Deprem ekonomiyi nasıl etkileyecek?
1 1 ili vuran deprem felaketinin ekonomik faturası da olacak. Bölgenin milli gelirdeki payı ve son açıklanan büyüme rakamlarına göre fatura 90 milyar doları bulabilir.
Ancak ekonomik koşulların 1999 depreminden daha iyi durumda olması faturanın korkulan kadar olmamasına neden olabilir. Türkiye’ye yasa boğan 11 ilde yaşanan deprem felaketinde bilanço ağır. 10 binlerce vatandaşımız hayatını kaybederken ayakta kalan bina sayısı yok denecek kadar az. İmkanı olanlar şehirlerini terk ederken yüzbinlerce insan çadırlarda ve konteyner evlerde hayata tutunma çabasında.
Yaşanan felaketin ekonomik yansımaları da işin bir diğer tarafı. Felaketin faturası ile ilgili farklı tahminler yapıldı. Türkonfed depremlerin mali hasarının 84.1 milyar dolar olacağını hesaplarken, Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, depremlerin 34.2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açabileceğini söyledi.
Depremin etkileri
Yapılan tahminlerin birçoğu aslında 17 Ağustos 1999 depremi referans alınarak hesaplandı. Bloomberg de Devlet Planlama Teşkilatı’nın 1999 depremiyle ilgili yaptığı çalışmayı baz alarak son depremin GSYİH’nın yüzde 0.6-0.7’sine denk gelen bir hasarın ortaya çıkabileceği tahmininde bulundu. Biz de bugün iki büyük depremin ekonomik koşullarının karşılaştırmasını yapalım…Depremler; binaların yıkımı, stok kaybı, işgücüne yansıması, göçler, kamu maliyesinden yapılacak harcamalar, finansman, emlak piyasası, enflasyon gibi birçok değişken üzerinde etkili.
Depremden etkilenen 11 ilin toplam nüfus içerisindeki payı yüzde 16.4 (14 milyon), toplam kayıtlı istihdam içerisindeki payı yüzde 11.9 (2.7 milyon), ihracat içerisindeki payı yüzde 8.6 (22 milyar dolar), milli gelirsen aldığı pay ise yüzde 9.8 seviyesinde.
Bölgenin yaptığı ihracatın kırılımlarına bakıldığında tekstil ve gıdanın öne çıktığı görülüyor. Bölgenin toplam ihracatında tekstilin payı yüzde 24, gıdanın payı ise yüzde 21. Ana metal ürünlerinin ihracattaki oranı yüzde 9, plastik ve kauçuk ürünlerinin yüzde 8.3 civarında.Milli gelirden en fazla pay alan iller ise yüzde 2 ile Gaziantep ve Adana. Hatay’ın milli gelirdeki payı yüzde 1.4, Kahramanmaraş ve Diyarbakır’ın yüzde 0.9, Şanlıurfa’nın yüzde 0.8. Orana göre değişebilir 1999 depreminin toplam faturasıyla ilgili olarak 15-20 milyar dolar aralığında tahminler yapılmıştı.
Biz 20 milyar dolar olarak hesaplama yaparsak o dönemin milli gelirinin yüzde 7.8’ine denk geliyor. Son depremden etkilenen illerin milli gelirdeki payı yüzde 9.8. 2022 yılında 905 milyar dolar olarak açıklanan milli gelire göre ise fatura 89 milyar dolara ulaşabilir. Etki 1999 yılındaki kadar olursa bu rakam 71 milyar dolarda kalacak.
Ekonomik koşullar 1999’a göre daha iyi
İki depremin rakamsal karşılaştırmalarının ardından ekonomik koşullarına bakmak önemli. Çünkü koşulların farklılık göstermesi faturanın da boyutunu etkileyecek. Baştan şunu söyleyebiliriz, son depremdeki ekonomik koşullar 1999’dakine göre daha iyi. 1999 yılındaki depremden önce büyüme oranları negatifti. 1999 yılının ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 5.4, ikinci çeyrekte ise yüzde 1.6 daralmıştı.
Faizler yüzde 50’nin üzerinde ve yatırım maliyetleri oldukça yüksekken kamu da borçlanma konusunda sıkıntılar yaşıyordu. Ayrıca deprem ana sanayi ve ulaşım hattı üzerinde gerçekleşmişti. Son depremde ise ekonomik büyüme güçlü konumda. Kamu borçlanmasında bir sıkıntı yok. Depremin yaşandığı bölge üretim konusunda merkez değil.