Demir-çeliğe karşı pamukla cevap vermek
Trump’ın demir-çelik ithalatına fon uygulaması, sektör temsilcilerine göre bizim de 16 milyon tonluk ithalatımıza aynı oranda fon uygulamamızı gerektiriyor. Diğer taraftan Amerika’dan ithal ettiğimiz pamuğa da aynı oranda fon uygulayarak misillemede bulunmamız tartışılıyor. Korumacılık önlemlerinin artması yeni değerlendirmelere yol açıyor.
Trump’ın demir-çelik ithalatına yüzde 25 vergi uygulama kararı, bizde bir yandan demir-çelikçileri arayışa iterken bir yandan da bu kararara misilleme yapabileceğimiz alan olarak Amerika’dan pamuk ithalatı konusu ele alındı. Trump’ın demir-çelik fon kararına karşı ABD’den pamuk ithalatına fon uygulamamız gündemde tartışılıyor...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Erten ve bazı yetkililer ABD bu kararı alırsa bizim de misilleme olarak Amerika’dan ithal ettiğimiz 395 bin ton pamuk ithalatında (Toplam pamuk ithalatımızın yüzde 43’ü) vergi uygulamasına geçilmesini öneriyorlar.
ABD 1 milyon 800 bin tonluk demir-çelik ihracatımıza yüzde 25 fon uygulayacağını açıkladı. Bu bizim bu alandaki ihracatımızın yüzde 11’i. Demir-çelik üreticileri bunun iki yönlü olumsuzluğu olacağını belirterek önlemler alınmasını istiyorlar.
Bu olumsuzluklardan biri Amerika’nın vergi uygulaması sonrasında yeni pazarlar aramaları halinde başta Çinli üreticiler olmak üzere aynı pazarlarda birçok üretici ülkenin daha agresif rekabet içerisine gireceğinin bilinmesi, ikincisi ise iç piyasamıza daha çok ürün satmak için girişimlerin artacağı.
Demir çelikçiler bunu önlemek için ABD’nin ithal ürüne uygulayacağı yüzde 25 fon ile aynı oranda bizim de fon koyarak ithalatın artmasının önlenmesini öneriyorlar.
Diğer yandan yukarda belirttiğim gibi ithal Amerikan pamuğuna aynı oranda vergi uygulanması da isteniyor. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, konu ile ilgili değerledirme yaparken şunları söylüyor: “Amerika’nın AB’nin demir-çelik ürünlerine fon uygulamasına karşı, AB’de ABD’ye demir- çelik ve denim kumaşa fon koyarak karşılık vereceğini açıkladı. Böyle bir gelişme bizim denim üretimimize ciddi katkı yapar. AB, Amerika'dan bu kumaşı almazsa bizim denim kumaşçılarına gün doğar. Ama konu, sektör bazında tartışılacak konu değil. Ekonomi Bakanlığı'nın ne tür tedbirler aldığını bilmiyoruz. Eğer ulusal bazda tedbir alacaksa bunun mercii Ekoomi Bakanlığı'dır.”
EGE Tekstil Hammadde İhracıları Birliği Yönetim Kurulu başkanı Sabri Ünlütürk ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “Geçmişte demir-çelik ithalatına fon geldiğinde ABD’den pamuk ithatına yüzde 3 fon koymuştuk. Türkiye’nin 400-500 bin tona kadar gerileyen pamuk üretimi 900 bin tona kadar çıktı. Her halükarda 500-600 bin ton pamuğu bir yerlerden ithal etmek durumundayız. Bunu Amerike, Yunanistan ve Türki Cumhuriyetlerden temin ediyoruz. Amerika'nın çeliğe koyduğu yüzde 30 fonu, biz de onların pamuğuna koyarsak, sektör zorlanır, ama mutlaka çözüm bulunur.”
Türkiye’de son yıllarda pamuk ekimi konusunda önemli değişiklikler yaşadık. Mısır ekimine yabancı firmaların verdiği destekle Çukurova’da pamuk ekim alanları üç yılda yüzde 52 daraldı. Yerini mısır ekimine bıraktı. Ege’de de ekim alanları daralınca pamuk üretimi 400 bin tonlara kadar geriledi. Sektörün ihtiyacı 1 milyon 300 bin ton olduğu için, 2014 yılında pamuk ithalatımız 910 bin tona kadar yükseldi. Bu kötü gidişe dur demek için pamukta 80 kuruşluk destek uygulaması başladı. Bunun sonucunda yeniden pamuk üretimi mısırın yerini alarak 900 bin tona kadar yükseldi.
Görüldüğü gibi; Trump’un korumacı uygulamaları ile dünyada korumacılık artarken, bundan az zarar görebilmek için pro aktif davranmamız ve kendimiz için en uygun kararları almakta gecikmememiz gerekiyor.