Demokrasi güzel şey be kardeşim…
Sabah yerel seçim için oy vermeye giderken ilk defa 1963 yılında 56 yıl önce oy vermeye gittiğimi düşündüm. Bir çırpıda oy için kaçıncı kez sandık başına gittiğimi bir anda hesaplayamadım. Ama, “ Demokrasi Güzel şey be kardeşim…” demekten de geri duramadım.
Seçimde oy kullanmaya giderken sabah ilk ne zaman oy kullandığımı düşündüm. 1963 senesinde. Demek 56 yıl olmuş. O arada ülkemiz önemli badireler atlatmış, ihtilaller, darbe girişimleri, ekonomik krizler, göçler, savaşlar yaşamış. Ama demokrasimiz seçme seçilme alışkanlığına dayalı seçimleri muntazaman devam etmiş. Peki, ben kaç kez sandık başına gitmişim? Onu bir anda, bir çırpıda hesaplamam zor. Ama bir kez daha gidip Erenköy Zühtüpaşa ilkokulunda bir kez daha yerel yöneticiler için oyumu kullandım. Demokrasi güzel şey be kardeşim…
Seçim önemli ve büyük bir organizasyon. 57 milyon 93 bin 985 seçmenden önemli bir kısmı bütün Türkiye’de kurulu 194 bin,390 sandıkta oylarını kullandılar.
13 partinin katıldığı seçimlerde 30 büyükşehir, 51 il belediyesi, 922 ilçe ve 386 belde belediyesinin başkanları ve belediye meclis üyeleri için oy verdiler. Ayrıca, 32 bin mahalle ve 18 bin köy muhtarının seçimine de katkıda bulundular.
Seçim öncesi haberlerinde 12 bin hastanın sandığa taşınacağı, evden çıkamayacak durumdaki 15 bin 301 hasta ve yaşlıya ise sandık götürülerek oy kullandırılacağı yer almıştı.
İşte bu nedenle ben, başlıkta “Demokrasi güzel şey be kardeşim…” diyerek seçimlerle ilgili düşüncemi ortaya koydum.
Şimdi beklentim, güzel şey diye nitelendirdiğim demokrasinin seçim sonrasında da gündemde kalması.
Bunun için propaganda dönemindeki ayrıştırıcı, suçlayıcı dilin son bulması gerekiyor. İktidar da, muhalefet de propaganda dönemindeki sert açıklamaları terk etmeli, ayrıştırıcı değil, uzlaşmacı bir söylemi benimsemelidir. Propaganda döneminde iki kutba ayrılan toplum, yeniden bir araya getirilmeye, yek vücut olmaya çalışılmalıdır.
Zorluklar yaşadığımız coğrafyada bizim beraberliğe yekvücut olmaya ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır. Sorunların çözümü için ortak akla ihtiyacımız vardır. Ortak akıl bazı kesimleri dışlayarak, ötekileştirerek sağlanamaz. Seçim bitti şimdi birliktelik zamanıdır. Bunun için iktidarın muhalefete, muhalefetin iktidara empati ile yaklaşması şarttır…
Böyle bir yaklaşım demokrasinin gereğidir. Bu bizim her daim “Demokrasi güzel şey be kardeşim” dememize yol açacaktır. Kaderde, tasada, mutlulukta bir arada olan, sorunlarına ortak çözüm arayan toplum bu şekilde oluşabilecektir…
Saat 22'deki değerlendirmem
Saat 22'deki sonuçlara göre Cumhur İttifakı'nda MHP'nin bir kârlılığı söz konusu... AK Parti'nin belli illerde kaybetmesine rağmen oy oranını sürdürdüğü görülüyor. Millet İttifakı'nda ise kârlı çıkan CHP gözüküyor. CHP Adana, Antalya, Ankara ve Mersin'i kazanmış gözüküyor. İstanbul'da da kafa kafaya. Saadet Partisi de bu grubun kazanan tarafı. Bu gruba bağlı olduğu yorumları yapılan HDP ise hem belli yerlerde seçime girmeyerek hem de Doğu ve Güneydoğu'da bazı illerde AK Parti'ye karşı kaybederek seçimi kaybeden grupta yer aldı. Cumhur İttifakı'nın oyu %50'nin üzerinde kalmış gözüküyor. Ama bütün bu sonuçlar kafa karıştırıcı yorumlara sebep olabilir. Bize de hayırlı olsun demek kalır.
Saat 22'deki değerlendirmem
Saat 22'deki sonuçlara göre Cumhur İttifakı'nda MHP'nin bir kârlılığı söz konusu... AK Parti'nin belli illerde kaybetmesine rağmen oy oranını sürdürdüğü görülüyor. Millet İttifakı'nda ise kârlı çıkan CHP gözüküyor. CHP Adana, Antalya, Ankara ve Mersin'i kazanmış gözüküyor. İstanbul'da da kafa kafaya. Saadet Partisi de bu grubun kazanan tarafı. Bu gruba bağlı olduğu yorumları yapılan HDP ise hem belli yerlerde seçime girmeyerek hem de Doğu ve Güneydoğu'da bazı illerde AK Parti'ye karşı kaybederek seçimi kaybeden grupta yer aldı. Cumhur İttifakı'nın oyu %50'nin üzerinde kalmış gözüküyor. Ama bütün bu sonuçlar kafa karıştırıcı yorumlara sebep olabilir. Bize de hayırlı olsun demek kalır.