Değişen dünya, güçlenen Avrasya...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

42 ülkeden temsilcilerin katıldığı 3. Bölgesel Avrasya Konferansı açılışında yapılan konuşmalarda, Dünyada yaşanan bölgesel sorunlar karşısında yetersiz kalan Birleşmiş Milletlerin yapısının değişen dünyaya göre reforma uğraması gerektiğinin altı çizildi. Gücü artan Avrasya ülkelerinin yeni dönemde İpek Yolu altyapısını enerjiden, ulaşıma her alanda geliştirip işbirliklerini artırarak daha da güçlenmesi gerektiği talebi ortaya konuldu.  

Uluslararası İşbirliği Platformu'nun, bu yıl üçüncüsünü düzenlediği "Küresel Düzenin Yeniden Yapılandırılmasında Avrasya Potansiyeli" başlıklı, "BoğaziçiBölgesel  Ortaklkı Zirvesi" toplantısı dün 42 ülkeden bakanlar, işadamları ve STK yöneticilerinin katılımıyla dün başladı.

Toplantının açılış bölümünde, UİP eş başkanları Ali Coşkun, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Prens Türki Al Faysal Al  Saud, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan birer konuşma yaptı. Onların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, telekonferans sistemiyle toplantıya katılanlara hitap etti. Konuşmacılar, bu dönemin değişen bir dünyada BM'nin, bölgesel sorunlara yeterli çözüm getiremediğini ve değişmesi gerektiğini öne sürdüler, güçlenen Avrasya'nın öneminin arttığı ve işbirliklerinin geliştirilmesi konularında birleştiler.  
Konuşmalarda ağırlıklı olarak, dünyanın kriz sonrası önemli bir değişim dönemini yaşadığı, Avrasya'nın bu dönemde öneminin arttığı, bölge ülkelerinin işbirliği ve dayanışmasının, karşılıklı ticaretlerinin artırmalarının olumlu sonuç vereceği belirtildi. 2. Dünya Savaşı sonrası, kazananların hakim olduğu şemsiye örgütlerin ve bölgesel sorunlara çözüm getiremeyen BM 'nin değişmesi gereği vurgulandı.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu konuya değinirken, "Bugünkü dünyada BM'nin  meşruiyeti ciddi şekilde sorgulanıyor. Tüm dünyanın insanlık adına vicdan azabı çektiği konularda Güvenlik Konseyi işleri kilitleyebiliyor. Yeni bir küresel krizi beklemeden, gereken adımları atmazsak BM, meşruiyetini kaybetmeye başlayacak. BM'nin reforme edilmesi için yeni bir dünya savaşını beklemememiz gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Babacan, 10 yıldır katıldığı G-20 toplantılarında uzun süre sadece bakanların değil, liderlerin de yer almasını önerdiklerinde G-7'lerin buna gerek olmadığını söylediklerini, ama 2008 krizi sonrası, 2009'da G-20 toplantısına liderlerin katıldığını belirtti. Babacan, bu alandaki değişime değinirken " Eskiden sadece bakanlar seviyesinde toplanıyordu. 2009'da liderler zirvesi gerçekleştirildi. Çünkü anlaşıldı ki 7 ülkeyi topladığınızda küresel meşruiyet sağlayamıyorsunuz, ekonomik anlamda meşruiyet zemini sağlayamıyorsunuz. IMF ve Dünya Bankası'nın yönetim ve hisse yapıları değişti. Türkiye İMF'nin en büyük 42. ortağıydı, 20. büyük ortağı oldu. Kriz sonrasında önemli değişimler oldu. Aynı değişim siyasal cephede görülmedi" görüşünü dile getirdi. Babacan, 1980'de dünya ekonomisinde yüzde 37 paya sahip olan gelişmekte olan ülkelerin payının bugün yüzde 50'lere çıktığını, bunun hem ekonomik hem siyasal uluslararası şemsiye kurumlara yansıması gerektiğini de vurguladı.

Ortak çıkar zemininde bir birlik olarak kurulan AB'nin krizde bu zeminin zayıfladığını siyasal birliğin sürdürülmesinin tartışıldığını belirten Babacan, "AB çok önemli bir barış projesidir. Bu projenin ekonomik ve finansal krize kurban edilmemesi gerekiyor" dedikten sonra, AB'nin hemen yanındaki coğrafyada yer alan ülkelerin kriz sonrasında bu doğru adımlar atıp reformlar yapması halinde bu bölgenin müreffeh ve güçlü bir bölge olacağını söyledi.

Prens Türki Al Faysal Al Saud ta 1945'te tesis edilen ve günümüze kadar uygulanan uluslararası düzenin, günümüz koşullarını ve ihtiyaçlarını karşılayamaz olduğunu belirterek, "Dünyanın çeşitli bölgelerinde bölgesel sorunlar söz konusu, bu sorunlar uluslararası adalet bekliyor. BM'nin yeniden yapılanması, daha kapsamlı, daha geniş bir çerçeve oluşturulması birlikte çalışılmasında fayda görüyoruz" dedi. Al saud,
İsrail'in kurulmasından bu yana bölgenin bir mezbaha ve olumsuzluklar bölgesi olduğunu, yeniliklere ve kuvvet dengesine ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da bölgenin tüm kesimlerinin, küresel değişimin derin ve kesin olacağını gördüklerini ve yeni dünya düzeninde Avrasya'nın kilit bölge olacağını belirtip, bunun için bölge ülkelerinin işbirliğini artırmasını önerdi. Hisarcıklıoğlu, "İpek Yolu'nu karayolları, otobanlar, geniş tren ağları, enerji koridorları ve doğal gaz boru hatlarıyla yeniden canlandırmalıyız" dedi.

3. Boğaziçi Bölgesel Ortaklık zirvesinin ilk günündeki bu konuşmalarda değişen dünyada BM'lerin siyasal çatışmalara adil müdahale edecek şekilde yeniden yapılandırılması istenirken, gücü gelişen Avrasya'da işbirliklerinin artırılması konularında ortak görüşler ortaya çıktı.    
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar