Deprem vergisinde nominal gelir 91,2 milyar TL
1999 Marmara depreminin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla dönemin hükümeti tarafından ihdas edilen vergiler arasında yer alan ve daha sonra kalıcı hale gelen tek vergi olduğu için “deprem vergisi” olarak anılan özel iletişim vergisinde (ÖİV) 2000 yılı başından bu yılın mart sonuna kadar yapılan toplam tahsilatın nominal tutarı 91 milyar 154,2 milyon liraya ulaştı.
Söz konusu dönemde yaşanan yüzde 3.055’lik kümülatif enflasyon nedeniyle TL’nin değerindeki aşınma ve parasal büyüklük algısındaki yanılsama, toplanan paranın gerçek büyüklüğüne ilişkin yanıltıcı algıya yol açıyor.
Örneğin sadece tahsilatın ilk yılı olan 2000’de elde edilen o günkü para ile 416 milyon TL’lik gelirin, enflasyonla indirgendiğinde bugünkü karşılığı 13 milyar 123 milyon liraya denk.
Yıllar itibariyle toplanan vergi, gerçekleşen enflasyonla güncellendiğinde söz konusu 23 yıl 3 aylık dönemde yapılan toplam tahsilatın güncel değeri 490 milyar 543 milyon liraya karşılık geliyor.
91,2 milyar TL birikemedi
Anılan dönemde yapılan bu tahsilata karşılık, deprem vergisi toplam kamu gelirleri havuzuna dahil ve genel harcama alanlarına plase edildiği için depreme ait herhangi bir kaynak birikemedi. Deprem dolayısıyla konulan bu vergiden sağlanan gelirler, başka alanlara harcanmayıp, örneğin kurulacak bir “deprem fonu”- na aktarılarak değerlendirilseydi, bugün ülke hem son depremlerin yol açtığı maliyeti fazlasıyla karşılayacak hem de ülke beklenen büyük İstanbul depremine karşı alınacak önlemlerin finansmanı için bir kaynağa sahip olacaktı.
Dolara çevrilseydi?
Toplanan verginin farklı değerlendirme senaryolarına göre yapılan hesaplamalar, olası farklı büyüklüklere işaret ediyor. 2000 başından itibaren her ay tahsil edilen verginin, hiç harcanmayıp, o tarihteki kurdan dolara çevrilmesi senaryosuna göre yapılan hesaplama, Mart 2023 itibariyle 38 milyar 376 milyon dolarlık bir büyüklüğe erişileceği sonucunu ortaya koyuyor. Bu durumda birikecek toplam kaynak, güncel kurla şimdi TL’ye çevrilse karşılığı 744,5 milyar olacaktı.
Mevduatta çevrilseydi?
2000 yılında yüzde 50 dolayında bulunan, kriz yılı 2001’de yüzde 381’e fırlayan, izleyen dönemde düşmekle birlikte 2010’a kadar çift haneli seyreden, 2015’ten sonra tekrar çift haneye çıkan ve 2023’te yüzde 19,6 olan ortalama TL mevduat faizi dikkate alındığında, toplanan verginin bu yolla değerlendirilmesi senaryosu, dev bir kaynaktan yoksun kalındığına işaret ediyor.
Deprem vergisi baştan bu yana harcanmayıp düzenli biçimde TL mevduatla çevrilseydi, Mart 2023 sonu itibariyle 3 trilyon 826 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşılacaktı. Özel fonda tutulacak deprem vergisinde tahsil edilen tutarlar düzenli olarak dolara çevrilip döviz tevdiat hesabına yatırılsa, faiziyle birlikte oluşacak tutarlara yeni tahsilatlar da eklenerek nemalandırılsa, bugüne kadar bu hesap faiziyle birlikte 666,2 milyar dolarlık bir hacme ulaşacaktı.
İmar için kullanılsaydı?
Yıllar itibariyle yapılan tahsilatın dolar cinsinden 38,4 milyar dolar olan nemalandırılmamış tutarı, ortalama konut inşa maliyeti 50 bin dolar olarak baz alınırsa, 767 bin yeni konutun yapımına yetecek bir büyüklük oluşturuyor. Ortalama hane halkı büyüklüğünün 3,23 kişi olduğu dikkate alındığında bu da yaklaşık 2,5 milyon kişiye güvenli konut anlamına geliyor.
Toplamda küçük, depremde büyük para
23 yıl 3 aylık uygulamada gerçekleşen toplam ÖİV tahsilatı, 91,2 milyar lira olurken, devletin bu dönemdeki toplam vergi gelirinin nominal hacmi ise 10 trilyon 164,3 milyar liraya ulaştı. Deprem vergisi, bu dönemdeki toplam vergi pastasının yüzde 0,9’unu oluşturdu. Bu yılın tümünde toplam vergi geliri 3 trilyon 673,7 milyar lira olarak hedeflenirken, ÖİV tahsilatı 20,2 milyar lira düzeyinde öngörülüyor.