Deprem ve sigorta
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum deprem bölgesinde yapılacak konutlara ilişkin ilk sözleşmeler hakkında bilgi verirken bölgedeki son durumu da anlattı. 4.5 milyondan fazla binanın olduğu deprem bölgesinde 1 milyon 250’den fazla bina incelenmiş. 520 binden fazla bağımsız bölüme sahip 173 bin binanın yıkılmasına karar verilmiş.
Demografik yapılara uygun bina inşa edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, Hatay’da 51 bin binanın acilen yıkılacağını, 4 günde 10 bin konutu aşacak şekilde inşa sürecini başlattıklarını eklemiş.
Bakan Kurum Hatay’da 50.5 bin konutluk inşa sürecinin 2 ayda başlatılacağını, bölgede geçici ticaret alanları oluşturacaklarını ifade etmiş. Şehirlerdeki yapılaşmaya eş zamanlı olarak da 73 bin köy evi inşa edeceklerini dile getirmiş. Görüldüğü üzere yıkılan, yıkılacak olan ve yapılacak olan bina, konut ve işyerlerine ilişkin veriler devasa büyüklükleri gösteriyor.
Ancak eski yaşama dönebilmek için bir yerlerden başlamak, deprem standartlarına uygun olarak yapılaşmak gerekiyor. Yıkılan binalar, yapılacak binalar kuşkusuz büyük maliyetler gerektiriyor. Böylesi büyük bir felaketin yaralarını sarmak için bu maliyetleri de hep birlikte ödeyeceğiz.
***
İşin bir de sigorta tarafı var. Zorunlu deprem sigortasının vatandaşlar açısından bir bölüm maliyeti karşılaması gerekiyor. Deprem bölgesindeki sigortalaşmayı irdelediğimizde 11 ilde toplum 2 milyon 63 bin bina olduğunu, bunların ancak 1 milyon 34 bininin sigortalı olduğunu, her iki binadan birinin sigortasız olduğunu görüyoruz.
Depremzede illerden Gaziantep’te her 100 binanın 62’si, Şanlıurfa’da 61’i, Elazığ ve Kilis’te 55’i, Malatya’da 54’ü sigortalı. Depremin yıkıcı etkilerinin daha yüksek olduğu Adıyaman’da her 100 binanın 49’u, Kahramanmaraş’ta 48’i, yıkıcı etkinin sınırlı olduğu Adana’da 47’si sigortalı.
Depremden büyük zarar gören Hatay’da her 100 binanın 44’ü, Osmaniye’de 43’ü, Diyarbakır’da 37’si sigortalı. Büyüklüklere bina sayıları açısından bakacak olursak en büyük yıkımın olduğu illerden Hatay’da 274.4 bin binanın 121.4 bini, Kahramanmaraş’ta 188 bin binadan 90.3 bini, Adıyaman’da 78.7 bin binadan 38.5 bini sigortalı.
***
Görüldüğü kadarıyla ‘zorunlu’ olmasına rağmen sigortalaşma oranları yeterince yüksek değil. Üstelik bu sigortanın tanıdığı haklardan yararlanabilmek için her yıl poliçelerin yenilenmesi gerekiyor. Poliçe bir şekilde yenilenmemişse o yıl için sigortadan doğan haklar da kaybediliyor. Bir başka kısıt da sigortanın zararın tamamını karşılamıyor olması.
Uygulamada tazminat hesaplanırken zararın gerçekleştiği yer ve tarihte binanın yeniden inşa edilmesinin maliyeti esas alınmasına karşın örneğin 2023 için belirlenen metre kare maliyeti 3.016 TL. Binanın arsa değeri dikkate alınmadığı gibi ödenecek tazminat hiçbir zaman poliçede tanımlanmış sigorta bedelinden fazla olamıyor. Konut tamamen yıkılırsa tazminat ödenirken, Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun sigorta tazminatı için belirlediği bir azami tutar da geçerli.
DASK 25 Kasım 2022 tarihi itibarıyla en yüksek tazminat olarak 640 bin TL ödüyor. Konut tamamen yıkılmaz ve hasar görürse ödenecek tazminat sigorta uzmanlarının değerlendirmesi sonrası belirleniyor. Yetkililerin açıkladığına göre DASK’ın araçları 13 Şubat’tan itibaren bölgede hizmet vermeye başladı. Kurumun birikmiş deprem fonları 23 milyar TL, reasürans koruması ile birlikte toplam hasar ödeme kapasitesi ise 117 milyar TL.
Bir fikir verebilmesi açısından şunları da eklemekte fayda var. DASK, İzmir depreminde 435 milyon TL, Elazığ depreminde ise 392 milyon TL olmak üzere bugüne kadar 1.1 milyar TL ödeme yapmış. Umulur ki bu büyük felaketin yaraları sarılırken 2021’i, “Yüzde yüz sigorta sigortalılık” olarak hedefleyen sistem de azami katkıyı gösterecektir.