Demokrasi ve cumhuriyet refleksi
Fransa’da geçtiğimiz pazar günü yapılan erken genel seçimlerin ikinci turundan çıkan sonuç herkesi şaşırttı.
Sonunda söyleyeceğimi, her zamanki gibi ilk başta söyleyeyim: Fransa’da sandıktan çıkan sonuç Fransız seçmenin “demokrasiye olan inancı ve cumhuriyet değerlerine olan bağlılığının refleksi”dir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AP seçimlerindeki yenilgisinin ardından Ulusal Meclis’i feshederek erken genel seçim kararı adlı. Baskın erken seçimlerin birinci turu geçen hafta, ikinci turu ise geçtiğimiz pazar günü yapıldı. Baskın erken seçim kararı “Macron, Fransa’yı yaktı” ve “Aşırı sağa ülkenin anahtarlarını kendi elleriyle teslim ediyor” diye yorumlansa da, Fransız seçmen korkulanın aksine aşırı sağcı partiye geçit vermedi.
Fransa’da yapılan milletvekili seçimlerin ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Bütünleşme (RN) oyların yaklaşık yüzde 34’ünü alarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. 4 sol partinin birleştiği Yeni Halk Cephesi (NFP) ise yüzde 28,1 ile ikinci parti oldu. Ve Cumhurbaşkanı Macron’un Rönesans Partisi yüzde 20,3 oy alarak ancak üçüncü parti olmuştu.
“İki turlu dar bölge seçim sistemi” uygulanan seçimlerin ikinci turundan sadece üç hafta önce kurulan “sol ittifak” Yeni Halk Cephesi (NFP), 182 milletvekili ile birinci parti olarak çıktı. Cumhurbaşkanı Macron’un “merkez ittifakı” 168 sandalye ile ikinci parti oldu. Aşırı sağcı RN’in milletvekili sayısı 143’te kaldı. Aşırı sağı destekleyen Genel Başkan Eric Ciotti’ye karşı çıkarak kendi partileri ile seçimlere girmekte ısrar eden “merkez sağcı” Cumhuriyetçiler (LR) 60 sandalye kazandı. Sol ittifak içerisinde yer alan “Yeşiller” ise 28 milletvekiline sahip oldu.
Solun zaferi
Ulusal Meclis’te toplam 577 milletvekilinin görev yaptığı Fransa’da, hükümet kurmak için gereken milletvekili sayısı, bir başka deyişle “salt çoğunluk” 289... Cumhurbaşkanı Macron’un “merkezciler”i ile “sol ittifak”, yeşiller (çevreciler) ve merkez sağ partilerinin toplamının 350 civarında milletvekiline sahip olması bekleniyor.
İlk oturumunu 18 Temmuz’da yapacak olan meclisin son halini görmek isteyen Macron’un hükümeti kurma görevini kime vereceği henüz belli değil. Fransa’da hükümet kurmak için koalisyon görüşmelerinin “uzun” ve “çok çetin” geçmesi yüksek ihtimal. Gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 5’inden fazla bütçe açığı veren (3 trilyon euro) Fransa’da Macron’un seçmenin mesajını doğru algılayıp, 2027 yılına kadar yeni politikalar üretmesi şart oldu.
Fransa’da aşırı sağın lideri baba ve kız Le Pen, meclisteki milletvekili sayısını 20 yılda 2’den 143’e yükseltmeleri inanılmaz bir başarı. Baba Jean Marie Le Pen 2002 seçimlerinde meclise sadece 2 milletvekili sokabildi. Aşırı sağın lideri Le Pen’in kızı Marine Le Pen 2022 seçimlerinde 89 milletvekiline sahip oldu. Ancak liderliğine de Jordan Bardella getirilen ve Front National (FN) ADINI “Rassemblement National” (RN) olarak değiştiren aşırı sağcı parti son seçimlerde 143 milletvekili çıkarttı. Oysa aşırı sağ, sol ve iktidar partileri baraj kurmadan önce ikinci turda 250 ila 270 milletvekili çıkartması bekleniyordu. Aşırı sağın başbakan adayı Jordan Bardella, 2’nci turdan sonra sol ittifakın ve Macron’un Rönesans’ının seçim anlaşmasını “onursuz” ve “doğaya aykırı” olarak nitelendirdi.
İkinci tur taktiği
Son dönemde Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Fransız seçmen, birinci turda ilk ikiye kalan adaylardan aşırı sağcı FN/RN’nin adayının karşısındaki adaya oy verdi. Fransa’da 2022 yılında yapılan “cumhurbaşkanlığı seçimleri”nin ilk turunda yüzde 27.8 oy alan Emmanuel Macron, ikinci turda oyların yüzde 58.5’ini aldı. İlk turda yüzde yüzde 23.1 oy alan Marine Le Pen ise ikinci turda yüzde 41.4 oy aldı. Bir önceki cumhurbaşkanlığı 2017 seçimlerinde de Macron yüzde 24.1 ve yüzde 66.1 ve Le Pen yüzde 21.3 ve 33.9 oy almıştı. Başbakan dahil hiçbir bakanın haberi olmadan sadece 3 danışmanı ile AP seçimleri gecesi “meclisi feshetmeyi kararlaştıran Macron’un bu adımı, ilk tur seçimleri sonrası “sadece meclisi değil kendini de feshetti” olarak yorumlandı. Ancak, Macron 2027’ye kadar cumhurbaşkanı olmakta kararlı. İkinci turda “Cumhuriyet değerleri”ne sahip çıkan Fransızlar, yine yeniden aşırı sağ karşısında Macron’u da destelemiş oldu.Dönelim başa!
Cumhuriyet değerleri
Karar anına gelindiğinde “iki turlu dar bölge sistemli” seçimlerde Fransız seçmen, “demokrasiye olan inancının ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığının refleksi”ni sandığa yansıttı.
Aşırı sağ dalga ülke kıyılarını yaladı ancak sahildekileri yutmayı başaramadı. Fakat tümüyle kıyıları da terk etmiş değil aşırı sağ. Aşırı sağ muhalefete yerleşip, tüm gücüyle “2027 Cumhurbaşkanlığı seçimleri”nde yeniden daha güçlü bir dalgayla kıyılara dönüş planlıyor.
Bitmedi…