Değişim yönetimi - 3
Change before you have to.
Jack Welch
Jack Welch, "Değiştirmek zorunda kalmadan değiştir" diyor. İşte şirketlerde herkesin bir şekilde tadacağı "değişim" olgusunu başarılı bir şekilde nasıl yönetebileceğinizden söz ediyordum. Bundan önceki iki yazıda başarılı bir değişim yönetimi için gerekli adımlardan üçü belirtilmişti. Bu adımlar "Acil durum kaygısı uyandırmak", "Değişimi yönetecek ekibin kurulması" ve "Vizyon ve stratejinin doğru belirlenmesi" idi. Yine Kotter’in modelinden devam edeceğim.
"İLETİŞİM, İLETİŞİM, İLETİŞİM"
Bir organizasyonda vizyon olarak konulan değişim ve dönüşümü sağlamak için insanların yürekleri ve beyinleri fethedilmelidir. Bunu sağlayacak, yüreklerde değişim ateşini yakacak, beyinlerde dönüşüm fidanını yeşertecek olan da iletişimdir. Birçok değişim ve dönüşüm projesinin başarılı olmamasının altında yatan en önemli etkenlerden birisi, iletişimin başarılı olmamasıdır. İletişim kampanyasının başarılı olması için gerekli olan bazı ilkeleri şöyle sıralayabiliriz.
İletişim stratejisi
İletişimin aşırısı olmaz denir. Ancak iletişimdeki bu çokluk, kafaları karıştıracak biçimde olmamalıdır. Önce bir iletişim stratejisi çizilmelidir. Ne, ne zaman ve nasıl söylenecek kararlaştırılmalıdır. Tüm verilen mesajlar vizyona hizmet edecek biçimde olmalıdır.
Basitlik
Gönderilen mesajların karşı tarafta algılanabilmesi, özümsenebilmesi için önce anlaşılması gerekir. Anlaşılabilmesi için de birinci koşul basitliktir. Cümleler kısa, seçilen sözcükler teknik jargondan ırak olmalıdır. Lafı dolaştırmayan, açık-seçik anlatım tercih edilmelidir.
Örnekler, metaforlar, benzetmeler
Yeri geldiğinde "Bir resim, bin sözcükten daha etkilidir" denir. Sözcüklerle resim sanatı içinde de örnekler, metaforlar ve benzetmeler vardır. İletişimi güçlendirmek için iletişimde kuru kuru, teori, soyut anlatım yerine somut örnekler, metaforlar ve benzetmeler kullanılabilmelidir.
Çoklu iletişim yolları
Yüreklere ve beyinlere değişim ve dönüşüm tohumunun ekilmesinde iletişim için her ortamdan yararlanılmalıdır. Teke tek görüşmeler, büyük küçük her tür toplantılar, elektronik haberleşme, gazete, broşür, afiş vb her tür yolu denemelidir.
Tekrar, tekrar, tekrar
Bir teli bir kez bükerek kıramazsınız. Ama tekrar tekrar bükülen tel, sonunda yorulur ve kırılır. İşte değişime karşı olan dirençler de bu şekilde bükülerek kırılabilir. Bu nedenle değişim ve dönüşüm vizyonu her fırsatta dillendirilmeli ve tekrar tekrar tekrarlanmalıdır.
Örnek davranışla liderlik
Mesajların verilmesinde sözcüklerden çok daha etkili olan bir şey vardır; o da davranıştır. "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" türü davranışlar verilen mesajları öldürmenin en kestirme yoludur. Örneğin, vizyonunuzda "tasarruf" diyorsanız bunu önce tepedeki harcamalardan kısarak göstermelisiniz.
Yalnız dinletmek değil, dinlemek de
Değişim sürecinin yönetiminde "halk" da dinlenmelidir. Bir İtalyan şairi Antonio Porchia şöyle der "Ben sana ne verdiğimi biliyorum. Ama senin ne kadarını aldığını bilmiyorum" Yollanan mesajların ne kadarının alındığını öğrenmek için halk da dinlenmelidir. Onların görüşlerini almak, onları anlamak için, onları da dinlemelidir.
Görünen tutarsızlıklara sessiz kalmamak
Bazen değişim süreçleri sırasında organizasyonlarda tutarsız gibi görünen durumlar olabilir. Bir uygulama, yukarda dile getirdiğim türden "Ele verir takını, kendi yutar salkımı" görüntüsü verebilir. Bu yanlış görüntünün kafalardan silinmesi için açık-seçik ve samimi bir biçimde durum dile getirilmeli, tutarsız görüntü giderilmelidir.
Sonuç
Değişim süreçleri gönül kazanma süreçleridir. Gönüller iletişimle kazanılır. İletişim sürecini doğru yönetemezseniz, değişimi gerçekleştiremezsiniz.