Demokrasi güzel şey be kardeşim...
Dün de oyumu kullandıktan sonra, en önemli vatandaşlık hizmetini gerçekleştirmenin huzuru içersinde, yine "Demokrasi güzel şey be kardeşim” dedim. Bunu bana yurt içi ve dışında 59 milyon seçmenin oy kullanacak olması ve yüksek katılım oranı söyletti.
İlk oy kulandığım 1960’lı yıllardan bu yana kaçıncı kez oy kullandığımı tam olarak hatırlamıyorum. Ama hatırladığım şu: Her oy kullandıktan sonra vatandaşlık görevimi yerine getirmiş olmaktan bir rahatlık duyarım, “Demokrasi güzel şey be kardeşim” diye düşünürüm.
Bu yıl seçimlere yurt içinde 56 milyon, yurtdışında 3 milyon seçmenin oy kullanma hakkı vardı. İlk belirlemelere göre katılımın yüzde 85 olduğu belirtildiğine göre 50 milyonun üzerinde bir katılımla seçim sonuçları ortaya çıkacak.
Bunun demokrasi açısından ne kadar önemli olduğu, dünyadaki 206 ülke ve Birleşmeş Milletler'e üye 192 ülkenin nüfuslarına ve seçime katılım oranlarına baktığımızda ortaya çıkar.
Türkiye’de oy kullanan 50 milyon üzerindeki insan, dünyada en kalabalık, 25'inci sıradaki ülkenin nüfusuna denk. Yüzde 85’lik katılım oranı ise dünyadaki demokrasiler içersinde en yüksek katılım oranlarından biri. Avrupa’da yer yer seçime katılım oranı yüzde 35’lere kadar geriliyor. Ortalama yüzde 60’lara ulaştığında yüksek katılım olarak görülüyor.
İşte bu nedenle Türkiye’de yüzde 85’lik katılım oranıyla 50 milyonun üzerinde seçmenin oy kullanmasını "Demokrasinin güzelliği olarak" görüyorum.
1945’ten bu yana çok partili dönem seçimlerine baktığımda, başlangıçta ağalık, tarikat gibi unsurların etkisiyle, bireylerin oyları, özgür ve kendi ellerinde değilken, zaman içerisinde bireylerin oylarında önemli bir özgürleşme olduğuna tanık olduk. Ağaların, tarikatların etkisi son seçimlerde en aza inmiş görünüyor. Bu partilerin aday seçimlerinin de özgürleşmesini beraberinde getiriyor. Ama bunun oy kullanan bireyler ve partilerin aday tayininde tam olarak devre dışı kaldığını söylemek mümkün değil. Ülkemizde bazı yörelerde hala ağalık ve tarikat etkisi süren yerler var.
Dünkü seçimler çok fazla olumsuzluk yaşanmadan sonuçlanırken, geçenlerde çatışma yaşanan Suruç’ta bir sandığın basıldığı, bir başka yerde bir otomobilde mühürlü zarfların ele geçtiği gibi bazı haberler üzerine de Yüksek Seçim Kurulu hemen harekete geçip açıklamalarda bulundu.
Bunun yanı sıra hastaneden sedyeyle getirildiği okuldaki seçim sandığında oy kullanan bir hasta genç kızın ve evlere yaşlılar için götürülen seyyar seçim sandıkları haberleri de televizyonlarda görüntü olarak yer aldı. Bunlar da bu seçimdeki olumluluklar olarak yansıdı.
İşte bütün bunların yaşandığı seçimin ilk sonuçlarını gece yarısına doğru alacağız. Üstelik yeni döneme bağlı olarak bir yandan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda sonuçlanıp sonuçlanmayacağını öğreneceğiz, Bir yandan da Cumhur ve Millet İtifaklarının 600 sandalyeli yeni parlamentodaki sandalye sayıları ile HDP’nin barajı aşıp aşmadığına da tanık olacağız.
Bu seçim sonuçlanırken yada ikinci tura kalırsa Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna katıcak ilk iki adayı ögreneceğiz. O seçimin ardından ise bu kez yerel seçimler dönemi başlayacak.
Evet biz “Demokrasi güzel şeydir” diyerek sonuçları bekleyelim.