Demirkent'in DÜNYA'sı 32 yaşında

 

 

 

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, DYH  bünyesindeki gazete ve yayın yönetmenleriyle buluştuğu toplantıda, "Babıali bir servet mezarlığı... 1940'lardan bu yana Babıali'ye gelip gazetecilik veya yayıncılık işini devam ettiren aile ve sahipleri kalmamıştır... 30 Yıldan fazla yayıncılık hayatını gazete sahibi olarak devam ettiren gazeteci yoktur." demiş. (Hürriyet.12 Şubat 2013,Sayfa 13)

 

Aydın Doğan  DÜNYA'yı unutmuş diyemeyiz. Çünkü bu konuşmanın yapıldığı DYH binasının hemen yanında DÜNYA'nın  kulesi yükseliyor. DYH binasına gelenler gidenler bu kulenin önünden geçiyor.

 

İlginç olan bu konuşmasının Ölümünün 12'inci yılında DÜNYA'nın kurucusu Nezih Demirkent'in  mezarı başında anıldığı günde yapılması.

 

Nezih Demirkent (1930-2001). İstanbul Üniversitesi  Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe 1950 yılında Son Saat Gazetesi'nde  başladı. Değişik gazetelerde çalıştıktan sonra  1970 yılında Hürriyet Gazetesi'ne genel müdür olarak geçti. 

 

Hürriyet Gazetesi'nden 1981 yılında ayrıldı ve Dünya Gazetesi'ni satın alarak imtiyaz sahibi oldu.  Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne 1982'den itibaren 10 yıl ve Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası'na bir dönem başkanlık, Türkiye Gazete Sahipleri Birliği Başkanlığı sorumluluğunu taşıdı..

 

Nezih Demirkent'in DÜNYA'sını ölümünden sonra 12 yıldır kızı Didem Demirkent yürütüyor.

 

DÜNYA, gazetecilik ve yayıncılık dışında hiçbir işi olmayan, gerçek anlamda bağımsız, gazetecilik ve yayın geliriyle 32 yıldır  güçlenerek yaşayan ve Anadolu'nun her köşesinde dağıtımı yapılan, okunan bir gazete.

 

Aydın Doğan diyor ki,

-Medyada büyük bir devrim yaşandı. Elektronik medya hızla gelişti, sosyal medya diye bir olgu ortaya çıktı. Biz de bu arada bazı hatalarımızı gördük. Bu hatalarımızı düzeltmek ve gelişen medyaya ayak uydurmak için yayın ilkelerimizi yeniledik ve kurula da yeni katılımlar oldu. 

-Bağımsız ve tarafsız yayıncılık çok önemli. Biz bağımsız ve tarafsız yayıncılık derken, kimileri bunu militan gazetecilik için bir vize olarak gördü. Bazı medya mensupları kendilerini kurumlarının üzerinde, adeta bir hükmi şahsiyet olarak algılamaya başladı. Çünkü bizim ilkemiz bağımsız, tarafsız gazeteciliktir. Bazı arkadaşlarımız buna ayak uyduramadı. 

- Tarafsız yayıncılık çok zor bir iş. Eğer taraflı yayıncı olursanız, işiniz kolay. Biz tarafsız olduğumuz için maalesef her taraftan eleştiriliyoruz. Tarafsızlığı devam ettirmek son derece zor bir iştir. Bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün siyasetçiler, muhalif partiler hep bizi eleştirmişlerdir. Çünkü tarafsız olmak zor bir iş. Ben zaman zaman kendi ailem içerisinde 'Ya biz bu tarafsızlıktan vazgeçelim, bir taraf olalım' diye tartıştım. O zaman da dediler ki, 'Yola çıkışımız bu değil, yanlış bir yola sapmış oluruz. Tarafsızlığı devam ettirmek istiyoruz'. Bundan sonra da gücümüzün yettiği kadar bunu yapmaya çalışacağız. Taraf olduğumuz bazı konular var. Nedir bunlar? Ülkemizin menfaatleri, Türkiye'nin birliği, bütünlüğü. Türkiye'nin menfaatleri konu olduğu zaman orada biz tarafız. Taraf olmaya da devam edeceğiz." 

- Ekonomik bağımsızlığı olmayan yayın organları bizce bağımsız olamazlar. Benim anladığıma göre yayın organlarının birinci bağımsızlığı ekonomik özgürlüğüdür. Ekonomik özgürlüğünüz olmadığı zaman ekonomik çevrelere, bankalara, işverenlere bağlı olursunuz. Onun için Doğan Grubu olarak birinci önceliğimiz yayın organlarının kendi ayakları üzerinde durmaları, kendi ekonomik varlıklarını devam ettirmeleridir. Ekonomik varlıklarını devam ettiremeyen yayın organlarını uzun süre taşımak istemiyoruz veya onları ekonomik hale getirme gayreti sarf ediyoruz. Bizim yayıncılıktan anladığımız, ekonomik özgürlük yayıncılığın özüdür."

Aydın Doğan'ın özlemini dile getirdiği "bir yayın kuruluşunda olmaz ise olmazlar"ın tamamı Nezih Demirkent'in DÜNYASI'nda var.

 

Dünya, (1) Ekonomik bağımsızlığı olan bir gazete. (2) Tarafsız yayın yapıyor. Siyasi bağımsızlığa özen gösteriyor. (3) Medyadaki değişimleri izliyor ve uyum sağlıyor. Ve de (4) 32 yılı aşkın süredir, sadece gazetecilik yaparak ve de  giderek güçlenerek yaşıyor.

 

Nezih Demirkent'in yakın arkadaşı olan Aydın Doğan'ı eleştirmek için değil, DÜNYA örneğini unutmasına gücendiğim için bunları yazıyorum. Çünkü ben de bu DÜNYA'da 30 yıldır her gün köşe yazısı yazıyorum.

 

DÜNYA'yı başkalarına karşı benim gibi yazarları anlatmayacak ise kim anlatacak?