Darbe girişimi sonrası piyasalardaki fırsatlar
Darbe girişimi püskürtülmesinin üzerinden bir haftaya yakın süre geçti. Süregelen soruşturmalarda 10,400 kişi gözaltına alındı. 103’ü general, 80’i rütbeli emniyet mensubu olmak üzere 4060 kişi tutuklandı.
Darbe girişiminin ardından kamuda büyük bir temizlik harekatı başladı. Aralarında silahlı kuvvetler, emniyet, maliye, hakimler savcılar yüksek kurulu ve milli eğitimin bulunduğu bir çok kamu kurumunda ve öğretim sisteminde 50.000’den fazla kişi açığa alındı.
Ancak, sokaklarda olağanüstü hal devam ediyor. Darbe gişişiminin ikinci ayağının geleceği söylentileri bitmek bilmiyor. Büyük şehirlerde kilit noktalarda iş makineleri olası bir bir hareketliliğe karşı hazır bekliyor. Gergin vatandaşlar ellerinde Türk bayraklarıyla her akşam meydanlarda demokrasi nöbeti tutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu sonrası üç aylık dönem için Olağanüstü Hal ilan edildiğini açıkladı. Olağanüstü hal durumuna geçilmesi güvenlik riskiyle mücadele etmek için gereken düzenlemelerin Meclis’te tartışılmadan bakanlar kurulunca çıkarılan kanun hükmünde kararnameler yoluyla çıkarılmasına imkan veren Türkiye’nin pek sevmediği bir düzenleme.
Piyasalarda da olağanüstü bir hal söz konusu. 15 Temmuz darbe girişiminden beri Borsa İstanbul %14, Türk lirası %6 değer kaybetti. 10 yıllık tahvil faizleri 100 baz puan, 30 yıllık Euro tahvil faizi 50 baz puanın üzerinde yükseldi. Gelişmekte olan ülkeler liginde adeta küme düşmeye oynuyoruz.
Olası bir not indiriminde satış 3.8-6.6 milyar dolar
S&P Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye indirdi. S&P’nin Türkiye’ye verdiği not yatırım yapılabilir seviyenin zaten altında olduğu için piyasalardaki doğrudan etki fazla olmayacak. Ancak kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyelerin altına çekmek üzere incelemeye aldığını açıklaması moralleri bozdu.
Yaşanan darbe girişimi nedeniyle Türkiye’nin notunun yatırım yapılabilir seviyesinin altına gerilemesini beklemiyoruz. Ancak olası bir not indiriminde yabancı yatırımcıların satışını hisse senedi piyasasında 1,0-1,5 milyar dolar, yerel tahvillerde 1,6–3,2 milyar dolar, eurotahvillerde 1,2–1,9 milyar dolar aralığında öngörüyoruz.
Bizim görüşümüzde bir değişiklik yok. Demokrasiye karşı yapılan saldırı hain saldırı başarıyla önlendi. Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz için normale dönmek biraz zaman alacak. Ama vücudumuzda 30 yıldır taşıdığımız giderek büyüyen bir urdan kurtulduğumuz için seviniyoruz.
Umutla baktıracak 3 temel gerekçe var
Yaşadığımız hazin olayın piyasalarda çok önemli bir akış fırsatı yarattığını söylememiz gerekiyor. Olumlu görüşümüzün arkasında üç temel gerekçe var:
(i) Politik şokların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi sınırlı ve geçici oluyor. Darbe girişiminin Türkiye ekonomisine vereceği zararın sınırlı olacağına inanıyoruz. Türkiye ekonomisi Gezi Parkı ve 17 – 25 Aralık olaylarının olduğu yıllarda %3-4 civarında büyüyerek dışsal şoklara karşı ne kadar dirençli olduğunu gösterdi. Bu defa da durum farklı olmayacaktır. 2016 yılı için %3,5’lik büyüme tahminimizi koruyoruz.
(ii) Büyümenin dünya genelinde düştüğü bir ortamda Türkiye’nin pozitif ayrışmasını bekliyoruz. Küresel büyümenin güçlü olduğu konjonktürde Türkiye’nin %3-%4 civarı büyümesi yatırımcılara yeterince cazip gelmiyordu. küresel sermaye Asya ülkelerini ve emtia üreticilerini tercih ediyordu. Düşük büyüme ortamında 2016 yılında iç talebe dayalı %3,5 büyüyecek Türkiye daha cazip gözüküyor.
(iii) Faiz oranlarının ve emtia fiyatlarının düştüğü bir ortam Türkiye’yi olumlu etkiliyor. Tasarruf oranı düşük olduğu için dış kaynağa ihtiyacı olan net enerji ithalatçısı Türkiye mevcut küresel konjonktürden olumlu etkileniyor.
Piyasalarla ilgili görüşümüzde bir değişiklilik yok. Olası bir not indiriminin piyasalarca ne kadar fiyatlandığını gösteren çalışmamız son satış dalgası sonrasında Borsa İstanbul’un cazip fiyatlara geldiğini, eurotahvil ve devlet iç borçlanma faizlerinin ise sırasıyla 50 baz puan ve 100 baz puan daha yükselmesi gerektiğine işaret ediyor.