Demir çelikte Çin’de gelişme, Amerikan ambargosu ve TANAP

Uluslararası demir-çelik piyasasında Çin’de daralma, Amerika’nın bize karşı anti damping uygulaması ve Tanap projesinde gelişmelerin ortaya koyduğu resmi ele aldım.      

Uluslararası demir-çelik piyasasındaki gelişmeler, Çin’de tüketim azalması, Amerikan ambargosu ve TANAP konularını ele alacağım. Bunun için Türkiye Çelik Üreticileri Derneği verileri, Steel First haberleri ve demir çelikçi bir dostumdan derlediğim bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Önce demir çelik piyasasına hakim olan Çin’de gelişmelere bakalım:

2013 yılında tüketimi yüzde 6.1 artış kaydeden Çin’de bu yılın ilk yarısında tüketim artış hızı binde 4’e geriledi. Aynı dönemde Çin’de üretim artışı yüzde 2.67 artarak 481 milyon tona yükselirken, tüketim 438 milyon tona geriledi. Buna bağlı olarak Çin’in net ihracatı 34 milyon tona yükseldi. Bu da Çin’nin yüksek ihracatını agresif bir politikayla düşük fiyat politikasıyla dünya ve Türkiye piyasasına sunarak dengeleri bozmasına yol açtı. Çin piyasasında kütük fiyatları günlük 15 dolar ton gibi çarpıcı fiyat düşüşü gösterdi. 4 Eylül Pekin spot pazarında kalite III inşaat demiri fiyatı da günlük 13-16 $/ton düşüşle KDV dahil 470-480 $/ton aralığına geriledi. Çin’deki gelişme dünya cevher fiyatlarının gerilemesine yol açarken, Türkiye’nin Çin’den düşük fiyatlı kütük alım bağlantıları nedeniyle piyasamızda fiyatlar gerileme eğilimine girdi. 

ABD’nin mesnetsiz damping soruşturması:

ABD Erdemir’in kamu kuruluşu gibi hareket ettiği  yersiz politik iddiasıyla, boru üreticilerimize imtiyazlı satış yaptığı gibi son derece haksız iddiaları ileri sürerek, kendi üreticilerini korumak için, Türkiye’den yapılan boru ithalatına telafi edici vergiye hükmetti. Amerika, inşaat demiri için de anti damping uygulaması ve telafi edici vergi soruşturması başlattı. Amerika’nın söz konusu kararı yakın coğrafyamızda önemli bir pazarımız olduğu için inşaat demiri ihracatında çok önemli daralmaya yol açmaz. Ancak, 300 bin tonluk çelik boru ihracatımızı olumsuz etkilemeye başladı. Bu Erdemir’le ilgili yanlış değerlendirmeye bağlı haksız bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Bizim borucularımız hem kendi aralarında hem uluslararası piyasada rekabet ediyorlar. Sadece Erdemir’den değil, yurtdışından da önemli ölçüde hammadde olarak yassı çelik alarak boru üretiyorlar. Bu da ABD kararının yanlışını net ortaya koyuyor.

Demir çelik piyasasında bizim için olumlu gelişmeler ve Tanap

Dünyada cevher fiyatları geriliyor. Bu hammadde girişinde uygun fiyatlara imkan tanıyacaktır. İnşaat demiri sadece konutta kullanılmıyor, kamu altyapı yatırımlarında da uzun ürün, inşaat demiri kullanılıyor. Artan kamu yatırımları bu alanda imkan yaratacaktır. Tanap’ın ülkemizdeki bölümünde 1 milyon 200 bin tonluk yassı üründen boru üretimi söz konusu olacak. Bu bizim yassı çelik ve boru üretimimizi olumlu etkileyecektir. Ancak, kapasitemizin yüzde 50’si atıl durumdayken, 7.2 milyon ton yassı çelik ithalatı yapıyoruz. Tanap ile ilgili ihaleler gündeme gelirken, bizim için çok önemli imkan yaratacak bu ihalelerde teknik ve teknolojik yeterliliği olmayan firmaların ihalede yer alması, Tanap idaresi tarafından önlenmelidir. Hemen hiçbir ülkede yetersizlikleri nedeniyle ihaleye davet edilmeyen bazı Çinli firmaların Tanap ihalelerine katılma taleplerinin teknik ve teknolojik kriterlerle önlenmesi, bizim firmalarımızın elini rahatlatıp, önlerini açacaktır.

Demir çelik piyasasının uluslararası ve yurtiçi resmi bu. Görüldüğü gibi resimde olumsuzluklar da var, olumlu gelişmeler de var. Beklentimiz, Amerika’nın kendi üreticisini korumak için aldığı gerekçesiz anti damping uygulamasının son bulması ve Tanap projesinin bir an önce hayata geçirilmesi ve borucularımızın bu alanda önemli pay almasıdır.