Derbinin düğümü ikinci yarıda çözülür

Avrupa Şampiyonası hayallerimizin suya düşmesinin ardından 11. hafta maçlarıyla ligimize dönüş yapıyoruz. Zorlu maçların oynanacağı programda öne çıkan karşılaşma hiç şüphesiz ezeli rakipler Beşiktaş ve Galatasaray'ın kozlarını paylaşacağı derbi. Bu zorlu maça ilişkin altı çizilmesi gereken ilk izlenim, lige verilen aranın -her iki ekip de milli takımlara oyuncu göndermesine rağmen- nefes alacak bir boşluk yarattığı yönünde. Özellikle Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden Beşiktaş'ın lige verilen ara öncesi; 24 Ekim'de Mersin deplasmanı ile başlayıp 6 Kasım'daki Gençlerbirliği deplasmanı ile biten, üstelik içinde Fenerbahçe ve Dinamo Kiev gibi ciddi rakipleri barındıran 13 gündeki 5 maçlık serisi siyah-beyazlılarda hatırı sayılır bir erozyona yol açmıştı. Bunun en net kanıtı ise serinin son maçındaki 4-2'lik yenilgi oldu. İlk yarısını 2-0 önde kapattığı maçı, rotasyon yapmamanın cezasını da çekerek farklı kaybeden Beşiktaş, ikinci devre itibariyle hem fiziksel hem de mental anlamda tamamen durmuştu. Bu açıdan değerlendirildiğinde play-off molasını müteakip performansın yükselebileceği görülüyor. Benzer cümleleri Galatasaray açısından da kurmak mümkün. Her ne kadar Sarı-kırmızılıların programı Beşiktaş kadar yoğun olmasa da Fatih Terim'in ilk haftalarda ortaya koymak istediği "topun olduğu yerde baskı" prensibinin haftalar ilerledikçe fiziksel açıdan sürdürülemez bir hal aldığına şahit olmuştuk. Önceleri 60-65 dakika kadar uygulanabilen bu sistem, sarı-kırmızılı takımın yıpranma eşiğini geçmesiyle birlikte kopuk kopuk sergilenmeye başlanmış; Antalyaspor beraberliği, Gaziantepspor yenilgisi ve Mersin İdman Yurdu ile puanların paylaşılması da bu durumun bir göstergesi olmuştu. Ara sonrası Galatasaray'ın eski iştahlı görüntüsüne kavuşması bence beklenen bir gelişme. Her iki takımın da ligin son haftalarındaki görüntüleri aksine bu derbiye daha dinç şekilde çıkmaları her şeyden önce üst düzey fizik mücadele izleyebileceğimizi söylüyor. Özellikle Galatasaray'ın ilk yarıda daha etkin ve mücadeleci bir görüntü çizmesi beni şaşırtmaz. Beşiktaş ise 60 dakikalık bölümde rakibinin direnişine skor dezavantajına düşmeden direnebilirse galibiyet şansını arttıracaktır. 10 haftada kalesinde 9 gol gören Galatasaray ilginç şekilde ilk 25 dakikada hiç gol yemedi. Bu gollerden yalnızca 3 tanesini ilk yarıda yiyen sarı-kırmızılılar, ikinci 45 dakikalarda ise ağlarında 6 gol gördüler. Bununla beraber, yapılacak bir değerlendirmede Beşiktaş'ın attığı 15 golün 7 tanesini 70-90 periyodunda bulduğu da göz ardı edilememeli. Ortaya çıkan tabloda karşılaşmanın ikinci yarısının müthiş bir heyecana sahne olabileceği görülüyor. Erken bir gol gelmediği takdirde ya da takımlardan birinin eksik kalmaması durumunda büyük ihtimalle derbinin düğümü son yarım saatlik dilimde çözülecek. Siyah-beyazlı ekipte Ekrem Dağ'ın tedavisine devam ediliyor. Uzun süreli sakatlıkları bulunan Ersan Gülüm ve Bebe de karşılaşmada forma giymeyecekler. Tüm problemlerini atlatarak takıma katılan Rüştü ve İbrahim Toraman ile ilgili kararı teknik direktör Carvalhal verecek. Sarı-kırmızılı ekipte milli maçta sakatlanan Sabri Sarıoğlu'nun tedavisine devam edilirken Gökhan Zan'a da takımdan ayrı program uygulanıyor. Derbide Fatih Terim'in 4-1-4-1 dizilişini, Carvalhal'in de Ernst, Aurelio (Necip), Veli merkezi hattıyla kurduğu 4-3-3 sistemini terk etmeyeceklerini düşünüyorum. Bu büyük kapışmanın can alıcı noktası da orta sahalar olacak. Kâğıt üzerinde beraberlik vaat eden bu maçta Beşiktaş sonuç açısından yıldızlarının (Quaresma, Simao, Almeida) performanslarına fazlasıyla bağlı. Bu isimler kendi ortalamalarının üzerine çıkarlar ise 3 puan siyah-beyazlı ekibe daha yakın.

[11 . haftaya bakış]

Mersin İ.Y. - Trabzonspor

Kısa sürede ligin dişli takımlarından biri olmayı başaran Mersin İdman Yurdu, Trabzonspor karşılaşmasına özel önem veriyor. Takımda kaleci Cengiz Biçer, Mustafa Keçeli ve Zurita'nın sakatlıkları var. Zurita maç gününe kadar oynayacak duruma gelebilir. Trabzonspor'da Giray Kaçar ve Burak Yılmaz'ın sakatlıkları moralleri bozdu. Bu futbolcuların tedavilerine hız verilirken, riske edilerek iğne ile oynatılmaları da ihtimaller dâhilinde. Mersin ekibi evinde şu ana kadar 6 puan topladı. Trabzonspor ise deplasmanlarda başarılı bir grafik çizdi. Bu karşılaşmada iki tarafın da defansif tedbirleri arttıracağını düşünüyorum. Az gollü geçmesini beklediğim bu maçta Trabzonspor'un zorlansa da kazanacağını düşünüyorum.

Fenerbahçe - Eskişehirspor

Sivasspor yenilgisinin izlerini silmek amacıyla Eskişehirspor maçına hırslı hazırlanan Sarı-lacivertlilerde, kaleci Serkan Kırıntılı ve Ziegler'in sakatlıkları bulunuyor. Gribal enfeksiyon geçiren Semih maç gününe kadar forma giyecek düzeye gelecektir. Eskişehirspor'da Koray Arslan, Burhan Eşer ve Tarık Çamdal'ın çeşitli rahatsızlıkları var ancak Koray ve Burhan'ın maçta forma giymeleri bekleniyor. İç sahadaki savunma performansıyla dikkat çeken Fenerbahçe, deplasmanlarda daha kolay gol bulan Eskişehirspor'a karşı ilk golü bulabilirse oldukça rahatlayacaktır. Risk almak zorunda kalırlarsa işler Fenerbahçe açısından ters gidebilir. Herşeye rağmen maçın favorisi sarı-lacivertli ekip.

Kayserispor - Orduspor

Ligdeki istikrarsız görüntüsünü sürdüren Kayserispor, lige verilen arada Orduspor maçına odaklandı. Sarı-kırmızılı ekipte Cangele'nin sakatlığı devam ediyor. Oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla dikkatleri üzerine çeken Orduspor'da da Numan Çürüksu dışında eksik futbolcu bulunmuyor. Evindeki beş maçta sadece 4 puan toplayabilen Kayserispor, bu maçtan puanla ayrılmak istiyorsa ortalama performansının epey üzerine çıkmalı. Orduspor deplasmanlarda bu haftaya kadar 8 puan topladı ve yalnızca bir kez yenildi. Savunmadaki başarısıyla dikkat çeken Orduspor'a karşı sarı-kırmızılı takımın işi oldukça zor görünüyor.

Bursaspor - Samsunspor

Ligde istediği konumda bulunmayan Bursaspor, iç sahada nispeten daha başarılı bir görüntü çiziyor. Samsunspor ise bugüne kadar deplasmanda kazanamadığı gibi 5 dış saha maçında yalnızca 1 gol atabildi. Sahip olduğu 13 puanla ligde 12. sıraya kadar gerileyen yeşil-beyazlılar bu karşılaşmayı kazanarak çıkışa geçme peşinde. Kırmızı-beyazlılarda burnundan ameliyat olan Anıl Dilaver bu karşılaşmada forma giyemeyecek. Teteh Bangura'nın iyileşmesiyle hücum gücü artacak Bursaspor'un bu karşılaşmadan galibiyetle ayrılması normal sonuç olur. Özellikle son yarım saatte Bursaspor'un gol bulma ihtimali daha fazla.

Ankaragücü - Karabükspor

Ankaragücü son iki karşılaşmasında rakiplerine güçlü direniş göstermişti. Karabükspor'da ise alınan kötü neticeler sonrası Yücel İldiz istifa etmiş, yerine Bülent Korkmaz getirilmişti. Konuk takımda Ali Kuçik ve Tozo'nun sakatlıkları var. Ev sahibinde ise Kağan Söylemezgiller kart cezalısı, Tisdell, Cerny ve Ümit'in hafif sakatlıkları var. Bu futbolcularla ilgili son karar maç günü verilecek. Karşılaşmaya yeni teknik direktörü ile çıkacak Karabükspor motivasyon anlamında bir adım önde olsa da son haftalardaki güçlü direnişini sürdürecek bir Ankaragücü onlar için sert bir rakip olabilir. Beraberlik ihtimali göz ardı edilmemeli.

M. Park Antalyaspor - İ.B. Belediyespor

Antalyaspor istediği sonuçları almakta zorlanan bir ekip. Takımda Ali Turan'ın hafif sakatlığı söz konusu. Teknik direktörünü milli takıma göndermeye hazırlanan İ.B. Belediyespor, istikrarlı çizgisini bu maçta da devam ettirmek isteyecektir. Bu haftaya kadar Antalyaspor evindeki 5 maçta 1 galibiyet ve 3 beraberlikle 6 puan topladı. İ.B. Belediyespor'un deplasman karnesinde ise 5 maçta 3 galibiyet ve 2 mağlubiyet var. Performans temelinde yapılacak değerlendirmelerde İ.B. Belediyespor öne çıksa da ben lige verilen aranın Antalyaspor'u olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Sürpriz bir sonuç çıkabilir.

Sivasspor - Gençlerbirliği

Sivasspor son haftalarda yükselen bir grafik çiziyor. Kırmızı-beyazlılarda Diallo dışında eksik futbolcu bulunmuyor. Gençlerbirliği son olarak Beşiktaş'ı 4-2 yenerek önemli bir galibiyete imza atmıştı. Başkent temsilcisinde Mehmet Akgün ve Debatik Curri'nin sakatlıkları var. Gerek ev sahibinin form durumu gerekse de Gençlerbirliği'nin sahip olduğu deplasman fobisi (5 maç 1 puan) 3 puan için ibreyi Sivasspor'a çeviriyor. Ev sahibi ekibin iç sahadaki nispeten dengeli görüntüsüne karşılık, kırmızı-siyahlılar deplasmanlarda kolay gol yiyorlar. Gençlerbirliği bu deplasman çekingenliğini üzerinden atamazsa puan alması çok zor.

Gaziantepspor - Manisaspor

Form durumları açısından ligin kalburüstü iki takımı Kamil Ocak Stadında karşı karşıya geliyor. Gaziantepspor'da Ivan ve Bekir Ozan'ın sakatlıkları sürüyor. Ege temsilcisinde ise Makukula çalışmalarını takımdan ayrı olarak sürdürüyor. Bu karşılaşmada her şeyden önce az gol olması beklenebilir çünkü iki takım da defansif güvenliği ön plana alarak oynuyorlar. Abdullah Ercan'ın iş başı yapmasından sonra Gaziantepspor çok daha dirençli bir takım halini aldı. Manisaspor ise son 6 maçında 5 galibiyet ve 1 beraberlik aldı. Haftanın en zevkli karşılaşmalarından biri olmaya aday bu maçta beraberlik ihtimali ağır basıyor gibi.

[ Haftanın hakemleri ]

18 Kasım 2011 Cuma

20.00 Mersin İ.Y. - Trabzonspor Hüseyin GÖÇEK

19 Kasım 2011 Cumartesi

13.00 Ankaragücü - Karabükspor Kuddusi MÜFTÜOĞLU

16.00 Kayserispor - Orduspor Barış ŞİMŞEK

19.00 Fenerbahçe - Eskişehirspor Tolga ÖZKALFA

20 Kasım 2011 Pazar

13.00 M.P. Antalyaspor - İ.B. Belediyespor İlker MERAL

13.00 Sivasspor - Gençlerbirliği Suat ARSLANBOĞA

16.00 Gaziantepspor - Manisaspor İlker COŞKUN

19.00 Beşiktaş - Galatasaray Cüneyt ÇAKIR

21 Kasım 2011 Pazartesi

20.00  Bursaspor - Samsunspor Kamil ABİTOĞLU

HAFTAYA BAKIŞ

Cezalılar

Sarı Kart Cezalıları: Kağan Söylemezgiller (Ankaragücü)

Kırmızı Kart Cezalıları: -

HAFTANIN MAÇI

Beşiktaş - Galatasaray

Tarih: 20.11.2011 Saat: 19.00

Stat: FiYapı İnönü Stadı

Maç günü hava: Az Bulutlu, 12°C