Değiştirmek için bir şey yapmayan herkesin gözyaşı sahtedir

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

 

Soma’da yürekleri dağlayan iş kazasına artık katliamdan başka söylenebilecek bir söz yok. Yıllardır benzer acılarla karşılaşıp duruyoruz. Her kazanın ardından şirket yöneticileri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, muhalefet sözcüleri, sendikalar, meslek odaları açıklamalar yapıyor. Artık kimin nasıl bir açıklama yapacağını neredeyse ezberledik. Sanki aynı tiyatro sahnesinde hep aynı trajediyi seyredip duruyoruz. Tek farklılık, arada birilerinin çıkıp “Çok güzel öldüler” gibi patavatsızlıklar yapması olabiliyor.

Bu çağda Türkiye’nin olanaklarına sahip bir ülkede bu tür faciaların olabilmesi sadece yüz karasıdır. Sendikaların ve Maden Mühendisleri Odası’nın raporlarında sorun ve çözüm önerileri defalarca ortaya konmuş durumda. Hadi bunlara “verimliliği, karlılığı, ekonomiyi, kalkınmayı vs istemiyorlar” bahanesiyle kulaklarımızı tıkadık diyelim. İşveren örgütlerinin raporlarına bari biraz olsun kulak kapartmak da mı zul geliyor.

Tüm işverenleri kucaklayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) şemsiyesi altında araştırmalar yapan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nun (TEPAV) maden kazaları üzerine yaptığı bir çalışma Türkiye’nin yerini net olarak ortaya koyuyor. Raporun özeti şu: Maden kazalarında Türkiye’nin durumu, işçilerin neredeyse kölelik koşullarında çalıştırıldığı Çin’den bile kötü.
TEPAV’ın araştırmasına göre 2000 yılında Türkiye’de çıkartılan her 1 milyon ton taşkömürü için 7.1 işçi maden kazalarında hayatını kaybetmiş. Aynı yılda Çin’de bu sayı 4.08, ABD’de ise sadece 0.03. 2008 yılına kadar Çin 1 milyon ton üretim başına ölüm sayısını 2000 yılının üçte birinin bile altına indirmeye başarmış. Zaten çok düşük bir orana sahip olan ABD bile durumunu daha da iyileştirmiş. Türkiye ise 1 milyon ton üretim başına ölüm sayısını 7.10’dan 7.22’ye çıkarmış.

2000 yılında Türkiye’de 1 milyon ton üretim başına maden kazasında ölen işçi sayısı Çin’in 1.74 katı iken 2008’de 5.69 kata çıkmış. Türkiye’de üretim miktarına göre ölümler 2000 yılında ABD’nin 236.67 katı iken 2008’de 361 katına çıkmış.

Çin örneği gösteriyor ki maden kazalarını ve kazalardaki yaralanma ve ölümleri düşürebilmek mümkün. ABD örneği gösteriyor ki kömür madenlerinde ölümleri sıfıra yaklaştırmak, teknolojik olarak mümkün. Maden kazaları da ölümler de kader değil, kaçınılmaz değil.

Şimdiye dek yaşadığımız maden kazalarının ortaya koyduğu resim aslında çok açık. Başta taşeronlaştırma olmak üzere hastalıklı rödovans sistemi kazalar için ortamı daha uygun hale getiriyor. Nitekim TEPAV’ın araştırması, özel işletmelerdeki ölümlerin kamuya göre çok daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

2000 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) üretilen her 1 milyon ton taşkömürüne karşılık maden kazalarında 3.98 can kaybı olmuş. Özel işletmelerdeki ölüm sayısı 59.25 ile kamunun yaklaşık 15 katı. 2003’te bu fark 57 katı bile aşıyor. 2008’de 1 milyon ton taşkömürü üretimi için ölen işçi sayısı TTK’da 4.41’e çıkarken, özel işletmelerde 11.50’ye inmiş. Buna rağmen özel işletmelerdeki ölümler TTK’nın 2.6 katı. Bu arada TTK’daki ölümlerin artmasında kiralama uygulamalarının ne kadar etkili olduğu da bir başka soru işareti.

Buna bir de denetimlerin yetersizliği, sendikaların güçsüzlüğü eklenince ortaya böyle katliamlar, facialar çıkıyor.

Artık bıçak kemiğe dayanmış ve ötesine bile geçmiştir. Yasal düzenlemelerden, denetimlere, sendikalara işgüvenliği denetiminde alan açmaya, akla gelebilecek başka her önleme kadar ne gerekiyorsa bir an önce yapılmalıdır. Bunları yapmadıkça dış gezi iptal etmenin de, ulusal yas ilan etmenin de, bayram iptal etmenin de bir anlamı yok.

Geldiğimiz noktada artık cinayetler üreten bu sistemi değiştirmek için elinden gelen herşeyi yapmayan, elinden gelen her zorlamayı yapmayan hiç kimsenin ama hiç kimsenin; hiçbir siyasetçinin, başbakanın, cumhurbaşkanının, parti başkanının, bakanın, milletvekilinin, meslek odasının, sendikanın, işçinin, sıradan vatandaşın söylediği hiçbir lafın, sahte timsah gözyaşından öte bir anlamı yoktur.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar