Deprem bölgesindeki esnafın zorlu mücadelesi devam ediyor
Oğuzhan Ata Sadıkoğlu / Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
6 Şubat felaketinin ardından 633’ncü günü geride bırakıyoruz. Dile kolay, yaklaşık 21 ay. Neler değişti derseniz, söylenecek çok fazla kelamımız da yok aslında. Bir taraftan yıkımların bir taraftan inşa faaliyetlerinin devam ettiği, sorunların çözüm, insanların kırılgan bir umutla yarını beklediği şehir Malatya.
Karşılayacağımız üçüncü kış mevsiminin merhametini ümit eden konteynerlerdeki yüz binden fazla insan ve yine 21 metrekare alanda geçim kaygısı içindeki binlerce esnafımız zorluklarla mücadelesine devam ediyor. Şehrimiz gibi taleplerimizin de çok fazla değişiklik gösterdiğini söylemek mümkün değil. Eklenen fazla, eksilen az. Örneğin, Mücbir Sebep, KOSGEB Destek Kredilerinin ödenmesi hala gündemimizden koparamadığımız, nihai çözüme kavuşmasını beklediğimiz başlıklar. Hatırlatmakta fayda var. ‘Şehirlerimiz toparlanıp, iş yerleri teslim edilinceye kadar’ uzatılması için ciddi çalışmalar yürüttüğümüz Mücbir Sebep süresi 3 ay daha uzatılmıştı.
Süre 30 Kasım'da sona eriyor, peki ya sonrası?
6 Şubat öncesi ticareti ile ekonomiye değer katan, istihdam yaratan, şehrimizin tanıdığı birçok esnafımız bugün konteynerde asgari ücret düzeyine dahi ulaşamayan kazançlar ile ayakta kalmaya çalışıyor. Mübalağa gibi gelen bu örnek maalesef hakikat. Onlarca yıllık ticaret geçmişini bir kalemde silip atamayan esnafımız vergi ve prim borçlarının kaygısıyla ezilmesi hepimizi derinden üzerken, kimisi daha fazlasına göğüs geremeyip şehri terk ediyor.
Mücbir Sebep uygulamasının devam etmesi şart!
Deprem sonrası büyük nüfus kaybı yaşayan bölgemizde devam edecek bu göç hareketi, şehrimizin demografik ve kültürel yapısına ciddi zarar verme potansiyeli taşıyor ve endişelendiriyor. Uzun vadeli plan yapılmasına olanak vermeyen, geçici, kısa süreli çözümler sorunları fazla büyütüyor. İkişer, üçer aylık periyotlarla değil, kesin ve net bir şekilde; iş yerleri ve konutlar teslim edilinceye kadar, depremden en fazla etkilenen Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ile Nurdağı ve Islahiye ilçelerimiz için Mücbir Sebep uygulamasının devam etmesinin elzem bir talep olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
KOSGEB Deprem Kredisi ödemeleri hala tamamlanamadı
Henüz çözüme kavuşmayan bir diğer husus ise ‘KOSGEB Deprem Kredisi’ ödemelerinin hala tamamlanamamış olması. Deprem Sonrası Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Canlanması Destek Programı kapsamında faizsiz kredi hakkı resmi olarak onaylanmış binlerce iş insanımız hala bu destekten yararlanamadı. Borçlarını kapamak, ticaretini canlandırmak için bu krediyi bekleyen, kredisi onaylandığı için borç riski alan binlerce kişinin alamadığı destek tutarı enflasyon karşısında adeta eridi. Binlerce hak sahibi maalesef aylardır ertelenen ödeme takvimi nedeniyle ciddi mağduriyet yaşamakta. Özellikle depremin en fazla yıkıma uğrattığı 4 şehrimize öncelik verilerek ödemelerin daha fazla vakit kaybetmeden yapılmasını bekliyoruz. Ulusal anlamda yaşadığımız ekonomik zorlukların, ekonomide istikrarı sağlamak adına çeşitli tedbirlere yol açtığı bir dönemdeyiz ve bunu makul karşılıyoruz. Ancak yaşanan deprem felaketi sonrası toparlanmaya çalışan bölgemizin mevcut ekonomik yükü taşıması mümkün değildir. Deprem illerimiz toparlanma sürecinde daha fazla desteğe ve istisnai bir yaklaşım ile öncelenmeye ihtiyaç duymaktadır. Toparlanma sürecindeki şehirlerimizin ekonomik dayanıklılıklarının sınırlı olduğu dikkate alınarak; ekonomik tedbirler geliştirilirken deprem illerinin negatif koşullarının daha fazla gözetilmesini ve esnek uygulamalar geliştirilmesini bekliyoruz.
Yıl sonu ihracat hedefimiz 500 milyon dolar
“Depremin ekonomik ve sosyal etkisi hala devam ediyor, yıllarca da devam edeceğe benziyor. İhracat, ülkemiz ve ilimiz ekonomisi için hayati öneme haiz. Malatya olarak 2024 yılının ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 303 milyon 55 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Şehrimizin ana ihracat kalemi kuru kayısı olsa da farklı sektörlerde ihracat yapan firmalarımız da var. Küresel ihracatın daraldığı bu dönemde bizim inovatif ve yüksek katma değerli ürünleri ihracat kalemlerimize katmamız kaçınılmaz. İhracatımız tüm hızıyla devam ediyor. Yıl sonu hedefimiz 500 milyon dolar. Bunun için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”