Daralan dünya kapanan kapılar
Dünya ekonomisindeki daralmanın 2012 yılında da sürecek olması, çeşitli sektörlerdeki iş dünyamız temsilcilerimizi dünya pazarlarında rekabetçiliklerini korumak ve tutunmak için arayışlar içersinde olduklarını görüyoruz. Türkiye dış müteahhitlik sektöründe ikinci sırada yer alan Libya'daki gelişmelerin yarattığı olumsuzlukları dile getiren Emin Sazak'ta sektörleriyle ilgili olarak yeni dönemde "politik risk sigortası kullanılması"nın önem kazandığını söyledi.
Türkiyeli Müteahitler son yıllarda dünya pazarında çok önemli sıçrama yaptılar. Dış müteahhitlik sektörü 2 milyar dolarlık yıllık iş hacimlerini 20 milyar doların üzerine çıkardılar. 2010 yılını 22 milyar 300 milyon dolarla kapattılar. Dünya'nın en büyük 225 müteahhitlik firması listesinde 2003 yılında 8 firmamız yer alırken 2010 yılı listesinde yer alan firma sayımız 33'e yükselirken, dünyanın en büyükleri içersindeki payımızı yüzde 15'lere yaklaştırmışlardır. Bu hızlı gelişme Türk müteahhitlerine "Dünyayı inşa edenler" isminin verilmesi sonucunu getirmiştir.
Türk Müteahitlerinin yurt dışı işlerinin dağılımına baktığımızda 2010 yılında aldıkları işlerin yüzde 39.2'lik 8 milyar dolarlık bölümlünün Rusya ağırlıklı olarak BDT ülkelerinde, yüzde 33'ünün 6.8 milyar dolarlık bölümünün Ortadoğu'da, yüzde 19'unun 3.9 milyar dolarlık bölümünün Afrika'da, yüzde 8.8'lik 1.7 milyarlık bölümünün Avrupa, Amerika Uzakdoğu ülkelerinde olduğunu görüyoruz.
Yurt dışı müteahhitlik sektörünün ilk adımlarının atıldığı 1972 yılından 2010 yılına kadar dönemde, en yüksek payın yüzde 18 ile Rusya'nın olduğunu, bu ülkeyi yüzde 14 pay ile Libya'nın izlediğini görüyoruz. Ayrıca, önemli pay alan ülkeler arasında Arap Baharını yaşayan ülkelerin payları da yüksek.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak, yurt dışı taahhüt işlerimizin yüzde 55'inin Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Avrasya bölgelerinde olduğunu belirterek, Libya ve Arap Baharı ülkelerindeki gelişmelerin müteahhitlerimizin aldığı işlerin azalmasına neden olduğunu açıklıyor. Bu bölgelerdeki gerilemenin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hint Okyanusuna kadar uzanan olumsuzluk yarattığını söylüyor.
Sazak, en önemli pazarlarımızdan Libya'da geçici Hükümetin kurulup, bizim müteahhitlerimizin bu ülkedeki sorunlarının ele alınmasının en az bir yıl alacağını, ancak ondan sonra eski hareketli günlere dönülebileceği tahminini yapıyor.
Sazak açıklamasında ayrıca, yeni alanlara yönelirken, "Libya olaylarından sonra politik risk sigortasının daha da önem kazandığının öneminin" altını çiziyor.
Daralan dünya ve kapanan kapılar konusunda her alanda olduğu gibi taahhüt sektöründe de sektördeki aktörlerin yeni arayışlar içersinde olduğunu görüyoruz. Emin Sazak'ın açıklamaları da bu açıdan önem taşıyor.
Hemen hemen bütün sektörlerin temsilcileri 2012 yılında dünya ekonomisindeki daralma ve özellikle Avrupa'da yaşanması muhtemel resesyon nedeniyle tedirginlik yaşıyorlar. Kapanan kapılar ve daralan pazarlar olabileceği tahminini dile getiriyorlar.
Ama bunun hemen ardından yeni girişimler ve projelerle dünya pazarındaki rekabetçiliklerini korumak için girişimlerde bulunacaklarını da ortaya koyuyorlar. Bu da durgunluk ve daralmalar karşısında bizim iş alemimizin "bekle gör" içersine girmeyeceğini, yeni arayışlarla pazarlarda tutunmaya çalışacaklarını gösteriyor. Müteahhitler dahil her sektördeki işadamlarımızın 2012'de bunu başararak, ekonomimizin gelişmesine olumlu katkıda bulunmalarını diliyoruz.