Değişim değişimle başlar
Bu sözü hiç duymadığınıza eminim; çünkü bana ait. Klasikleşmiş olan “Değişmeyen Tek Şey Değişimdir” sözüne benzetebilirsiniz, belki aynı kapıya da çıkıyor olabilir. Ancak vermek istediğim temel mesajın değişime ilgi duymak olduğunun altını çizmeliyim. Değişimi sevmeli, değişimi istemeli ve kabullenmeliyiz. Zaten başka türlü olsa idi, bugün hala ilk çağdaki gibi yaşıyor, halen yerimizde sayıyor olurduk. Değişimden korkmamalı, cesaret ile hep daha fazla istemeliyiz.
Ne değişmiyor ki dünyada, bakın ABD’ye. Belki yıllardır süren tabu, yerini farklı bir anlayışa bırakmaya başladı bile. Yeni Başkan Trump’ın açıklamaları, pek çok ezberi bozmaya daha şimdiden başladı. İki cümlesini doğrudan almak isterim; ilki şöyle: “Yurdumuzu artık yeni bir vizyon yönetecek. Öncelik ABD olacak. Verdiğimiz her karar önce Amerikan halkı gözetilerek verilecek.” Diğeri ise, “Trilyonlarca dolar harcayıp başka ülkeleri zengin ettik. Artık bu geçmişte kaldı. Sadece geleceğe bakacağız.” Şimdi bu iki cümleyi incelediğimizde; zaten başlı başına bir değişimin habercisi olduğunu anlamak çok da zor olmuyor. Yeni bir vizyon, alışılmışlığın değişeceğine işaret ederken, başka ülkeleri zengin ettik cümlesinin altında yatanın ise, üretmek yerine tüketmek alışkanlığını çok daha fazla benimsemiş bir ülkenin başkanının geleceğe dair kaygılarını okuyabiliyoruz. Aslında derinliğine incelendiğinde ilk kez Almanya’da dillendirilen Endüstri 4.0 anlayışının altında yatan temel de pek farklı değildir. Varlıklı ülkeler üretmekten vazgeçtikçe, emeğin ucuz olduğu ülkeler bu durumu lehlerine çevirdiler. Elbette ülkeler arası ticaretin, dış ticaret gerçeğinin önlenmesi veya global ekonomiden vazgeçmek değil bahsedilen, ve olmamalı da; ancak bu durum gelişmiş ülkeleri endişelendirdikçe daha fazla korumacı, daha fazla üreten ve dış ticaretini kontrol altında tutan ekonomilerin varlığından söz etmekte kaçınılmaz hal alıyor.
İşte bu noktada bir de gümrüklerin önemi ortaya çıkıyor. Ünsped Gümrük Müşavirliği’nin 2017 yılına dair değişen Dış Ticaret ve Gümrük Mevzuatları ile yeni Gümrük Kanunu Tasarısı’nı ele aldığı, hissedarlarından Yusuf Bulut Öztürk’ün açılış konuşmasını gerçekleştirdiği konferansta da yine bu konulara değinildi. Bir yandan Dünya Gümrük Günü’ne dair kutlama mesajları verilirken, diğer yandan değişen dünyadaki farklılıklar ve beklentiler ortaya konuldu. Organizasyonda yer alan ve moderatörlüğünü gerçekleştirdiğim panelde, bizzat ben de gümrüklerin ülkelerin ve milletlerinin bağımsızlığını temsil ettiğine ve görevlerinin yalnızca korumadan ibaret olmadığına değindim. Gümrüklerin, dış ekonomik ilişkilerin düzenlenmesi ve böylelikle ülke halklarının yüksek standartlara kavuşturulmasında da büyük rolleri olduğuna vurgu yaparken, ülkelerin bağımsızlığında da önemli bir rolü olduğunu her daim aklımızda tutmamız gerektiğine de işaret etmeye çalıştım.
Dünya değişiyor, Amerika değişiyor, Rusya değişiyor, Çin değişiyor. Yıllardır süre gelen bakış açıları da değişiyor. Düne kadar ABD’de işsizlik konusu ve üretimin gerekliliği ele alınmaz iken, çiçeği burnunda başkan Trump, ülke ekonomisini yeniden rayına sokmak için 25 milyon kişiye istihdam yaratacak ve büyümeyi yıllık yüzde 4’e çıkaracak cesur bir planı olduğundan söz ediyor. Avrupa neredeyse tüm üretim gücünü Uzakdoğu’ya devretti ve ekonomisinde her geçen gün biraz daha fazla alarm çanları çalıyor. Üstelik sosyal yaşam seviyesinin yüksekliği devletleri de artık bütçelerini yönetmekte daha fazla zora sokmaya başladı. Dünya düne kadar her yüz yılda, yakın tarihte elli yılda bir evriliyor iken, bu süre artık çok daha kısaldı; değişimler çok hızlandı. Bir tarafta tüketim alışkanlığından vazgeçemeyen toplumlar, diğer yandan ülke ekonomilerini ayakta tutmaya çalışan devletler, devlet adamları, hükümetler. Dünyanın bu denli sıcak olmasının, gündemlerin hep çok dolu olmasının altındaki en önemli gerçek te işte bu. Değiştik, değişiyoruz, değişeceğiz. Ne demiştim; zaten değişimlerde hep değişimlerle başlar.
“Değişen dünyaya ayak uydurmalıyız”
ÜNSPED Gümrük Müşavirliği, “Dünya Gümrük Günü”nü düzenlediği bir etkinlik ile kutladı. Önceki gün düzenlenen ve pek çok firmanın dış ticaret ve lojistik yöneticisinin katılım sağladığı organizasyonda; 2017 yılına dair değişen mevzuatlar ile yeni Gümrük Kanunu Tasarısı ele alındı. Konferans esnasında gümrüklerin; ülkelerin bağımsızlığındaki ve dış ekonomik ilişkilerin düzenlenmesindeki rolü ve önemine değinilerek, halkların bağımsızlığında gümrüklerin önemine de ayrıca vurgu yapıldı. Aslında bu günün ithalat ve ihracat yapan tüm firmaların ortak günü olduğuna da işaret eden Ünsped hissedarlarından Yusuf Bulut Öztürk, mevzuatların değişen dünyaya ayak uydurmak üzere güncellenmesinin önemli olduğunu ve ülkemiz mevzuatlarının da bu sebeple hızlı bir değişim ve gelişim süreci içerisinde olduğunu belirtti.