Darbenin yarattığı sanayici..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

Mehmet Yalçındere, Kara Harp Okulu İşletme bölümünden 1981 yılında teğmen, 1982 yılında da 12 Eylül Darbesi'nin re'sen emekli ettiği genç subaylardan.

Kendi deyimiyle darbe mağdurluğundan doğan Ankaralı sanayici.
 
27 yıllık iş yaşamının son yirmi yılını sanayici olarak sürdürmekte.
 
Sanayi odası meclis üyeliğinin yanısıra iş ve sosyal yaşam için çaba gösteren bir çok gönüllü kuruluşların aktif üyesi.
 
Eşiyle beraber yoktan var ettikleri iş yerini birlikte gezerken Mehmet Bey;  üç tezgahın başında ısrarla durup kendi Ar-Ge'siyle yarattığı tezgahları göstererek  mühendis değilim ama rekabettin yarattığı koşullar sizi sürekli arayışa düşünmeye ve sonuç almaya zorluyor...
 
Mehmet Bey'den; Ankara'dan, OSTİM'den, sanayiden söz etmesini rica ettim bakın O'da neler anlattı;
 
Hızla gelişen sanayisi ile Ankara'da sanayici olmak her türlü zorlulukları da göğüslemeyi gerektirmektedir. 
 
Ülkemiz sanayicinin % 99'u KOBİ olmasına karşın OSTİM ve İvedik OSB'deki KOBİ hakimiyeti olmakla birlikte kuluçka merkezi olduğu kadar okuldur.
 
Ama iş insanının okulu bulunmamaktadır. Sanayicinin okulu da henüz açılmamıştır. 
Bununla birlikte her türlü yasal gelişmelerle ilgili pilot uygulama bölgesidir. 
Sanayicilerimiz, 2000 yıllarında Halkbank aracılığı ile yatırım teşvik belgeleri alarak cazip yatırım ve işletme kredileri alarak gelişmelerini de sürdürerek bölgelerine sığmamıştır.
 
Bugün yaklaşık 12 tane OSB ile yetinmeyerek ihtisas OSB oluşumları ile gelişimini sürdürmektedir. Sanayicilerimizin ağırlıklı işleri, kamu ihaleleri kadar özel üretimlere yönelik çalışmaları organize etmekle birlikte ülkemiz sayılı inşaat firmaları ve müteahhitlerinin de katkısı ile geliştiği de bilinen bir gerçektir. 
 
Son yıllarda sanayicilere yönelik teşvik ve destekler azalmakla birlikte gelişen inşaat sektörü ve sürekli yeni açılmakta olan AVM'ler ile yaşam şekli de değişmektedir.
Son yıllarda nitelikli eleman sıkıntısından çok çalışacak vasıfsız eleman bulamama sorunu da yaşanmaya başlanmıştır. 
 
Bununla birlikte henüz üniversitelerimizin ödemelerini aksatmaları sürerken, bir kamu kurumumuzun müteahhitlere aylardır ödeme yapmaması sonucu birçok firmamızın sıkıntısı sürmektedir.
 
Yine, özellikle komşu ülkelerimizde yurtdışı müteahhitliği yapan firmalarımızın da sıkıntıya girmesi yüzlerce firmamızı sıkıntıya sokmuştur. 
 
Bu ve benzeri gelişmeler ile sıkıntısını çözemeyen yılların iş insanlarının intiharları bizleri üzmüştür. Birçok iş insanın ise düzenli ödedikleri vergilerini, SGK primlerini bile ödeyememesi kadar işçi ücretlerini de ödeyemediklerini biliyoruz.
 
Yasal düzenlemelerin farkında bile bulunamayan birçok iş insanı, e-devlet uygulamasının gelişmesi ile birlikte denetimlerin artması sonucu idari para cezalarının da arttığını gözlemlenmektedir.
 
Bilişimin gelişimine uyum sorunu yaşanır iken, güçlüğü aşmaya çalışan iş insanlarının kamu ve özel borçları nedeniyle banka hesaplarına ve tapularına haciz konması kolaylaşmıştır. 
 
Bankalardan kredi almakta zorlanmakla birlikte kullandıkları kredilerini yeniden yapılandırıp geçici çözümlerle günü kurtarmaya çalışmaktadırlar.
 
İşyerlerinin sigortasını bile yaptırmakta zorlanmaktadır.
 
Bunlara karşın öz kaynaklarını ve birikimlerini de katarak ayakta kalmaya ve sıkıntıları göğüsleme sürdürülmektedir.
 
Daha da sıkıntılı bir çok iş insanı ise komşu ülkelerdeki bütün zorluğa karşın yeni pazar ve kaynak arayışlarını da zorlamaktadırlar.
 
2012 yılındaki gelişmeler ile çok sıkıntılı bir yıl olmakla kalmamış 2013 yılına da miras devretmiştir. Karlılıkları düşmekle kalmamış rekabette kızışmaktadır.
 
Birçok sanayicimiz kadar özellikle sanayici KOBİ'lerimiz de kapanan firmalar kadar tabela değişikliği ile sürmektedir. 
 
Üretici firmalarımız kapanır iken hizmet sektöründe açılan firmalarımızla çalışma hayatımıza şekillenmektedir. 
 
İş insanları olarak, geleceğimizi öngörememek kadar birbirimize de sahip çıkabilmemiz her geçen gün zorlaşmaktadır. 
 
Her birimiz kendi yağımızla kavrulmak zorunda olduğumuzu da biliyoruz."
 
Mehmet Bey'in değerlendirmeleri noktası virgülüne kadar bunlar.
 
Zoraki iş adamlığından sanayici sevdalısı olmak nasıl bir duygu denilirse Mehmet Bey ve onun gibileri iyi anlamamız gerekecek. 
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar