Davos’tan büyük resme bakarken...
Küresel krizden çıkma umudunun belirmesi göreceli bir rahatlama yarattı dünyada ama küreselleşmenin ve teknolojideki gelişmenin yarattığı dev sorunlara kalıcı çözümler bulmanın zorlukları da dile getirildi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014 yıllık toplantısını izlerken edindiğim izlenimleri, son bir hafta içinde Davos’tan yazdığım yazılarla DÜNYA okurlarına aktarmaya çalıştım. İzlenimlerimi bu yazıyla noktalarken Davos’tan yansıyan büyük resimden çıkardığım bazı dersleri de okurlarla paylaşmak istedim.
Büyük resmin dersleri
DÜNYA BÜYÜK BİR ARAYIŞ İÇİNDE
Küresel krizden çıkma umudunun belirmesi göreceli bir rahatlama yarattı dünyada ama küreselleşmenin ve teknolojideki gelişmenin yarattığı dev sorunlara kalıcı çözümler bulmanın zorlukları da dile getirildi Davos 2014’te. Dünyanın seçkinleri bu sorunların kaotik sonuçlar yaratmasını önlemek için büyük bir arayış içinde fakat inandırıcı çözümlerin kolay bulunamayacağı anlaşılıyor.
BÜTÜN SORUNLARIN KÜRESEL BOYUTU VAR
ABD Hazine Bakanı Jacob Lew, Davos’ta kendisine sorulan, “Bakan olduktan sonra öğrendiğiniz en önemli şey te oldu?” sorusuna şu cevabı verdi: “Günümüzün dünyasında bütün sorunların küresel boyutu bulunduğunu öğrendim.” Gerçekten de küresel boyutu hesaba katmayan herkesin yanlış yapma olasılığının yüksek olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
KÜRESEL DEĞİŞİMİ İZLEYEMEYENLER KAYBEDECEK
Küresel değişim her aşamada farklı yönler alarak sürüyor. Teknolojideki gelişmeler, toplumsal değişmelerin yarattığı yeni sınıflar, talepler ve sorunlar küresel güç dengelerini değiştirmeye devam ediyor.Bu değişimi izlemeden, ülkeler ve ülke grupları için kesin hükümlere varmak, örneğin “Batı’nın devri bitti, Doğu’nun devri başladı” gibi genel hükümlere varmak yanıltıcı olabilir.
KÜRESEL KAPİTALİZMİN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR
Küresel finansal krizin geride kalmasının yarattığı geçici bir rahatlama var ama istihdam yaratmayan büyümenin ve yaratılan gelirin çok dar bir kesimin elinde toplanmasına yol açan sistemin kalıcı olamayacağını görenlerin sayısı da giderek artıyor. Küresel kapitalizmin değişim geçirmesi gerektiğini savunanların gücü şimdilik sistemin işleyişini değiştirmeye yetmiyor. Ancak bu arayış sürüyor ve Davos gündemini de giderek daha fazla etkiliyor.
ESKİ ÇÖZÜMLER ARTIK GEÇERLİ DEĞİL
Dünyanın geçirdiği büyük değişimi hesaba katmadan, bu değişimden önceki dünya için üretilmiş çözümlerle bugünün sorunlarını çözmek olanaksız. Bu nedenle parlak geçmişi yeniden yaratmayı amaçlayan çözümlere itibar etmemek gerekiyor.
KÜRESEL YÖNETİŞİM SİSTEMİ KURULAMADI
Küresel kapitalizm dünyayı değiştirdi, tarihte ilk kez bir küresel ekonomiden ve finans sisteminden söz etmek mümkün hale geldi ama küresel sistemi yönetecek bir yönetim biçimi geliştirilemedi, küresel yönetişim sistemi kurulamadı. Ulus devletin siyasal modeliyle küresel sistemin sorunları çelişmeye başladı.
Mevcut sistem sonuçları
ABD’NİN POLİTİKASI DÜNYAYI ETKİLİYOR
Küresel yönetişimin yetersiz kaldığı bir dünyada güçlü olanın etkisi büyük oluyor. Örneğin ABD’nin kendi finansal sistemini ayakta tutmak ve ekonomisini canlandırmak için uyguladığı benzeri görülmemiş parasal genişleme politikası bütün dünyayı etkiledi. Bu sayede gününü gün eden ülkeler ABD’nin kendi amaçlarına uygun olarak parasal genişlemeyi yavaşlatma kararı almasıyla bu kez ciddi sorun yaşamaya başladı.
AVRUPA KENDİ OYUNUNU KURAMADI
Avrupa’nın küresel oyunda söz sahibi olmak için oluşturduğu Avrupa Birliği kendi para birimini de oluşturarak önemli adımlar attı ama ulusal farklılıkların giderilememesi halen de sürmekte olan önemli sorunlara yol açtı. Avrupa kendi oyununu kuramazsa sorunları ağırlaşacak.
ÇİN ÖNEMLİ OYUNCU HALİNE GELDİ
Küresel kapitalizmin yarattığı fırsatları kendi siyasal sistemini koruyarak etkili biçimde değerlendiren Çin şimdi küresel bir oyuncu haline gelme yolunda. Bu, dünyanın dengelerini etkileyecek önemli bir gelişme.
YÜKSELEN PAZAR ÜLKELERİ AYRIŞIYOR
Küreselleşmenin yarattığı ortamdan yararlanarak birlikte yükseldikleri için topluca ‘Yükselen Pazarlar’ diye nitelenen ülkelerin şimdi gelinen noktada kendi performanslarına göre ayrışmaya başlayacağı anlaşılıyor. Bu süreçte küresel değişime uyum sağlamak için gerekli reformları yapabilen ‘Yükselen Pazar’ ülkeleri yükselmeye devam edecek, diğerleri ise sorun yaşayarak yükselme şansını kaybedecek.
Davos’ta dinlediklerimden de esinlenerek ortaya koymaya çalıştığım tablo hayli karmaşık ama Dünya Ekonomik Forumu’nun amacı biraz da bu zaten: İnsanların günlük sorunların ardındaki büyük sorunlara odaklanmasını sağlamak.