DASK bir de "zorunlu" olsaydı!
Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) uygulaması devreye girdiğinden bu yana vatandaşların bu sigorta ürününü satın alması için büyük çaba sarf ediliyor. Tanıtımlar, tanıtımlar, tanıtımlar... Poliçenin primleri tahmin edildiği gibi yüksek de değil; yıllık 100-150 TL. Yaptırmayan yaptırmıyor yine. Bir deprem sonrası koşup yaptırıyoruz, sonrasında yenilemeyi unutuyoruz.
Ülkemizin yüzde 98'i deprem riski ile yaşıyor. ZDS, tanıtımı ile en çok bilinen sigorta ürünü oldu, fakat gelin görün ki hala ZDS'sini yaptırmayan ev sahipleri var. Zorunlu Deprem Sigortası'nın isminde "zorunlu" kelimesi var. Ama takip eden bir merci yok. DASK yetkilileri, bunun gönüllülük esası ile yapılması gerektiğini belirterek polisiye önlemlerle, bir mesafe kat edilemeyeceğini vurguluyorlar her seferinde.
Elektrik, su yeter mi?
Geçtiğimiz hafta içerisinde ZDS ile ilgili yeni düzenlemeler TBMM'de kabul edildi. Gazete manşetlerinde yer alması için "tsunami" seçilmişti. Sonrasında ise bu sigortanın yapılıp yapılmadığına elektrik, su sözleşmelerinin yapıldığı süreçlerde kontrol edilmesine karar verilmiş. Elektrik, su sözleşmeleri bir kere yapılır. Tapu işlemlerinde de olduğu gibi. Ben kiracıysam, saatleri üzerime almaya gittiğimde soracaklar. Ev sahibine gideceğim, poliçe örneğini sunacağım. Sonra 5 yıl o yerde oturduğumda bir daha yapılmasa kimin umrunda... Ev sahibiysem, 3 günde bir ev alıp satmıyorsam, ZDS ile istemesem bir daha işim olmaz. Özetle bugüne kadarki tapudaki soruşturma uygulaması sigortalılık oranını yeteri kadar yukarı çekememiştir. Ben elektrik ve su işinin de buna benzemesinden korkuyorum. Devlet yeni düzenlemelere en acı ceza ve yaptırımları koyuyor ama iş sigortaya gelince, "gönüllülük esası"na bağlanıyor.
Trafik polisi sormasa kim sigorta yaptırır?
Türkiye'de Zorunlu Trafik Sigortaları'nın oranı neredeyse yüzde yüzlere yakın. Nedeni çok basit, trafikte polis çevirdiğinde sigortasına bakıyor, yoksa ceza yiyorsun. ZDS'de öyle mi? İstersen 10 yıl sigorta yaptırma 11'inci sene tapu-elektrik-su işin olsun, son seneyi ver kurtul. ZDS yaptırmayanın devletin afet yardımlarından yararlanamayacak olması gerçekten caydırıcı bir unsur. Fakat unutulmamalı ki, deprem acı bir olay. Öyle bir durum yaşandığında devletin, "Senin Zorunlu Deprem Sigortan yok, biz sana yardım yapmayacağız" deme şansını sizler ne kadar görüyorsunuz? "Yaptıran enayi, yaptırmayan uyanık" şeklinde mi devam edecek? Bu son düzenlemelerle buna bir son verilmeliydi. Trafik Sigortası gibi ZDS de gerçekten zorunlu olmalı ve bu poliçeyi satın almayan ya da yenilemeyen, misli misli ceza vereceğini bilmeli. Biraz sert bir yaklaşım ama ne yazık ki böyle olmalı. Sigaraya paramız var, sigortaya yok. Başımıza bir şey geldiğinde de "devletimiz nerede?"... Halkımız arasında bilinen ismi ile DASK'ını yaptırmalısın ki, Allah korusun olası bir depremde ne sen ne de devletin zarar görmesin.
Bunları vatandaşımızın lehine olması nedeniyle rahatça dile getiriyorum. ZDS'ni yaptır kurtul. Yaptırmayanın ise gecikme zammı, ceza, ne derseniz deyin bu durumu bilmesi yeterli olacak ve sonucuna katlanacak. Gönüllülük esası ve son önlemler bence hala ismine yaraşır zorunluluğu sağlamış görünmüyor.