Darbenin panzehiri hukukun üstünlüğü ve demokrasidir
15 Temmuz darbesine tepki konusunda dün bir yandan TOBB’un 81 ilde 365 oda ve borsa adına Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ve dört ilden telekonferansla katılan oda başkanlarının açıklamalarına tanık olduk.. Bir yandan da Başbakan Yıldırım’ın CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli ile bir araya gelmelerinin ardından yaptıkları açıklamaları dinledik. Bu açıklamalarda darbenin panzehirinin, “Birlikte hareketle karşı koymak, hukukun üstünlüğü ve demokrasi” olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, eş zamanlı olarak oda ve borsalarının tepkisini ortaya koydukları toplantıda, “Özel sektör olarak ülkemiz ve milletimiz için daha büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi büyük hedeflere taşıyacağız. Halkın iradesinin dışında hiçbir iradeyi tanımayacağımızı, demokrasiden vazgeçemeyeceğimizi ve darbe girişimlerini kabul etmeyeceğimizi bir defa daha vurguluyoruz” açıklamasını yaptı.
TOBB Başkanı, darbeye karşı dik duran Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve tüm siyasi partileri yürekten kutladığını belirterek, “Bu hain kalkışmanın başarısızlığa uğraması, Türk milletinin birlikte duruşu, kararlı tutumu ve demokrasiye sahip çıkma iradesiyle mümkün olmuştur. Devletimiz ve ülkemiz var oldukça bizde varız. Demokrasi varsa hepimiz varız” değerlendirmesini dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, açıklamasının 1 milyon 500 bin tüccar ve sanayicinin temsilcisi olan oda başkanları adına yapıldığını açıkladıktan sonra Trabzon, Diyarbakır, Antalya ve Denizli illerine canlı bağlanarak oda başkanlarının görüşlerini de aldı.
Binali Yıldırım dün CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli ile ayrı ayrı görüştükten sonra onlara desteklerinden ve uyarılarınden dolayı teşekkür etti. “Siyasi iradenin, galip geldiği, demokrasinin kazandığını” belirten Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk içersinde kalarak işler yoluna konacak, yanlış yapanlar Türk adaletine teslim edilecek. Hiç kimse fiziki şiddetle karşılık vermek, intikam almak gibi bir duygu içersinde olamaz. Hukuk devletinde asla böyle bir şey kabul edilemez" diyerek, sokakta kitleler içersindeki provokatif eylemlerin cezalandırılacağının altını çizdi.
Kılıçdaroğlu, açıklamasında her şeyin hukuk içinde gelişmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bazı endişelerim vardı, Sayın Başbakan’a endişelerimi aktardım. Öncelikle sadece emir dinleyen er ve erbaşlara yönelik şiddet olaylarının doğru olmadığını, bunların da soruşturulması gerektiğini ifade ettim”dedi.
Yıldırım’la konuşma sonrası Bahçeli de “Darbenin unsurlarını ortadan kaldırabilecek, gelecekte böyle teşebbüslere imkan tanımayacak değerlendirmelerinde iktidarın bütün kararlarını MHP olarak Meclis'te temsil edilen 40 milletvekilimiz ve halktan aldığımız gayretle destekleyeceğimizi Sayın Başbakanımıza ifade ettim” diyerek desteğini açıkladı.
TOBB’un değerlendirmeleri ve Yıldırım’ın liderlerle buluşması sonrası darbenin panzehirinin bir kez daha demokrasi ve hukukun üstünlüğü olduğu bir kez daha vurgulanmış oldular. Siyasal yumuşamanın ortaya çıktığı, iş dünyasının darbeye karşı olduğunun ve üretim isteğini açıkladığı bu dönemde hiç vakit kaybetmeden, ekonomiyi iyileştirecek kararların eş zamanlı alınarak hayata geçirilmesinin adımları atılmaya başlamalıdır. Darbenin panzehirinin hukukun üstünlüğü ve demokrasi olduğunun bir kez daha ortaya çıktığı günümüzde, ekonomiyi de gündemin ön sırasına almamız da ülkemizin güçlenmesini sağlayacağı unutulmamalıdır. Üreten, büyüyen, halkının refahı artan demokrasi ve hukukun üstünlüğünü sağlayan toplum darbeleri gündemi dışına iter...