Dana kesimi için 2019'a gün veriliyor
Devlet hastaneleri, tıp fakülteleri bazı ameliyatlar için bir kaç ay sonrasına gün veriyor. Parası olan özel hastanelerde ameliyat oluyor. Torpili olan verilen günü erkene çekerek ameliyatını oluyor ve sağlığına kavuşuyor. Parası ve torpili olmayan ise ölmezse ameliyat gününü bekliyor.
Benzer bir durum hayvan kesiminde de yaşanıyor. Et ve Süt Kurumu, özel kesimhaneler hayvanını kestirmek isteyen çiftçilere 2-3 ay sonrasına gün veriyor. Talep yok diye hayvanı kesmiyorlar. Şu anda 2019 Ocak ayına gün veriliyor. Fakat sağlıkta olduğu gibi hayvancılıkta da adamını bulan hayvanını hemen kestiriyor. Kaçak olarak kestirenler oluyor. Dürüst olan ise verilen günü bekliyor. Beklerken hayvana verdiği yem nedeniyle ciddi zarar uğruyor. Fazladan beslediği için hayvan yağlanıyor ve etin kalitesi düşüyor. Daha ucuza satmak zorunda kalıyor.
Ucuz et bahane, ithalat şahane
Halka ucuz et yedirme bahanesiyle et ve canlı hayvan ithalatı yapılarak ülkenin kaynakları dışarıya akıtılıyor. Hayvancılık yapanlar ise can çekişiyor.
Canlı hayvan ve et ithalatı 2010 yılında Mehdi Eker'in Tarım Bakanlığı döneminde başladı. Kudbettin Arzu'nun kısa süren bakanlığından sonra Faruk Çelik, Ahmet Eşref Fakıbaba bakanlık yaptı. Şimdi de Bekir Pakdemirli bu görevi sürdürüyor. Bakanlar değişse de ithalat politikası hiç değişmedi. Gelen her bakan daha çok ithalat yaptı. Sığındıkları tek gerekçe ise kırmızı et fiyatının yüksek olması.
Bugün gelinen noktada görülüyor ki, kırmızı et fiyatı bahane, ithalat şahane. Halka ucuz ithal et yedirilecek diye birileri zengin ediliyor. Ülke hayvancılığı ise yok ediliyor. Küçük üretici bir yana, devletin verdiği sıfır faizli krediye güvenerek hayvancılığa yatırım yapan sanayiciler, holding sahipleri, Türkiye'nin en büyük aileleri bile hayvancılığı yapamaz duruma getirildi.
Hayvancılık yatırımları için 2010 yılından bugüne kadar 11 milyar liranın üzerinde düşük faizli kredi kullandırıldı. Hayvancılığa Yılda ortalama 4 milyar lira destek veriliyor. 2019'da 5 milyar lira destek verilecek. Bu kaynağın büyük bölümü ithalata gitti.
Ahırlar dolu, hayvan kesim için gün bekliyor
Göreve gelen her Bakan, hayvancılık yapanlara "ahırlarınızı doldurun" diyerek ithalatı körükledi. Faruk Çelik döneminde "Genç Çiftçi Hibe Projesi" başlatıldı. Genç çiftçilere dağıtmak üzere hayvan ithal edilerek bedava dağıtıldı. Bugün de devam ediyor. Ahmet Eşref Fakıbaba döneminde ahırlar boş kalmasın diye krediyle üreticiye 300 koyun, 250 baş sığır projesi başlatıldı. Bu iki proje için de hayvanlar ithal edildi.
Devlet, Et ve Süt Kurumu aracılığıyla besilik ve kesimlik hayvan, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) aracılığıyla damızlık hayvan ithal etti. Etmeye de devam ediyor. O da yetmedi devlet eliyle karkas et, löp et ithal edildi. Edilmeye devam ediliyor. Bugüne kadar yapılan canlı hayvan ve et ithalatına ödenen döviz 5 milyar doları aştı.
Yurttaşa ucuz etin sırrı
Kırmızı et fiyatını düşürmek için yapıldığı söylenen ithalat ile aynı zamanda ülke genelinde 3 market zincirine "ucuz et" sağlanıyor. Çiftçinin hayvanları ahırda beklerken neden ithalat yapılıyor?
Bugünlerde sektörde çok konuşulan ve güvenilir kaynaklardan doğruladığımız bilgiye göre, hayvanını kestirmek için yetiştiricilere iki ay sonrasına gün verilirken bazıları sıra beklemeden hayvanını kestiriyor. 2010 yılından bu yana ithalat yapan firmalardan birisi, Et ve Süt Kurumu'na ait Diyarbakır Kombinası'nda sıra beklemeden hayvanlarını kestiriyor. Et ve Süt Kurumu'na kilosunu karkas olarak 28- 29 liradan satıyor. Et ve Süt Kurumu 28-29 liradan aldığı eti bir market zincirinde satılmak üzere aynı firmaya 20 liradan veriyor.
Nasıl mı?
Bilindiği gibi Et ve Süt Kurumu 3 market zincirine et tedarik eden firmalara devlet desteği ile kilosu 20 liradan ucuz et veriyor. Bunun için ya et ithalatı yapılıyor ya da kasaplık-kesimlik hayvan ithal ediliyor. Ayrıca besilik olarak ithal edilmiş hayvanlar da değerlendiriliyor. Et ve Süt Kurumu ithal ettiği eti veya kesimini yaptığı hayvanların etini tedarikçi firmalara veriyor. Firmalar bu etleri işledikten sonra Et ve Süt Kurumu damgasının da yer aldığı ambalajlarda 3 market zincirinde (A101-Migros ve BİM) tüketiciye satılıyor. Bu 3 market zinciri dana kıymanın yarım kilosunu 15.5 liradan (kilosu 31 lira), kuşbaşının yarım kilosunu 17 liradan (kilosu 34) satıyor. Halkımız ucuz et yesin diye. Et ve Süt Kurumu, firmadan kilosu 28-29 liradan aldığı karkas eti aynı firmaya 20 liradan veriyor.
Özetle, ithalata dayalı hayvancılık politikası yerli hayvancılığı bitiriyor. İthalat politikası nedeniyle bugüne kadar Koç Holding, Banvit, Mc Donalds, Saray Halı gibi büyük işletmelerin de olduğu çok sayıda firma sektörden çekilmek zorunda kaldı. Sırada daha çoook firma var. Ahırlar dolu, hayvanlar kesim için bekletilirken, et ithal ediliyor. Üretene yaşam hakkı verilmiyor. "İthalat yapacaksın" deniliyor.