Değer mi hiç?
Başlık Sezen Aksu’nun 1986 çıkışlı şarkısının adıdır. 86’da SSCB Mir Uzay İstasyonunu fırlatırken, Halley kuyrukluyıldızı görünür hale gelmiş, Voyager 2 Uranüs’ün yakınından geçmiş, Challenger parçalanmıştı.
Türkiye’de Fak-Fuk-Fon kurulurken, İMKB’de pay senetleri işleme başlıyordu. Dünyada Çernobil patlamış, Reagan ve Gorbaçov Avrupa’daki füzeleri görüşmüş, Arjantin Dünya Kupasını almış, Metallica’nın efsane albümü “Master of Puppets” çıkmıştı.
1986’da ABD’de kamu ve özel sektör borcunun GSYİH’ya oranı %180’e çıkarken, bir yıl önce 1929’a kıyasla (en yüksek sayıda) 138 banka kapanmış, 85-86 arasında özel tasarrufların oranı %7,3’den %3,2’ye düşmüştü (aynı bugünkü gibi).
ABD dünyadan alacaklı iken, 1985 yılında dış borçları ile dış ticaret açıkları artıyor ve dolar 86 Nisan’a kadar Mark ve Yen’e karşı %40 değer kaydediyordu (Dinler, 1991). Minneapolis Fed’de, 86 verileri ile yapılan simülasyonda enerji fiyatları artarsa, 87-88’de enflasyon ve işsizliği olumsuz etkileyeceği bulunuyordu (Roberds ve Todd, 1987).
70’lerde sürekli artan tarım ürünleri fiyatları, 86’da 55-70 yılları arası ortalamasının altına düşüyordu. Reagan’la resesyona karşı yapılan 86 vergi reformu döneminde, petrol fiyatlarındaki sönmeden dolayı enflasyon ve faizlerde yaşanan düşüş enerji sektöründe işsizliği arttırırken, perakende/tüketici harcamalarını ve 39 eyalette istihdamı olumlu yönde etkiliyordu. Bu 80-81’de yapılan şok faiz artışlarının stagflasyon etkisini azaltıyordu (St.Louis Fed, Fred, ET:2023).
Somewhere in Time (Iron Maiden, 1986)
Trump’ın son döneminde ABD ekonomisi neredeyse tam istihdamdaydı. Hazine’nin Çin’i döviz manipülatörü ilan etmesi ile kur ve ticaret savaşı, içeride üret, sermaye piyasaları ve (Reagan gibi) vergileri düşürerek ekonomiyi canlandırma politikasına eşlik etmiş ve tutmuştu.
Ancak pandemi hem Trump ekonomisini hem dünyayı vurdu. Biden Soğuk Savaşı önceliklendireceğini, Trump’ın Çin dış politikası gibi deklare etmişti. Pandemiden çıkışta yaşanan tedarik ve arz sorunları, M2 ve tüketici talebi ile birleşince küresel enflasyon bağıra bağıra geldi.
Daha çok part-time işlerle Trump dönemi seviyesine dönen istihdam seviyesi ve ekonomik canlılık, büyük olasılıkla Fed’in 70-88 dönemindeki verileri es geçmesine, enerji maliyetlerini ve arz sorunlarını dikkate almayarak yanılmasına sebebiyet verdi. Haziran 2022’de Kansas Fed webinarında “arz enflasyonunda faiz artışı işe yarar mı, bu 70-88 arasına benzemiyor mu” diye sormuştum. Aldığım cevap, yukarıdaki tüm bu bilgiler eşliğinde, dünyayı bugün içinden çıkılmaz büyüklükte sıkıntıya soktu.
Live Like a Suicide (Guns N’ Roses, 1986)
SVB, Signature, FRB derken iş Credit Suisse, Deutsche Bank’a sıçradı. Panik halde açılan repo, swap ve kredi hatları sonrası tahvil alımı yok, bu parasal genişleme değil dense de 2 haftada Fed bilançosu 400 milyar dolar artmıştı. Yabancı bir merkez bankası (sosyal medyaya göre Bundesbank) 60 milyar dolar repo yapmıştı. Yellen papatya falı gibi bir bankalara, mevduatlara garanti vereceğiz diyor, bir tam tersini söylüyordu.
Son FOMC’de Powell ile eşanlı konuşması piyasaları iyice karıştırıyordu. Yellen demokrat, Powell cumhuriyetçiydi. Lale Brainard’ın 1 senede başkan yardımcısı görevinden sessiz sedasız istifası, muhteşem iletişimlerindeki kafa ve söylem karışıklıkları, Hazine ve Fed arasında sorun olduğuna mı işaret?
Yellen bütçe tavanı onayı için rezerv para statüsü ile finansal çöküşü dile getirirken, Rusya ve Çin 100 yılda bir olan değişimleri ayaküstü konuşup, masada ulusal paralarla dış ticareti ve rezerv para Yuan’ı duyuruyordu. Fed’in sermayesinden büyük zararı ve faiz yükü, zarar açıklayan diğer büyük merkez bankaları açısından hazineye bağımlılıklarını ve batma risklerini sorgulatıyordu.
A Kind of Magic (Queen, 1986)
Brent varil fiyatı geçen yıl 120, şimdi 75 dolar seviyesinde. Fark %37,5. ABD CPI aynı dönemde %9,1'den %6'ya indi. Fark aynı. Yani faiz artışının enflasyona etkisi nötr. Arz enflasyonunda hızlı faiz artışı ile İngiltere, Arjantin gibi düşmeyen enflasyonlarla, bankaların batmasına, dünyayı krize sokmaya, ortodoks para politikalarının kredibilitesini yerle bir etmeye değer miydi? Neoliberal iktisat Fransa’yı karıştırırken, Einstein’a atıfla, aynı şeyleri deneyip farklı sonuçları boşa beklemeye değer mi hiç?