yıldır İzmir'de bu teknolojilerde neler olduğunu yakından izleme fırsatına sahip oldum. Program İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) sahipliğinde, GCIP Türkiye, Endeavor, EPİAŞ işbirliğiyle ReDis Innovation tarafından yürütülüyor. Bu programın ötesinde, İZKA ve yerel aktörlerin çabasıyla İzmir yeşil teknolojiler için bir çekim merkezi haline geliyor. Projeler, yatırımlar ve desteklerle oluşturulmaya çalışılan ekosistem bu yönde ilerliyor. Bunlardan biri, rüzgar enerjisine ilişkin gelişmeler. İzmir'de rüzgar enerjisi söz konusu olduğunda, iki boyutta değerlendirmek gerekiyor. Konu sadece temiz enerji kaynağı olan rüzgar enerjisinden elektrik üretimi değil.

Aynı zamanda İzmir'in öne çıktığı alanlardan birisi, bu enerjinin üretimi için kullanılan rüzgar türbininin; kanat, kule, jeneratör gibi ekipmanlarının İzmir'de üretilmesi. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği’nin verilerine göre; İzmir, özellikle ekipman üretiminde Doğu Avrupa’nın da önemli merkezlerinden biri. Birçok global ve yerli şirket, İzmir'i üretim merkezi olarak belirlemiş durumda. Bu aynı zamanda malzeme, elektronik, enerji üzerine çalışan derin teknoloji girişimleri ile de besleniyor. İZKA da, İzmir’de temiz enerji yatırımlarının artırılmasının yanı sıra, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için farklı destek ve hizmetler sunmaya odaklanmış durumda. Derin teknolojiler söz konusu olduğunda, belirli odaklar etrafında çekim merkezleri oluşturmak önemli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Unicorn adayları kimler? 20 Şubat 2019