Davos’u Çin mi kurtaracak?
Çoğunluğu Batılı olan küresel elitleri her yıl Davos’ta bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu (WEF), belki de tarihinde ilk kez umutlarını bir Doğu ülkesine bağlamış durumda. Küresel elitlerin ve küreselleşmenin, Batı dünyasının hemen her köşesinde gözden düştüğü bir ortamda küresel elitlerin bayrağını Çin Devlet Başkanı taşıyacak. WEF, 100’den fazla ülkeden yaklaşık 3 bin siyasetçi ve iş dünyasının liderlerinin katılımıyla bugün başlıyor. İsviçre’nin Davos kasabasında 17-20 Ocak tarihlerinde yapılacak foruma, Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katılacak. “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” konulu Davos zirvesinde, 400’den fazla oturumda çeşitli konular tartışılacak.
Şi Cinping, serbest ticareti savunacak
WEF Yıllık Toplantısı’nın bugünkü açılış oturumunda konuşacak olan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in küreselleşme sürecine sahip çıkan ve korumacı eğilimlere karşı serbest ticareti savunan bir konuşma yapması bekleniyor. Çin liderinin konuşmasında, Donald Trump’ın sorun olarak görmediği iklim değişikliği ile mücadelenin önemini vurgulayacağı da belirtiliyor.
WEF Yıllık Toplantılarını 1999 yılından itibaren Davos’a giderek izledim ve 2000’li yıllara büyük bir özgüven içinde giren Batı dünyasının özellikle 2008 krizinden sonra küresel oyunun kontrolünü nasıl elinden kaçırdığını ve özgüvenini kaybettiğini yakından gözlemledim. Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki toplantısını İstanbul’da bilgisayar başında izleyeceğim ama bu toplantıya katılacak olan küresel elitlerin bu yıl nasıl bir ruh hali içinde bulunduğunu tahmin edebiliyorum. 2016 yılında önce İngiltere’de yaşanan “Brexit” şoku, ardından Donald Trump’ın ABD’deki zaferi, küresel elitleri şaşkına çevirdi. Popülizm dalgası bütün Batı ülkelerini etkilerken son çeyrek yüzyıla damgasını vuran küreselleşme süreci ve bu süreç sayesinde dünyanın hakimi haline geldiği düşünülen küresel elitler baş hedef haline geldi. Dünya Ekonomik Forumu da nasibini aldı bu tepkiden.
Bayrak neden Çin’e geçti
Küreselleşme süreci ve teknolojideki sıçrama 1990’lardan itibaren hız kazanırken bu sürecin bayraktarlığını yapan Batı’nın hesaba katmadığı olgu, küresel şirketlerin büyümesini hızlandıran ve yeni zenginler yaratan küreselleşmenin, Batı toplumlarında geniş bir kesimi mağdur etmesi oldu. ABD’de şirket karları patlarken ve yeni zenginler türerken ücretli kesimin reel ücreti 30 yıldır yerinde saydı geçen yıla kadar, Avrupa’da gençlerin işsizliği kronikleşti. Birbirini izleyen iktidarlar bu sorunları çözemeyince onlardan umut kesen kitleler, küreselleşmeye karşı çıkan ve eski güzel günlere geri dönüşü savunan popülist liderleri iktidara taşıdı.
Küreselleşme sürecinin kazananı ise başta Çin olmak üzere bu süreçten yararlanarak büyük atılım yapan ülkeler oldu. Örneğin Çin, kalkınma mucizesinin ilk aşamasını tamamladıktan sonra 1997 yılında dünyanın en büyük 7. ekonomisi konumuna gelmişken şimdi dünyanın en büyük ekonomisi unvanını ele geçirmek için ABD ile boy ölçüşüyor. Dünyanın en büyük ihracatçısı sıralamasında da 1995’de 11. olan Çin şimdi 1. sırada. Küreselleşme sürecinin devam etmesi ve dünya ticaretindeki gelişmenin sürmesi Çin için ve diğer ‘Yükselen Pazar’ ülkeleri için yaşamsal önem taşıyor.
ABD’nin rolünü Çin mi üstlenecek?
Çin lideri Şi Cinping’in bugün Davos’ta yapacağı konuşmada bugüne dek Batılı liderlerin taşıdığı küreselleşme bayrağının yeni sahibi olarak küresel elitlere hitap etmesi dünyanın ne kadar farklı bir noktaya gelmiş olduğunu gösteriyor. Üç gün sonra ABD Başkanı olarak göreve başlayacak olan Donald Trump’ın dünya liderliğini değil ABD’nin kural tanımaz hakimi olmayı hedeflediği bir ortamda Çin liderinin birleştirici ve yapıcı bir küresel vizyon ortaya koyabilmesi halinde bunun etkisinin Davos’la sınırlı kalmayacağı ortada. Oxfam’ın Davos toplantısı öncesinde açıklanan son raporunun, dünyanın en zengin 8 kişisinin toplam servetinin, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3.6 milyar kişinin toplam servetinden fazla olduğunu ortaya koyduğu bir dünyada insanlığa yeni bir hedef gösterebilen bir liderin, aslında hiçbir çözüm önermeyen popülist liderlerin kofluğunu sergileme şansı da var.
Tek parti rejimiyle yönetilen dev bir ülkenin güçlü lideri olan Şi Cinping’in Davos’ta yapacağı konuşmada, ülkesinin güçlü lideri olarak değil, küresel oyuna yön verecek bir lider gibi konuşması Davos 2017 için de bir umut ışığı olabilir.
8 kişinin serveti dünyanın yarısına bedel!
Yeryüzünde kıtlık ve açlık sorunlarına yönelik çözüm üretmeyi amaçlayan uluslararası Oxfam kuruluşu, dünyada en zengin 8 kişinin malvarlığının, dünya nüfusunun yarısının malvarlığından da fazla olduğunu açıkladı.Dünyada en zengin Bill Gates, Warren Buffett, Carlos Slim, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, Amancio Ortega, Larry Ellison ve Michael Bloomberg’ün malvarlığı 426 milyar dolara denk gelirken, dünya nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan en yoksul 3.6 milyar kişinin toplam malvarlığının bu rakama eşit olduğu belirtildi. Oxfam’ın raporu Forbes ve Credit Suisse küresel servet verilerini temel alarak hazırlandı.
Küresel işsizlik rekor kıracak
Dünya genelinde işsiz olan kişi sayısı 2017’de 201 milyonu aşarak rekor seviyeye çıkacak.Bu karamsar tablo, 187 ülkeden hükümet, işveren ve işçi temsilcilerini bir araya getiren Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm - Eğilimler 2017 (WESO) başlıklı raporunun sonuçları olarak ortaya çıktı. ILO bu hafta yayınladığı raporunda , küresel işsizliğin bu yıl 3,4 milyon artışla 201 milyonu geçeceğini, 2018’de de 2.7 milyon artacağını öngörüyor. ILO’ya göre, gelişmekte olan ekonomiler - özellikle Latin Amerika’da - 2017’de işsizlik oranının en büyük artışını göreceğiz. İşsizlik oranları Avrupa, ABD ve Kanada’da düşerken, bu düşüş yavaş ve düzensiz olacak. ILO Genel Direktörü Guy Ryder konuya ilişkin olarak, “Küresel ekonomik büyümede hayal kırıklığına devam ediyor. Bu rapor, global ekonomi için endişe verici bir tablo çiziyor. ve kaliteli işleri bir bırakın, yeterli iş yaratma kabiliyetinde olamadığına işaret ediyor” diye konuştu.
Zirveden notlar
■ 100’den fazla ülkeden yaklaşık 3 bin siyasetçi ve iş dünyasının liderleri katılıyor.
■ ‘Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” konulu Davos zirvesinde, 400’den fazla oturumda çeşitli konular tartışılacak.
■ Başta Suriye krizi olmak üzere dünyadaki çatışmalar dahil pek çok sorun ele alınacak. Bu yılki zirve, küresel iş birliğini güçlendirmek, ekonomik büyümeyi canlandırmak, kapitalizmi reforme etmek ve 4’üncü Endüstri Devrimi’ne hazırlanmak konularına odaklanacak. Türkiye’den Mehmek Şimşek ve Nihat Zeybekci katılıyor
■ Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katılıyor.
■ Zirveye 30’dan fazla devlet başkanı ve başbakan da iştirak edecek.
■ Toplantıya, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Roberto Azevedo, IMF Başkanı Christine Lagarde, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Guy Ryder de katılacak.
■ Dünya Ekonomik Forumu, bu yıl için 86 kişiyi “Genç Küresel Lider” ilan etti. Bunlar arasında Türkiye’den McKinsey ortağı Bengi Korkmaz ve Trendyol adlı internetten alışveriş sitesinin kurucusu ve üst yöneticisi Demet Mutlu da yer aldı. Hepsiburada.com Davos’da satış dersi verecek
■ Türkiye’nin ve bölgenin en büyük e-ticaret operasyonunu yöneten hepsiburada, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında tüm dünyada ekonominin geleceğini şekillendiren sektör liderlerinin temsil ettiği platformda yer alacak. Türkiye’den Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in yer alacağı “Ticaretin Geleceğine Yön Verenler” Platformu, Forum kapsamında yıl boyunca dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen organizasyonlar ile ekonominin ve alışverişin geleceğini şekillendirecek.
■ Chobani kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Amaç” (toplumsal fayda) aracılığıyla Kâr Elde Etmek isimli panelde konuşmacı olarak yer alacak.