Değişen dünyada hobi ve fobi dertleri

Suat TAŞPINAR
Suat TAŞPINAR AVRUPA'NIN DOĞUSU [email protected]

“Birinin insan olarak ol­gun bir hayata ulaştı­ğını anlamak için, para kazan­dığı işin dışında tutkuyla bağlı olduğu bir hobisi olup olma­dığına bakıyorum. Genellik­le beni yanıltmıyor” demiş­ti bir bankacı-DJ arkadaşım. Aklıma yattı, izinden gittim. Emekli olmadan önce bu ho­biyi bulma telaşıyla iki sene önce elimin hamuruyla ek­mek denedim, sarmadı, son­ra elimin çamuruyla seramik alemine daldım, sevdim ve kaplumbağa adımı-karınca sabrıyla ilerliyorum.

Haftada iki kez toplandı­ğımız Zagreb’deki bu mekan, atölyeden çok dergaha ben­ziyor. Hatta BM şubesi gibi. Farklı dünyalardan bir avuç insan, işten mola alıp birkaç saat hem çamura bulanıyo­ruz, hem sohbete dalıyoruz.

Vaktiyle büyük dedesinin 1. Dünya Savaşı’ndan kaçıp sı­ğındığı Arjantin’den gelen ve ‘kök kanunu’ sayesinde ko­layca Hırvatistan vatandaş­lığı alan evsahibi kadın sera­mik sanatçımız başımızda. ABD, Macaristan, İspanya, Gürcistan, Fransa, Japonya ve elbette Hırvatistan’dan ya­şı kemale ermiş bir avuç ace­mi, bu masanın etrafında, ha­yallerimizi kile aktarma gay­retindeyiz.

Elimiz ve gözümüz işte, di­limiz laklakta zamanı teyel­lerken, bu hafta değme TV açık oturum programlarına taş çıkartacak sohbette, eği­timli, entelektüel, dünyayı ge­zen, birkaç dil bilen masa ar­kadaşlarımdan yine çok şey öğrendim. En çok da “Neden son yıllarda pek çok ülkede toplum siyaseten tam orta­dan ikiye bölündü? ABD’den Türkiye’ye, Gürcistan’a, Ma­caristan’a neden ortak payda azalıyor ve halk birbirine diş bileyen iki gruba ayrılıyor? Ne değişti ki daha 20 yıl önce her yerde özgürlük şarkıları çalınırken şimdi ABD’de bile baskıcı bir rejim endişesi zir­vede?” gibi sorular dile geldi, masaya düştü.

Manipüle etmek için fırsat

“Konuşarak bir şey öğrene­mezsin, dinlersen çok şey öğ­renirsin” diyen dede nasiha­ti kulağıma küpe olduğundan pür dikkat dinledim. Sonun­da, Elon Musk’a ve onun Twit­ter’ına (X mi deseydim?) bağ­lanan hayli ufuk açıcı bir tes­pite gelindi.

Özellikle Alaskalı bir mühendis olan Nancy ile Macar IT uzmanı Zoltan’ın hararetle anlattık­larından şunu anla­dım: Her şey inter­net çağında, iletişim araçlarının yaygın­laşması ve kolaylaş­masıyla başladı.

Biz bunun daha fazla özgürlük, çok seslilik, iyilik-güzellik getire­ceğinden emindik. Oysa popü­list politikacılar, kitleleri ma­nipüle etmek için muazzam bir fırsat gördü. Eski dünya­da geleneksel medya araçları, devletin ya da büyük sermaye gruplarının kontrolündeydi. Bunları yönetenler genelde dü­zenle uyumlu elitlerdi, popü­lizm derdi pek yoktu. Düzenle çatışanların da sesinin çıktığı muhalif yayınlar, araçlar var­dı ama etkileri tirajları kadar­dı. Çoğu kez “Bakın bizde de­mokrasi var” diyebilmek için varlıklarına göz yumuluyor­du.

Toplumun eğitimli, işinde profesyonel ama seçkinci kü­çük grubu, kendi dünya görüş­lerine uygun, daha liberal, den­geli, demokrat, topluma sözde önderlik-öğretmenlik derdiyle medya üzerinden kitleleri yön­lendirmeyi iş edinmişti. Ama bu çoğu kez, güçlü, “pioner” ol­ma iddiasındaki küçük bir kit­lenin daha muhafazakar, mil­liyetçi kitleleri önemsemeyen, değerlerine tepeden bakan eli­tist bir tavrı vardı ve bu sonun­da bıktırdı. Bu öfkeyi sosyal medya üzerinden yayıp yöne­tenler ibreyi çevirdi. Mesela ABD’de Demokratların son yıl­larda yaşadığı da bu bıkkınlık ve elitistlere olan öfkeydi.

Farklı bir küresel bloklaşma

İşte bizim seramik masası filozoflarına göre, ne zamanki klasik iktidar sahiplerinin kit­le iletişim tekeli kırıldı, sosyal ağlarda kitleleri etkilemek ser­mayeden çok propaganda be­cerisine bağlı hale geldi, o vakit düzen değişmeye evrildi. ABD seçimlerinde Elon Musk’ın X’i maharetle Trump’ın değir­menine su taşıdı, iddiaya gö­re Rusya’da devasa bütçelerle kurulan troll orduları dünyada da çok seçimi etkiledi, son yıl­larda popülistlerin iktidara yü­rüdüğü her yerde sosyal med­yanın kitleleri etkileme gücü son derece profesyonel şekil­de kullanıldı, kullanılıyor.

Es­kiden elitler, seçkinler, Ivy Le­auge’lilerle yönetilen toplum, şimdi “dışlanan kitlelerin söz­cüleri” tarafından şekillendi­riliyor. Kapitalizmin güncel yorumu dünyayı paranın, ser­mayenin dolaşım özgürlüğü ile küresel yapmıştı, şimdi sosyal medyanın gücüyle, bu kez ‘baş­ka değerler üzerinden’ farklı bir küresel bloklaşma yaşanı­yor.

Trump da Putin de onlarla benzer çizgideki diğer liderler de son tahlilde, geleneksel ai­le kurumu, milli ve dini değer­ler diye başlayan, elitistlerin dayatmacılığı ve hatta woke kültürü diye devam eden argü­manları kullanarak, yüzde 51’i bulmayı başarıyorlar. Bunu ya­parken en büyük güvenceleri ordular, balistik füzeler filan değil, yeni devrin kitle ileti­şim araçlarını ve yöntemlerini kullanma maharetleri, algorit­malar. İktidar savaşları artık cephelerde değil, sosyal medya üzerinden, kitleleri yönlendi­rerek ilerliyor.

Dünya başka bir düzene evriliyor

Haliyle bazı itirazlarım olsa da seramik masası erbabının anlattıklarını dikkatle not et­tim. Çivisi çıkan dünya başka bir düzene evriliyor, şüphem yok. Eskiden ordu, darbe yap­tığında tankları önce radyo is­tasyonlarının önüne çekerdi. Şimdi iktidara yürüyen önce Twitter’ı alarak kolları sıvıyor, beynimizin içine koşar adım ilerliyor.

Neyse, siz siz olun, emekli olmadan evvel kendinize tut­kuyla sarılacağınız bir hobi bu­lun, sonra sosyal medyanın fi­şini çekin. Yoksa bu değişen dünyada ‘sosyal medya feno­meni’ olur musunuz bilmem ama şimdiden hepimizin iflah etmez bir fobi sahibi ve birer ’sosyal medya kurbanı’ olduğu­muzdan kuşku yok.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar