Değerli TL ile ‘yüksek gelir ligi’

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Ekonomide büyüme hı­zının özellikle son iki çeyrekte belirgin bi­çimde düşmesine rağmen, dü­şük kur nedeniyle dolar cin­sinden kişi başına milli gelirin hızla büyümeye devam ederek eylül sonu itibarıyla yıllık baz­da 15 bin dolara yaklaşması, Türkiye’nin “yüksek gelirli ül­keler” ligine girmesi beklenti­sini doğurdu.

Dünya Bankası’nın yüksek gelir ligi için baz aldığı kişi başı milli gelir alt sınırı 2024 güncellemesi ile 2023 yılı için 14 bin 5 dolar olarak belirlen­mişti. Söz konusu eşik değer, 2024 yılı için Temmuz 2025’te güncellenecek. Dolar cinsin­den milli gelirde bu yıl ilk üç çeyrekteki gerçekleşme, gün­cellenecek değere göre de Tür­kiye’nin yüksek gelir ligine girme olasılığını güçlendirdi. Bu da 69 yıldır orta gelirli ül­keler kategorisinde yer alan Türkiye’nin “orta gelir tuza­ğı”nı aşması anlamına geliyor.

Ancak son iki yıldaki yüksek enflasyona karşılık kur artış­larının düşük kalması, başka deyişle TL’deki reel değerlen­me sonucu dolar cinsi milli ge­lirin kâğıt üzerinde büyüme­sinin, fiktif bir zenginleşme algısı yarattığı belirtiliyor. Nüfus artışının hız kesmesi­nin de kişi başına gelir artı­şında kısmi etkisi bulunuyor.

Kişi başı milli gelir 14.722 dolar

Türkiye İstatistik Kuru­mu’nun (TÜİK) son açıkla­dığı bu yılın 3’üncü çeyreği­ne ait gayri safi yurt içi hası­la (GSYH) verilerine göre son dört çeyrek toplamında milli gelir 1 trilyon 260,1 milyar do­lar oldu. 2025-2027 dönemi­ne ait Orta Vadeli Program’da (OVP) 85 milyon 592 bin ki­şi olarak öngörülen yıl ortası nüfus baz alınırsa, kişi başına milli gelir 14.722 dolar ediyor.

2020 yılında 8.600 do­lar olan kişi başına GSYH, 2021’de 9.592 dolara çıkmış, 2022’de beş yıl sonra olmak üzere yeniden 10 bin doları aş­mıştı. 2023 yılı için 13.110 do­lar olarak açıklanan kişi başı­na GSYH, son OVP’de 13.243 dolara revize edilirken, 2024 yılı için 15.551 dolarlık ki­şi başı milli gelir tahmini ya­pılmıştı. Bu yıl ilk dokuz ay­da cari kurla 952 milyar dolar olan GSYH’nin son çeyrek­te 375 milyar dolar dolayında gerçekleşmesi durumunda bu tahmin tutacak. Buna göre kişi başına milli gelir, son iki yılda sabit fiyatlarla TL cinsi milli gelirde yaşanan büyümeye kı­yasla çok hızlı bir artış kaydet­miş olacak.

Yüksek gelir çıtası

Dünya Bankası, GSYH’yi 1987 yılına kadar uzanan bir yönteme dayanarak ölçüyor ve ülkeleri gelire göre sınıflan­dırmayı her yıl 1 Temmuz’da, bir önceki takvim yılının kişi başına düşen GSYH’sine gö­re dolar eş değeri cinsinden belirliyor. Banka’nın, “Atlas” adı verilen bu metodla yaptı­ğı sınıflandırmada, yüksek ge­lir kategorisi için geçerli eşik değer, Çin, Japonya, İngiltere, ABD ve Euro Bölgesi'nin GS­YH deflatörlerinin ağırlıklı or­talamasına dayanıyor.

Dünya Bankası’nın en son 1 Temmuz 2024 tarihinde güncellediği eşik değerlere göre 2023 yılın­daki kişi başı geliri 1.145 dolar ve altında olan ülkeler “düşük gelirli”, 1.146- 4 bin 515 dolar arasında olanlar “alt orta”, 4 bin 516-14 bin 5 dolar arasında olanları “üst orta”, 14 bin 5 do­lar ve daha yüksek olanlar ise “yüksek gelirli” ülke sayılıyor.

Bu eşik değerlere göre 2023 yılında da üst orta gelir ka­tegorisinde kalmaya devam eden Türkiye’nin 2024 klas­manında yüksek gelir ligine çıkma ihtimali büyük oranda arttı.

Son iki yıldaki hızlı artışın sırrı

Geçen yılın ikinci yarısın­dan bu yana uygulanan para­sal sıkılaştırmanın etkisiy­le ekonomik aktivitede ya­şanan yavaşlama nedeniyle büyümenin hız yitirmesine rağmen, son iki yılda kişi başı­na milli gelirde yaşanan artış­ta, TL’nin dövize karşı değer­lenmesinin payı bulunuyor.

Baskılı faiz ve dövize sert müdahalelerin damgasını vurduğu 2022 yılında döviz sepetindeki artış yüzde 75,4, on iki aylık ortalamalara göre yıllık TÜFE artışı yüzde 72,3 olmuştu. Dünya genelinde do­lar cinsi enflasyon hariç Tür­kiye’deki TÜFE ve kur artışı baz alındığında Türk lirası dö­viz sepeti karşısında reel ola­rak yüzde 1,8 değer yitirmişti. Son iki yılda ise bunun tersi­ne bir trend yaşandı. Yeni eko­nomik program kapsamında TL faizlerin aşırı yükseltilme­si sürecinde kura müdahaleler sürmekle birlikte dövize tale­bin azalması kur artışlarının düşük kalmasına yol açtı.

Enf­lasyonun gerilemekle birlik­te yüksek düzeyini koruduğu bu süreçte TL’de dövize karşı reel değerlenme yaşandı. TL, döviz sepeti karşısında reel olarak 2023 yılında yüzde 5,7, 2024’te yüzde 15,3 değerlen­di. Buna göre TL cinsinden ya­ratılan milli gelir yüksek enf­lasyon paralelinde hızlı bü­yürken, kurun düşük kalması, çevrim kuru olarak dolar cinsinden hesaplamada fiktif bir artışa yol açtı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar