“Dengeleri bozmadan…”
Talep:
Sağlıklı ve refah içindeki ekonominin göstergelerindendir… Arz da öyle…
- Cari denge de öyle… Fazla da öyle… Talep edilenden fazlasını, kaliteli/rekabetçi bir şekilde üretip, dış pazarlara da satabiliyorsan, değme keyfine… (Cari fazla vermenin de, dengeler nedeniyle zorlukları var… Başka bir yazı konusu…)
-Merkez Bankası (MB) Başkanı Gaye Erkan’ın, “Faiz artışlarını dengeleri bozmadan yapmalıydık/yapıyoruz…” cümlesi, bu nedenle ders niteliğinde…
-Ekonomi her alanda “denge” ister… Örnek çok…
Mesela:
MB Başkanı’nın sunumunda, “ücret artışlarının enflasyona etkisi” bölümündeki dengesizlik, enflasyondan kur artışlarına tüm sorunlarımızın temelini gösteriyor aslında….
-Veriye göre:
Hizmetler, idare, kamu gibi alanlardaki ücretler, meslek veya eğitim veya tekstil yani geliştiren/üreten alanlara göre 4-5 kat daha yüksek/maliyetli… Dengede olması gerekirken… Hatta, arzı artırabilmek/çeşitlendirebilmek için üreten/geliştiren daha değerli olmalıyken…
VELHASIL
Üreteni ayrıcalıklı kılmayıp, tüketeni ayrıcalıklı kılarsan; Bu ücret politikasıyla, gençlere ve işgücüne, “Bilim, sanayi, tarım alanlarında geliştirmek/üretmek” değil, “kamu personeli” olma hayali kurdurtursan… Bu alandaki dengeyi bozarsın… Dolayısıyla arz, talep, fiyatlar, kur, faiz alanlarındaki dengeleri de oynatırsın… l
- Yani… Enflasyon ile mücadele, sadece para politikası ile olmaz… İşçiden işverene; ihracattan geliştirmeye/üretime; çabadan kabiliyete, mesleki/evrensel eğitime; maliyetlerden pazar koşullarına, her alanda dengeli politikalara ve rasyonaliteye ihtiyaç duyar…