Deneme yanılma süreci

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU [email protected]

Ekonomi yönetimi zor bir soruya yanıt bulmak durumunda. Soru şu: Finansal piyasalarda iki aydır gözlediğimiz gerginlik ve bu nedenle oluşan faiz ve kur hareketleri kısa sürede geçecek mi yoksa iki-üç yıllık bir dönemde hüküm sürmeye devam edecek mi?

Bu hareketler birkaç ay içinde yatışacaksa ve tekrar düşük faiz ile değerlenme eğilimi gösteren bir paramız olacaksa şu anda bir şey yapmaya gerek yok. Özellikle faiz artırımına gitmek anlamsız. Yüzde 4.5 dolaylarından yüzde 9.5’a çıkan iki gündür de yüzde 9 düzeyinde dolaşan faiz, kısa sürede tekrar 4.5 civarına gelecekse neden faiz artıracaksınız ki? Çıkar, gözlenen olumsuz hareketlerin neden geçici olduklarını inandırıcı biçimde anlatırsınız. Söylediklerinizin inandırıcı olması için de bazı keskin hareketlerden kaçınırsınız. Mademki, durumun geçici olduğunu düşünüyorsunuz, o zaman yüksek miktarda döviz satışlarına da ihtiyaç yoktur. Bırakırsınız kuru yükselir, sonra zaten kendiliğinden düşecektir.

2004’te Merkez Bankası (MB) tam da böyle davrandı. Mart 2004’ün sonlarında doğru MB’nin politika faizi yüzde 22, piyasada gösterge Hazine tahvil faizi ise yüzde 24 düzeyindeydi. 2004’ün bahar aylarında FED’in beklenenden önce ve agresif bir biçimde faiz artırımına gidebileceği yönünde küresel mali piyasalarda oluşan algı, risk iştahını son derece azalttı. Yükselen piyasa ekonomilerinden hızlı fon çıkışları gözlendi. Nisan ayının sonundan itibaren gösterge Hazine faizi hızla yükselmeye başladı.11 Mayıs 2004’te yüzde 33 oldu. Aynı dönemde döviz kuru yüzde 17 oranında arttı. MB, bu artışların geçici olduğunu düşünerek politika faizini sabit tuttu ve döviz müdahalesi yapmadı. Tüm 2004’te sattığı döviz tutarı sadece 9 milyon (evet milyon) dolardı. Haklı da çıktı. Bir süre sonra faiz eski düzeyine düştü, liradaki değer kaybı enflasyon kadar oldu.

Son iki ayda finansal piyasalarda gözlenen gerginlik uzunca bir süre hayatın bir parçası olacaksa, 2004’tekine benzer bir tavır yanlış olur. MB’nin politika faizini yükseltmesi beklenir. Ne ölçüde döviz satacağı için bir reçete vermek zor. Şartlara bağlı. Elbette kurdaki artışa karşı ek araçlarda kullanılabilir. Mesela döviz olarak bankaların MB’de tuttukları zorunlu karşılıkların bir kısmı serbest bırakılabilir falan. Ne yaparsanız yapın, sonuçta satabileceğiniz döviz miktarı rezervlerinizle sınırlı. Bu nedenle bu koşullar altında kullanılacak temel silah faiz olmalı ve döviz kuru piyasaları panikletmeyecek ölçüde kendi haline bırakılmalı.

Son iki aydır Türkiye’de bu iki tavrı da görmüyoruz. MB sanki arada bir yerde duruyor. Faiz artırmıyor. Bu tavrı, mevcut olumsuzlukların geçici olduğunu düşündüğü izlenimi veriyor. Ancak aynı zamanda çok sert döviz satışları yapıyor. O zaman piyasadaki gerginliğin pek de geçici olduğunu düşünmüyor kanısı yerleşiyor. Üstelik sert döviz satışlarıyla birlikte piyasadaki faizin kısa süreliğine yükselmesine izin veren bir likidite politikası izliyor. Fakat faizdeki yükselmenin de kalıcı olmasını istemiyor.

Tüm bunlar, MB’nin ‘politika faizini yükseltmemek için sonuna kadar direnmek’ şeklinde bir politika uyguladığını düşündürtüyor. Şöyle: İlk aşama: Önce yüklü miktarda döviz sat. Aynı zamanda faiz koridorunu değiştirmeden bazı günlerde piyasa faizini koridorun üst sınırına yaklaştıracak bir likidite politikası izle. İkinci aşama: Duruma bak. Olumsuzluklar devam ediyorsa koridorun üst sınırını yukarıya çek. Bazı günlerde piyasa faizini koridorun yeni üst sınırına yaklaştıracak bir likidite politikası izle. Bu aşamada yüklü döviz müdahalesi olağanüstü koşullar dışında yapma. Başka yollarla rezervlerini tahkim et. Üçüncü aşama: Duruma bak. Olumsuzlular şiddetleniyorsa naçar politika faizini yükselt.

Bir anlamda bir deneme yanılma süreci bu.  

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018