Depremde zarar gören iktisadi kıymetlerin vergisel etkileri
Sanayi ve üretimin önemli merkezlerinden birisi olan deprem bölgesi, aynı dinamizmle kısa sürede yaralarını saracak ve eskisinden daha güçlü olarak üretmeye devam edecek. Deprem sadece konutları vurmadı. Bölgede üretim yapan işletmelere, ticarethanelere de zarar verdi. Depremden etkilenen iş yerlerinde bulunan mallar ile amortismana tabi iktisadi kıymetler de zarar gördü.
Depremde zarar gören ticari mallar
Kısmen ekonomik değerlerini yitiren malların satılması halinde, satış bedelinin maliyet bedelinin altında bulunmasının ya da satış esnasında bir zararın oluşmasının bir önemi yoktur. Deprem nedeniyle bir kısım emtianın artık ekonomik değeri bulunmuyorsa yani satılması mümkün değilse, emsal bedeli ile değerlenecek, maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki fark doğrudan gider yazılabilecektir. Emsal bedelin tespitinde takdir esası uygulanacaktır. Kaza mercilerinin re’sen biçtikleri değerler de emsal bedel olarak kullanılabilecektir.
Takdir komisyonu kararı olmaksızın bölgedeki resmi hasar tespit komisyonlarının kararları emsal bedel olarak kabul edilebilir. Depremde kısmen veya tamamen zarar gören emtiaya ilişkin sigorta şirketlerince ödenecek tazminatların ayrıca gelir yazılacağı ortadadır. Depremde kısmen veya tamamen zayi olan malların katma değer vergisi düzeltilmeyecek, indirim imkanı devam edecektir.
Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler (ATİK) Deprem nedeniyle zarar gören ATİK için “Fevkalade Amortisman” usulünün uygulanması gerekir. Mükelleflerin müracaatları üzerine Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen amortisman nispetleri uygulanacaktır.
Eğer ATİK’in tamamen kullanım amacını kaybettiğine dair mahkeme kararı, ilgili belediye veya diğer yetkili mercilerin kararı varsa bunlarca tespit edilen veya takdir komisyonu aracılığıyla belirlenen değerleri ile kayıtlı net değerleri arasındaki fark giderleştirilecektir. Bu iktisadi kıymetlerin hurda olarak satışından elde edilecek tutarlar ile alınacak sigorta tazminatlarının ayrıca gelir olarak yazılacağı tabiidir. Bu iktisadi kıymetler yenilenecek ise satış kârının yenileme fonuna aktarılması, kanun metninde satış ibaresi bulunmasına rağmen, mümkündür.
Ancak gereksiz ihtilaflara yol açmamak adına, yasal bir değişiklikle, madde metni doğal afetler ile zarar görmeyi de kapsayacak şekilde genişletilmelidir. ATİK kısmen zarar görmüş ise karşımıza iki husus çıkmaktadır. Öncelikle zarar gören ATİK için Maliye Bakanlığınca belirlenecek oran üzerinden, zararın ortaya çıktığı dönemde, fevkalade amortisman ayrılacaktır. Bakiye değerin, kalan amortisman süresince mi yoksa takip edilen yıllarda önceden ayrılan amortisman tutarları değiştirilmeksizin daha kısa sürede mi itfa edileceği tartışmalıdır.
Biz fevkalade amortisman uygulanmakla amortisman süresinin kısalacağını düşünüyoruz. İkinci husus iktisadi kıymetin yeniden işlevine dönebilmesi için yapılan onarım giderlerinin ilgili iktisadi kıymetin maliyetine aktarılması ve amortisman yoluyla yok edilmesi gerekliliğidir. Zayi olan, kullanılamaz hale gelen ATİK iktisabında yüklenilen katma değer vergisinin, faydalı ömrü itfa edilen kısmı için bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. İtfa edilmemiş kısmına ilişkin yüklenilen katma değer vergisi tartışma konusu yapılabilir.
Bunlar için Maliye Bakanlığınca belirlenecek oran üzerinde fevkalade amortisman ayrılmış olması halinde, bu kısma ilişkin katma değer vergisinin de düzeltilmemesi gerekir. Ancak konuya ilişkin bir açıklama gereksiz ihtilafların, mağduriyetlerin önüne geçecektir. Son olarak, depremde zarar gören mükelleflerin mağduriyetlerinin azaltılması adına, gerek zayi olan emtia ve gerekse ekonomik değeri ortadan kalkan ATİK’e ilişkin henüz indirilememiş katma değer vergisi tutarlarının, kendilerine iade edilmesine olanak tanıyacak bir yasal düzenleme yapılmalıdır.