Deprem dış kaynak ihtiyacını daha da büyüttü
On ilde büyük yıkıma yol açan ve tüm ülkeyi yasa boğan depremler, Türkiye’nin 2023 yılındaki rekor dış kaynak ihtiyacını daha da büyüttü.
Türkiye, 2023 yılı dış borç geri ödemeleri, cari açık finansmanı ve hesapta olmayan depremlerin yol açtığı maliyet dolayasıyla rekor düzeyde bir dış kaynak ihtiyacı ile karşı karşıya kaldı. Yılın tümünde yapılacak 190,2 milyar dolarlık dış borç geri ödemesi ve ekonomi yönetiminin 22 milyar dolar hedeflediği, piyasaların 30 milyar doların üstünde beklediği ödemeler dengesindeki cari açığının finansmanı için gereken dış kaynağa, toplam maliyeti 84 milyar dolar olarak tahmin edilen deprem hasarı da eklendi.
Deprem dolayısıyla yeniden inşa edilecek konutlar ve afetzedelere yönelik sosyal harcamaların yanında, yeniden yapılacak ya da onarılacak olan duble yol, otoyol, köprü, viyadük, tünel, okul, enerji hatları, hastane vb. unsurlar ile su, kanalizasyon, elektrik, telefon, internet şebekeleri dolayasıyla gündeme gelecek ve önemli kısmı dış finansmanla karşılanacak yatırımlar hem bütçe açığını hem de cari açığı büyütecek.
TÜRKONFED tarafından hazırlanan “Afet Ön Değerlendirme Raporu”nda, sadece konut hasarı 70,7 milyar dolar olarak hesaplanırken, milli gelir kaybı ise 10,4 milyar dolar olarak tahmin edildi.
Ödenecek dış borç
Türkiye’nin 2023 yılının tümünde yapmak zorunda olduğu dış borç geri ödemesi, 190,2 milyar dolar. Bu geri ödemenin 40,4 milyar dolarını kamu bankaları da dahil kamu kesimi, 32,8 milyar dolarını Merkez Bankası (MB), 117 milyar dolarını ise özel bankalar dahil özel sektör yapacak.
Merkez Bankası’nın yapması gereken geri ödemeler, döviz rezervlerini ikame için yapılan swap borçlarından ve mevduatlardan kaynaklanıyor. Net döviz rezervi ekside olan MB’nin diğer ülkelere olan bu swap ve mevduat borçlarının vadesini uzatma yoluna gitmeye çalışacağı bekleniyor. Gelecek bir yılda 117 milyar doların üzerindeki tutarla en fazla dış borç geri ödemesini yapmak zorunda olan özel sektörün bu kapsamdaki borçlarının 52,8 milyar doları özel bankalar ve özel finans kurumları; 64,2 milyar doları ise reel sektör firmalarına ait bulunuyor.
Depremzede on ilde toplam 32,8 milyar liralık kredi alacağı riske giren ve kredi ödemelerinde ertelemeye giden kamu ve özel bankaların bu yıl geri ödeyecek toplam dış borç miktarı 84 milyar dolara ulaşıyor.
2023 cari açık büyüyecek
2023-2025 dönemini ilişkin Orta Vadeli Program’da bu yıl ödemeler dengesindeki cari açık 22 milyar dolar olarak öngörülmüştü. Merkez Bankası’nın bu ay gerçekleştirdiği Piyasa Katılımcıları Anketi’nde ise beklenti 30,6 milyar dolar olarak ölçüldü.
Ancak Türkiye’nin tarım ihracatının yüzde 19’unu, toplam ihracatının yaklaşık yüzde 9’unu gerçekleştiren on ilin yaşadığı ekonomik ve sosyal travma dolayısıyla yaşanacak ekonomik ivme kaybına bağlı olarak ihracat performansının düşmesi, buna karşılık buralara yapılacak büyük bütçeli yatırımlar için gerekli dış alımlar dolayasıyla ithalatın artması bekleniyor.
Bu yılki dış kaynak ihtiyacı
Bu yılın tümünde zorunlu yapması gereken 190,2 milyar dolarlık dış borç geri ödemesi bulunan Türkiye’nin piyasa katılımcılarınca şu an 30,6 milyar dolar olarak beklenen cari açığının ise hesapta olmayan depremlerin ülke dış ticareti üzerinde yaratacağı olumsuz etki dikkate alındığında daha yüksek boyutlara ulaşma olasılığı bulunuyor.
Cari açığın beklenen düzeyde kalması ve 84 milyar dolarlık deprem hasarının onarılması için yapılacak harcamalarının yarısının dış finansmanla karşılanması şeklindeki iyimser senaryoda bile 2023 yılında ihtiyaç duyulan toplam dış kaynak 260 milyar doları aşıyor. Bu tutarın 300 milyar dolara ulaşma olasılığı bulunuyor.
Bütçe açığında 1 trilyon TL olasılığı
Depremlerin yol açtığı hasar bilançosu ve yapılacak ivedi harcamaların, 2023 yılına ilişkin tüm makro ekonomik göstergeleri bozması bekleniyor. Ülke gayri safi yurt içi hasılasının onda birini yaratan on ilde yaşanan depremin, Türkiye’nin milli gelir büyüme oranını en az 1 puan aşağı çekeceği, bu yıl için yüzde 5 olarak hedeflenen büyüme hedefinin tutturulamayacağı görüşü ekonomi çevrelerinde güç kazanıyor.
Depremzede illerde yaşanan iş günü kayıpları ve ekonomik ivmede yaşanan kırılmanın, ülke toplam ihracatında 10-15 milyar dolarlık bir düşüşe yol açacağı tahmin ediliyor.
Hem deprem dolayısıyla ortaya çıkan büyük hacimli harcamaların hem de bölge illeri kaynaklı vergi geliri kayıplarının etkisiyle, 2023’ün tümünde 659,6 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığının da 1 trilyon TL’nin üzerine çıkacağı konuşuluyor.
Toplanan bağışların karşılama oranı
Öte yandan deprem yaralarını sarmak için düzenlenen bağış kampanyasında 115 milyar TL bağış toplandı. En çok bağışı 30 milyar ile Merkez Bankası yaptı. Onu Ziraat, Vakıfbank ve Halkbank izledi. Toplanan para yaklaşık 6 milyar dolara karşılık geliyor. Ancak bağışların 89 milyar lira ile dörtte üçü kamu kurumu ve kamu şirketlerinden gelmiş bulunuyor. Dolayasıyla bu kısım, deprem hasarlarını gidermek için gerekli harcamaları yapacak olan devlet için ekstra bir kaynak değil, kamu kurumları arasında aktarma niteliği taşıyor.