Depola, ihtiyaç duyduğunda kullan
Rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarındaki en büyük açmaz olan üretildiği anda tüketilmesi zorunluğu depolama teknolojileri sayesinde artık tarihe karışıyor.
Bu teknoloji aynı zamanda RES ve GES yatırımlarında üretilen enerjiyi ihtiyaç duyulan zamanda sisteme enerji aktarabilme imkânı yaratması ile de emre amade kılarak bu santralleri ana enerji üretim sistemlerinden biri haline getiriyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre depolamalı RES ve GES yatırımları 10 bin MW’ya yaklaşmış bulunuyor.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, bugüne kadar toplamda 120 projeye 9 bin 514 megavat ön lisans verildiğini bunun 5 bin 603 megavatının rüzgâr enerjisi ve 3 bin 911 megavatının da güneş enerjisi santral yatırımlarından oluştuğunu açıklayarak bunun da sahada 18 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geldiğini belirtiyor.
Başkan Yılmaz, Türkiye depolamalı RES ve GES yatırımları için verilen ön lisanların her hafta artarak devam edeceğini bu alanda ülkemizin yeni rekorlara imza atacağını dile getiriyor. Depolamalı RES ve GES tesisleri ile Türkiye yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde yararlanma imkanına kavuşacak.
Depolama sistemleriyle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santraller baz yük santralleri gibi çalışarak tedarik sürekliliğini sağlama konusunda önemli bir misyon üstlenebilecek. Ancak sektörün önde gelen firmalarının bu konuda birtakım tereddütleri de yok değil.
Sektörün geleceğinin depolamalı RES ve GES yatırımlarında olduğunu ifade eden firma temsilcileri bu ön lisansların bugünkü elektrik fiyatlarından kaynaklı olarak birçoğunun lisans aşamasına geçmesinin zor olduğunu söylüyorlar. Yatırımın geri dönüş sürelerinin 10 yılın üzerine çıktığını bunun da bu alana yatırımı zora soktuğunu kaydediyorlar. Devlet bu alanı büyütmeye çalışıyor, yatırımcılar da doğal olarak yatırımlarının geri dönüş sürelerinin piyasa koşullarına göre optimal noktada olmasını istiyor.
Türkiye’nin artan ihtiyaçları ve enerjide dışa bağımlılığının ortadan kaldırılabilmesi, depolamalı RES ve GES yatırımlarında piyasa yapıcılarıyla piyasa oyuncularının mutlaka ortak bir noktada buluşmasını sağlayacaktır. Devletin vereceği destek ve teşviklerle birlikte teknolojideki gelişmelerin bu alandaki yatırımların geri dönüş sürelerini kısaltacağını, sektörün önünü açarak yeni yatırım hamlelerinin geleceğini söylemek yanlış olmayacaktır