Değişimi başkalarından bekleyenlerin hesabı...

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Türk Lirası'nın değeri küresel düzeyde finansal piyasalardaki genel eğilime göre mi yoksa Türkiye ekonomisindeki genel görünüme göre mi belirlenecek? Bu soru beklentiler yolu ile hem kitleleri hem de piyasaları manipule etmek isteyenleri rahatsız edebilir, ve anlamsız olduğunu iddia edebilirler. Zira öncelikle kısa vadeli ihtiyaçların karşılanmasına odaklananlar yarın yaşanacaklar konusunda seçici olamadıkları için büyük çelişkiler sergiliyorlar; bu tavırları ile de yeni kriz tohumları ve daha yıkıcı dalgalanmaların önlenmesi değil, yaşanması için altyapı oluşturuyorlar. Ülkemizde son haftalarda döviz piyasalarında yaşanan eğilim küresel düzeyde yaşananların çok abartılı bir yansıması olarak sahne aldı; sonuçta ise ekonominin dahada daralması ve işsizliğin daha hızlı bir şekilde artması dışında bir sonuç üretmeyecek.

Yapısal sorunlar nedeniyle ekonomi daralır, işsizlik dengesiz bir şekilde artar iken enflasyonun düşmesi öncelikli bir amaç olamaz. Fakat daha önce alınmış pozisyonlara bağlı ihtiyaçlar bu bakış açısı ile uyuşmadığı için etkili ve yetkili kesimler gerçekçi olamıyor. Ekonominin daralma hızının azalmasında teselli arayanlar hem korumacılığa karşıymış gibi görünüyor, hem de öncelikle kendilerinin korunması için mevcut politikaların ve önceliklerin değişmemesinde ısrarlı bir çizgi sergiliyorlar.

Daralan bir ekonomide maliye politikasının aşırıya kaçan ölçüde sıkılaştırılmasını kimler talep edebilir? Yanıt belli bir şeylerin değişmesini istemeyenler... Son zamanlarda başta petrol olmak üzere uluslararası pazarda hammadde fiyatları yükseliyor: Maliyet kökenli enflasyon dinamikleri harekete geçiyor. Bunun üzerine güçlü azınlığın da başkası ile maliye politikası sıkıştırılmaya çalışılıyor; yeni vergi ayarlamalarına bağlı fiyat artışı enflasyon beklentilerini bozuyor. Hal böyle olunca Merkez Bankamızın kısa vadeli faizleri düşürmesinde bir sona gelindiği herkes tarafından anlaşılacak, menkul ve gayrimenkul fiyatlarının daha fazla artmayacağı beklentisi güçlenecek ve kar ?????????? hızlanacak Türkiye olumsuz yönde diğer gelişmekte olan ekonomilerden ayrışacak ve birilerinin kısa vadeli ihtayaçları artık karşılanamayacağı için herşey değişecek. Biraz daha zaman kazanmak için Türk Lirası'nın değer kazanması etkili ve yetkili azınlığın çıkarları açısından çok iyi olacak; böyle olur ise yaşanacak olumsuzluklar biraz ötelenecek, sorunların ağırlaşması pahasına gün kurtarılacak.

Diğer taraftan Türk Lirası'ndaki bu yapay değerlenme gelir dağılımı ve rekabet koşullarındaki olumsuzluğu dayanılmaz boyutlara çıkaracak, yerli üretime yönelik iç ve dış talep azalacak ve ekonomik daralma yeniden hızlanacak; işsizlikle birlikte sorunlu kredilerde artacak, alınan veya alınacak tüm önlemlere rağmen bütçe ve kamu finansmanı dikiş tutmayacak. Peki, önce geriletilen döviz kuru daha sonra nereye gidecek? Hangi yabancı gelipte yatırım yapacak, risk alacak? Orta vadeli beklentiler bu yönde ise finansal piyasalarımız hangi ekonomiye ilişkin tahminleri fiyatladığını sanıyor?.. Son bir yılda küresel düzeyde etkili olan kriz, benzer çelişkilerle sorunları büyüterek günü kurtarmanın sonucunda yaşanmadı mı? Küresel düzeyde dalga dalga hızlanarak artan eşitsizlikler, faaliyet gelirleri ve toplam talebi zayıflatıyor, devamında sorunlu krediler artıyor, üretenlerin ardından mali sektör ve kamuların dengesi de bozuluyor. Sebep niteliğindeki sorunlar ağırlaştıkça beklentiler yolu ile sonuçları manipule etmenin, faaliyet dışı gelirlerle bilançoları makyajlamanın anlamı kalmıyor. Sistemik risk ve kırılganlık artarken, geniş kitleleri herşeyin düzeldiğine ikna etmek imkansızlaşıyor. Zira görülen ve yaşanan olumsuzluklar ortada iken pembe tablolar inandırıcı olamıyor; muhtelif zorlamalar, güven bunalımının kalıcı olarak aşılmasına izin vermiyor. Eşitsizlikler artar iken ekonomik daralmayı terse çevirmek, büyüyen istikrarsızlığı azaltmak mümkün olamıyor.

Eşitsizliklerin azalması ve faaliyet gelirlerinin erimesi eğilimleri yön değiştirmeden hiç bir şey düzelmeyecek; hiç bir şey eskisi gibi olamayacak. Ülkemiz açısından bu saatten sonra bir şeyleri değiştirmek pek olası görünmüyor. Türk Lirası değer kazansa da kaybetse de ekonomik daralma dalga dalga gelecek, daha yoğun hissedilecek ve geniş kesimleri etkileyecek. Zira her ihtimalde yerli ürünlere yönelik talep daralacak, doğrudan veya dolaylı olarak herkesi etkileyecek. Kısa vadede küresel düzeydeki finansal piyasalardaki yapay yönlendirme Türk Lirasının değerlenmesine yol açabilir, fakat orta vadede Türkiye ekonomisinde yaşananların belirleyici olacağı kesindir; günü kurtarmak adına sorunların ağırlaştırmak yönündeki tercih ödenecek maliyetleri de arttıracak, Türk Lirası'nda yaşanacak değer kayıpları daha büyük olacaktır. Korkunun ecele faydası yoktur; özünü tüketen demokrasi ve serbest piyasa gibi kavramların yenecek tarafı kalmamıştır...

Kısa vadede ihtiyaçları karşılamak adına sorunları ağırlaştırmak çaresizliğin bir sonucudur, bağımlılıktır, basiretsizliktir; gurur duyulup, hava atılacak bir yönü yoktur...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar